Bingöl'deki Sarıçiçek Köyü'ne 2015 yılında düşen ve "Sarıçiçek" adı verilen gök taşının, Mars ve Jüpiter arasındaki bir asteroidden 22 milyon yıl önce koptuğunun bilimsel olarak ortaya konduğu bildirildi.
Ege Üniversitesinden yapılan açıklamaya göre, Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Fizik Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ozan Ünsalan ve NASA'dan bilim insanlarının bulunduğu 79 kişilik ekip, Sarıçiçek gök taşının oluşumundan Türkiye'ye ulaşmasına kadar olan süreci araştırarak bilimsel makale haline getirdi.
"NASA- SETI Enstitüsünden Dr. Peter Jenniskens ve bir öğrencimle köydeki çalışmalarımızda 343 gök taşı örneği topladık. Bu örnekleri makalede görevli bilim insanlarına ulaştırdık. Uzmanlık alanlarına göre bilim insanları gök taşı üzerinde incelemelerde bulundu. Ortaya çok önemli sonuçlar çıktı. NASA'nın DAWN görevi kapsamında elde ettiği verilerden de yararlanarak nadir görülen bu gök taşının, Mars ve Jüpiter arasındaki 4 Vesta asteroidinin güneyindeki Rheasilvia çarpma tabanında bulunan Antonia kraterinden 22 milyon yıl önce koptuğunu tespit ettik."Makalenin başyazarlığını yapan Ünsalan, nadir görülen bu gök taşının Mars ve Jüpiter arasındaki 4 Vesta asteroidinin güneyindeki kraterden 22 milyon yıl önce koptuğunu tespit ettiklerini, bu durumun ilk kez bilimsel olarak kanıtlandığını bildirdi.
Gök taşlarının yaşı, yapısal özellikleri ve geldiği noktaya dair yaklaşık 9 yıldır meteoritler ve asteroit madenciliği üzerine çalışmalar yürüttüklerini ifade eden Ünsalan, şunları kaydetti:
"NASA- SETI Enstitüsünden Dr. Peter Jenniskens ve bir öğrencimle köydeki çalışmalarımızda 343 gök taşı örneği topladık. Bu örnekleri makalede görevli bilim insanlarına ulaştırdık. Uzmanlık alanlarına göre bilim insanları gök taşı üzerinde incelemelerde bulundu. Ortaya çok önemli sonuçlar çıktı. NASA'nın DAWN görevi kapsamında elde ettiği verilerden de yararlanarak nadir görülen bu gök taşının, Mars ve Jüpiter arasındaki 4 Vesta asteroidinin güneyindeki Rheasilvia çarpma tabanında bulunan Antonia kraterinden 22 milyon yıl önce koptuğunu tespit ettik. Bu durumu ilk kez bilimsel olarak kanıtlamış olduk."
Bingöl'e düşen gök taşının ilk oluştuğu süreçte çok daha büyük olduğunu ve dünyaya düştüğü sırada yüzde 95'inden fazlasının sürtünmeyle atmosferde parçalandığını vurgulayan Doç. Dr. Ünsalan, şu bilgileri verdi:
"Dünyaya yakın asteroidlerin bir haritası mevcut. Ülkemiz de bu konuda önemli adımlar atıyor. Birçok ilde meteor takip sistemlerimiz var. Bunu daha önce TÜBİTAK projesiyle başlatmıştık. Dünyanın atmosferine yaklaşan bir meteoridin özelliğini bilirseniz ondan kendinizi korumak için onunla nasıl mücadele edeceğinizi de bilirsiniz. 4 Vesta asteroidinden kopup da zaman içerisinde dünyamıza girebilecek olan bir takım Vesta kökenli meteoritlerle karşılaşırsak artık nasıl bir mücadele yapabileceğimizi biliyoruz."
Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak da açıklamasında bilim dünyasını heyecanlandıran bu çalışmada görev üstlenen Doç. Dr. Ünsalan'ı başarısından dolayı tebrik etti.
Budak "Türk araştırmacımız üstlendiği görevle üniversitemiz ve ülke adına önemli bir başarıya imza attı ve gururumuz oldu. Ege Üniversitesi olarak bu da bize bir şey gösteriyor, Türk bilim insanları, özgüven içerisinde ülkemizin ve üniversitelerimizin adını dünyaya duyuruyor" ifadelerini kullandı.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com