“Bu suça ortak olmayacağız” bildirisine destek açıklaması yaptıkları gerekçesiyle tutuklanan 4 akademisyenin yargılandığı davanın ilk duruşması görüldü. Duruşmada ilk mütalaasında akademisyenlerin tutukluluk hallerinin devamını isteyen savcı, 15 dakika sonra verdiği ikinci mütalaasında tahliye talebinde bulundu.
İstanbul 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuklu sanıklar Esra Mungan, Meral Camcı, Kıvanç Ersoy ve Muzaffer Kaya cezaevinden getirildi. Duruşmaya, çok sayıda akademisyen ve öğrencinin yanı sıra, 25 sivil toplum kuruluşu, milletvekilleri de izledi. Avrupa’da görev yapan iki milletvekili ile Çek Cumhuriyeti, Almanya, İsveç, İsviçre, Danimarka, Hollanda, Belçika, İngiltere, Yunanistan, Fransa, Kanada, İtalya Amerika’dan başkonsolos, konsolos, büyükelçi ve temsilciler de duruşmayı takip etti.
Kimlik tespitinin ardından sanıklara suçlamalar hatırlatılarak, ifade işlemine geçildi. Duruşmada ilk olarak ifade veren öğretim görevlisi Muzaffer Kaya, savcılığın hazırladığı iddianameyi eleştirerek, “Ben notu kıt bir öğretmen sayılmam ama iddianamedeki çözüm süreci özetini bir öğrencim yazsa 10 üzerinden 2 bile vermezdim. Bildirimizde terör propagandası yaptığımızı söyleyemezsiniz. Bu bildiriye imza attığım için işten atıldım. Bunu duyurmak amacıyla basın açıklaması yaptığım için hapse atıldım. Bu suça ortak olmayacağınızı düşünüyorum” diye konuştu.
“DEVLETİN PARASINI YEDİĞİMİZDEN BAHSEDENLERE SESLENMEK İSTİYORUM”
Tutuklandıktan sonra kendilerine destek veren kişi sayısının katlanarak arttığını kaydeden tutuklu sanık Esra Mungan, “Bizim devletin parasını yediğimizden bahsedenlere seslenmek istiyorum. Haftada 60-66 saatimi pırıl pırıl gençleri eğitmek için geçiriyorum. Bu ülkeye dürüst, titiz, bilim insanları yetiştirmeye çalışıyorum. Beraatimi talep ediyorum” ifadelerini kullandı.
“SAVCI BİZİM GİBİ İŞİNDE GÜCÜNDE OLAN İNSANLARI KAHRAMAN YAPMIŞTIR”
Mungan’ın ardından ifade veren sanık Kıvanç Ersoy, “terör örgütü propagandası yapmak” suçunu reddettiğini belirtti. Sanık Ersoy, “İddianamede geçen Bese Hozat isimli şahsın adını ilk kez adliyede duydum. Savcı bizim gibi işinde gücünde olan insanları kahraman yapmıştır. Hakkımda kaçma şüphesi var denilmesini hakaret kabul ediyorum. Oğlum beni yurt dışında sanıyor. Beraatimi istiyorum. Bizler vatan haini değil, bilakis biz Türkiye’yiz” şeklinde konuştu.
Sanık Meral Camcı ise “Üniversitemizi sevme ve terk etmeme hakkımızı kimse elimizden alamaz. Çok sevdiğimiz ve değer verdiğimiz öğrencilerimiz elimizden alındı. Akademi biat etmez, etmemelidir. Toplumsal barış ivedilikle tesis edilmelidir” dedi.
SAVCI ÖNCE TUTUKLULUĞUN DEVAMINI SONRA TAHLİYELERİNİ İSTEDİ
Sanıkların ifadelerini tamamlamalarının ardından görüşü sorulan duruşma savcısı Yavuz Pehlivan, dosya kapsamı, mevcut delil durumu, atılı suçun mahiyeti, iddianame içeriğiyle, sanıkların üzerlerine atılı suçun TCK 301/4 maddesi kapsamında kalma ihtimalini değerlendirdi. Savcı Pehlivan, TCK 301/4 maddesi itibariyle dosya hakkında durma kararı verilerek, dosyanın izin için Adalet Bakanlığı’na gönderilmesini istedi. Savcı ayrıca mevcut delil durumu, atılı suçun mahiyeti, sanıkların kaçma şüphesini gerekçe göstererek tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini istedi.
Savcının mütalaasının ardından mahkeme 15 dakikalık aranın ardından yeninde toplandı. Yeniden söz alan savcı Pehlivan, her ne kadar sanıkların tutukluluk halinin devamını istediyse de yargılamanın durması halinde sanıkların mağdur olacağını belirterek, tahliyelerine karar verilmesini talep etti.
Duruşma, sanık avukatlarının savunmalarıyla devam ediyor.
İDDİANAMEDEN
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu’ndan sorumlu Başsavcı vekili İrfan Fidan tarafından “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisine destek açıklaması yaptıkları gerekçesiyle 4 akademisyen hakkında iddianame hazırlanmıştı.İddianamede, akademisyenler Muzaffer Kaya, ,Esra Mungan, Kıvanç Ersoy ve Meral Camcı’nın “terör örgütü propagandası yapmak” suçundan 1 yıl 6 aydan 7 yıl 6 aya kadar hapisle cezalandırılmaları isteniyor.
