Dr. Turhan Alçelik, İstanbul'da bulunan Tıbbi Hacamat Merkezi’nde, başta göz hastalıkları olmak üzere, çeşitli kronik hastalıklarda Tıbbi Hacamat Tedavisi (Kupa Terapisi) uygulamaları yapıyor.
"Hacamat, hastalıklardan korunmanın en etkili yollarından birisidir"
Dr. Turhan Alçelik öncelikle hacamatın tarihi ve günümüzdeki durumu ile ilgili bilgilendirmelerde bulundu. Dr. Alçelik, “Günümüzde, gelişmiş ülkeler dâhil tüm dünyaca yaygın olarak uygulanan hacamat, ülkemizde de özellikle son yıllarda yaygın olarak tercih edilmektedir. İbn-i Sina hacamatı ‘Vücudumuzdaki tortuları uzaklaştıran bir yöntem’ olarak tarif ediyor. Hacamat aynı zamanda Peygamber Efendimiz’in de en önemli sağlık öğütlerinden birisi. İngiltere'de Cambridge Üniversitesi’nde 300 yıldan beri hacamat konusunda çalışmalar yapıldığı bilinmektedir. Osmanlı arşivlerinde hacamat kayıtları mevcuttur” dedi.
“Kanserden Alzheimer’e kadar birçok hastalığa faydası var”
Hacamatın nelere iyi geldiği konusunda da açıklamalar yapan Dr. Alçelik hacamatın henüz asıl tedavilerin yerine kullanılamayacağını, şimdilik alternatif çözüm önerilerinden veya tamamlayıcı tedavi yöntemlerinden birisi olarak değerlendirilebileceğine vurgu yaptı.
Bunun yanı sıra, hacamatın başta romatizmal hastalıklar olmak üzere, kanserden Alzheimer’a kadar birçok hastalığın tedavisinde, alternatif çözüm yollarından birisi olarak kullanılabileceğine dikkat çeken Dr. Alçelik, “Hacamat tedavisi ile asıl beklenti, hastalıkları oluşturan sebeplerin ortadan kaldırılması, bir başka ifadeyle sağlığın korunması. Hacamat, günümüzde tedavisinde zorluk çekilen birçok kronik hastalıkta, bağışıklık sisteminin zayıf kaldığı durumlarda ortaya çıkan hastalıklarda, kronik romatizma hastalıklarında, şeker hastalığından kaynaklanan göz problemlerinde, sarı nokta hastalığı, tavuk karası ve göz tansiyonu gibi bazı göz hastalıklarında, hatta kanser ve Alzheimer gibi birçok kronik hastalığın tedavisinde yararlı olabilir" diye konuştu.
“Kesinlikle yetkili doktorlar tarafından yapılmalı”
Binlerce yıllık geçmişi olan hacamat, ülkemizde genellikle yeterli tıbbi bilgileri olmayan, atalarından ya da dedelerinden bu yöntemi öğrenmiş kişilerce uygulanmakta iken, Sağlık Bakanlığı 2014 yılında, geleneksel, tamamlayıcı ve alternatif tedavi uygulamalarını yasal statüye kavuşturmuş, hacamat tedavisinin (kupa terapisinin), sadece Sağlık Bakanlığınca onaylı sertifikaya sahip tıp doktorları tarafından, yeterli ekip ve ekipmanlara sahip kliniklerde yapılmasına karar vermiştir. Bu yüzden de Dr. Alçelik tedavinin kesinlikle yetkili doktorlar tarafından yapılması gerektiğini vurguladı.
Hacamat uygulaması nasıl yapılıyor?
Hacamat uygulamasının nasıl yapıldığına dair bilgiler de veren Dr. Alçelik, “Hacamat işleminde, öncelikle kesi yapılacak cilt bölgesinin sterilize edilmesini, yapılan cilt kesilerinin özenle ve cilt kıvrımlarına uygun olarak yapılması gerektiğini, hassas bir işlem olduğu için kendi uygulamalarında, göz ameliyatlarında kullanılan bisturileri tercih ettiğini" ifade etti.
Alçelik aynı zamanda, “Burada önemli olan bir başka husus, ciltte ve cilt altında biriken toksinlerin ve zararlı maddelerin hangi noktalarda biriktiğinin çok iyi tespit edilmesi ve uygulamanın özellikle belirlenen bu noktalardan yapılmasıdır. Uygulama yaklaşık olarak 15 dakika kadar sürüyor. Tedavi planlaması her hasta için farklı olabiliyor. Yeterli sonucun alınabilmesi için yeterli sayıda ve seansta kupa uygulaması gerekli. Uygulamadan sonra bir günlük süreçte hayvansal gıdaların tüketilmemesini ve ciltteki kesilerden mikrop kapılmaması için 1 gün süreyle banyo yapılmamasını öneriyoruz. Uygulama yetkili kişiler tarafından ve uygun ortamlarda yapıldığı takdirde günlük yaşam tarzımız kesinlikle etkilenmiyor" diye konuştu.
Kimlere uygulanmaması gerekiyor?
Hacamat tedavisinde birincil amacın hastaya zarar vermemek olduğunu vurgulayan Dr. Alçelik, hacamatın kimlere yapılmaması gerektiği konusunda da uyarılarda bulundu. Alçelik, “Hacamat uygulamalarında, öncelikle dikkat edilmesi gereken husus, tedavi öncesi bir doktor kontrolünün yapılmasıdır. Çünkü o insanda bu tedavinin uygulanmasına engel herhangi bir rahatsızlık söz konusu olabilir. Özellikle, tansiyonu çok düşük olanlarda, hemofili hastalarında, lösemi hastalarında, 1 yaşından küçük çocuklarda, ileri derecedeki kanser hastalarında, yoğun kemoterapi veya radyoterapi alanlarda bu yöntemin uygulanmaması gerekiyor” dedi.
“Ülkemizdeki sağlık turizmine büyük katkısı olacak”
Son olarak da Türkiye’nin gelecek sağlık planlamaları arasında önemli bir yer tutan Sağlık Turizmi açısından, tıbbi hacamat ve diğer alternatif tedavi yöntemlerini uygulayan merkezlerin, ülkemiz ekonomisine ve tanıtımına büyük katkılar sağlayabileceğini dile getiren Dr. Alçelik, bazı üniversitelerin bu alanlarda kendisiyle birlikte çalışmalar yapmayı teklif ettiklerini belirtti.
Dr. Alçelik, "Üniversitelerimizle birlikte yapacağımız bilimsel araştırmalarla, bu yöntemlerin, destekleyici, tamamlayıcı uygulamalar olmaktan çıkarılıp, ülkemiz adına, gerçek, bilimsel ve kabul edilmiş tedavi yöntemleri haline gelebilmesi mümkün olacaktır. Bu alanda başarıya ulaşabileceğimize yürekten inanıyorum” diyerek sözlerini tamamladı.
ŞEYDA CEYLAN GÖRGENÇ
dikGAZETE.com