(İHA)
İstanbul 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuklu sanıklar Esra Mungan, Meral Camcı, Kıvanç Ersoy ve Muzaffer Kaya cezaevinden getirildi. Duruşmaya, çok sayıda akademisyen ve öğrencinin yanı sıra, 25 sivil toplum kuruluşu, milletvekilleri de izledi. Avrupa’da görev yapan iki milletvekili ile Çek Cumhuriyeti, Almanya, İsveç, İsviçre, Danimarka, Hollanda, Belçika, İngiltere, Yunanistan, Fransa, Kanada, İtalya Amerika’dan başkonsolos, konsolos, büyükelçi ve temsilciler de duruşmayı takip etti.
Kimlik tespitinin ardından sanıklara suçlamalar hatırlatılarak, ifade işlemine geçildi. Duruşmada ilk olarak ifade veren öğretim görevlisi Muzaffer Kaya, savcılığın hazırladığı iddianameyi eleştirerek, “Ben notu kıt bir öğretmen sayılmam ama iddianamedeki çözüm süreci özetini bir öğrencim yazsa 10 üzerinden 2 bile vermezdim. Bildirimizde terör propagandası yaptığımızı söyleyemezsiniz. Bu bildiriye imza attığım için işten atıldım. Bunu duyurmak amacıyla basın açıklaması yaptığım için hapse atıldım. Bu suça ortak olmayacağınızı düşünüyorum” diye konuştu.
“DEVLETİN PARASINI YEDİĞİMİZDEN BAHSEDENLERE SESLENMEK İSTİYORUM”
Tutuklandıktan sonra kendilerine destek veren kişi sayısının katlanarak arttığını kaydeden tutuklu sanık Esra Mungan, “Bizim devletin parasını yediğimizden bahsedenlere seslenmek istiyorum. Haftada 60-66 saatimi pırıl pırıl gençleri eğitmek için geçiriyorum. Bu ülkeye dürüst, titiz, bilim insanları yetiştirmeye çalışıyorum. Beraatimi talep ediyorum” ifadelerini kullandı.
“SAVCI BİZİM GİBİ İŞİNDE GÜCÜNDE OLAN İNSANLARI KAHRAMAN YAPMIŞTIR”
Mungan’ın ardından ifade veren sanık Kıvanç Ersoy, “terör örgütü propagandası yapmak” suçunu reddettiğini belirtti. Sanık Ersoy, “İddianamede geçen Bese Hozat isimli şahsın adını ilk kez adliyede duydum. Savcı bizim gibi işinde gücünde olan insanları kahraman yapmıştır. Hakkımda kaçma şüphesi var denilmesini hakaret kabul ediyorum. Oğlum beni yurt dışında sanıyor. Beraatimi istiyorum. Bizler vatan haini değil, bilakis biz Türkiye’yiz” şeklinde konuştu.
Sanık Meral Camcı ise “Üniversitemizi sevme ve terk etmeme hakkımızı kimse elimizden alamaz. Çok sevdiğimiz ve değer verdiğimiz öğrencilerimiz elimizden alındı. Akademi biat etmez, etmemelidir. Toplumsal barış ivedilikle tesis edilmelidir” dedi.
SAVCI ÖNCE TUTUKLULUĞUN DEVAMINI SONRA TAHLİYELERİNİ İSTEDİ
Sanıkların ifadelerini tamamlamalarının ardından görüşü sorulan duruşma savcısı Yavuz Pehlivan, dosya kapsamı, mevcut delil durumu, atılı suçun mahiyeti, iddianame içeriğiyle, sanıkların üzerlerine atılı suçun TCK 301/4 maddesi kapsamında kalma ihtimalini değerlendirdi. Savcı Pehlivan, TCK 301/4 maddesi itibariyle dosya hakkında durma kararı verilerek, dosyanın izin için Adalet Bakanlığı’na gönderilmesini istedi. Savcı ayrıca mevcut delil durumu, atılı suçun mahiyeti, sanıkların kaçma şüphesini gerekçe göstererek tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini istedi.
Savcının mütalaasının ardından mahkeme 15 dakikalık aranın ardından yeninde toplandı. Yeniden söz alan savcı Pehlivan, her ne kadar sanıkların tutukluluk halinin devamını istediyse de yargılamanın durması halinde sanıkların mağdur olacağını belirterek, tahliyelerine karar verilmesini talep etti.
Duruşma, sanık avukatlarının savunmalarıyla devam ediyor.
İDDİANAMEDEN
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu’ndan sorumlu Başsavcı vekili İrfan Fidan tarafından “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisine destek açıklaması yaptıkları gerekçesiyle 4 akademisyen hakkında iddianame hazırlanmıştı.İddianamede, akademisyenler Muzaffer Kaya, ,Esra Mungan, Kıvanç Ersoy ve Meral Camcı’nın “terör örgütü propagandası yapmak” suçundan 1 yıl 6 aydan 7 yıl 6 aya kadar hapisle cezalandırılmaları isteniyor.
(İHA)