Medya

Sanal ortamda kadınlara 'aşk tuzağı'

Sosyal medya sitelerinde sahte hesaplar açan kişiler, zaaflarını keşfettikleri kadınları, tatlı dil, güzel sözlerle "aşk tuzağına" düşürerek dolandırıyor.

Sanal ortamda kadınlara 'aşk tuzağı'
27-07-2019 19:07

Istanbul

Sosyal medya sitelerinde sahte hesaplar açan dolandırıcılar, zaaflarını keşfettikleri kadınları, güzel sözler ve evlilik vaadiyle kandırarak maddi ve manevi açıdan zarara uğratıyor.

Sosyal medyanın yaygın hale gelmesi, farklı yöntemleri kullanmaktan çekinmeyen dolandırıcıları da bu alana yönlendirdi.

Sahte isim ve fotoğraflarla sosyal medya sitelerinde hesap açan dolandırıcılar, hedef olarak belirledikleri kadınları, bir süre sosyal medya üzerinden takibe alıyor. Hedefteki kadınla iletişime geçen sosyal medya dolandırıcısı, daha sonra "aşk tuzağı" oyununa başlıyor.

Kadınlarda, "değer verdikleri, sahiplendikleri, önemsedikleri ve gelecek planları kurdukları" hissi yaratan dolandırıcılar, evlilik vaadiyle bir süre daha bu oyunu sürdürüyor.

Dolandırıcılar, iletişim halinde olduğu kadının güvenini kazanıp, duygusal ilişki ağına düşürdükten sonra çeşitli bahanelerle para istemeye başlıyor.

Kimi "Evlilik hazırlıklarına başlayacağım, para gönder", "Arabam bozuldu, seninkini alabilir miyim?", "Telefonum bozuldu, yenisini almam için para gönderir misin?", "Sen parayı gönder, ben emlakçıya öderim" diyerek iyi niyet göstergesiyle kimi de kadınları kandırarak elde ettikleri fotoğraflarıyla şantajla para sızdırmanın yolunu arıyor.

Dolandırıcılara inanan kadınlar da paralarını, evlerini, arabalarını gözlerini kırpmadan teslim ediyor. Kadınlar, kendileriyle iletişimin kesilmesinin ardından mal varlıklarının elden gittiğini, dolandırıldıklarını anlıyor.

"Sahte hesapla şantaja uğradım"

Bakırköy Adliyesindeki Müracaat Savcılığına kadınlar tarafından yapılan başvurular, dolandırıcıların kadınların hayatını nasıl kararttığını gözler önüne seriyor.

Sosyal medyada tanıştığı kişi tarafından dolandırılan bir kadının dilekçesinde anlattıkları şöyle:

"Uzun yıllar yurt dışında bulundum. Bankacılık alanında dünyanın en prestijli üniversitesinde yüksek lisans ve master eğitimi yaptım. Ülkeme döndüm bir bankanın da şube müdürüyüm. Ailenin tek evladıyım. Ailemin 'Ne zaman evleneceksin de torunumuzu kucağımıza vereceksin?' sözleri karşısında eziklik yaşıyordum.

Sosyal medyada gezinirken bir 'doktor-subay' profili dikkatimi çekti. Şansımı denemek istedim ve özelden kendisine tanışmak istediğimi ifade ettim.

Tanıştık. Bana Doğu'da görev yaptığını, sürekli operasyonda olduğunu beyan ediyordu. Zamanla aramızda duygusal bir yakınlaşma oldu. Sadece internet üzerinden görüşüyorduk. Artık evlilik gözüyle baktığım birisi haline gelmişti.

Bana sürekli duygusal mesajlar vererek, gururumu okşuyordu. 6 ay sonra beyaz eşya, mobilya ve diğer masraflar için benden katkı istedi. Kendisine belli aralarla toplamda 170 bin TL gönderdim.

Paraları gönderdikten sonra eskisi gibi ilgisi ve sevgisi kalmadı. Mesajlarıma sürekli 'Operasyondayım, kusura bakma sana dönüş yapacağım.'diyordu. Ben yazmasam o hiç yazmıyordu.

Derken bir gün bu insanın profilini yakınım olan bir polise sordurdum. Bir süre sonra bana görev yaptığı yerde böyle bir isimde doktor- subay olmadığını ve sahte bir profil olduğunu söyleyince büyük bir hüsrana uğradım. Aileme ve bana karşı çok büyük bir hayal kırıklığı yaşadım. Şu anda psikolojik destek alıyorum."

"Tanışma uygulaması kurbanı oldum"

Üniversite öğrencisi olan ve internet uygulaması üzerinden tanıştığı erkek tarafından istismara uğrayan başka bir kadının savcılığa sunduğu dilekçesinde, şu ifadeler yer aldı:

"Üniversite son sınıf öğrencisi bir kızım. Günümün önemli bir bölümü sosyal medyada ya da internette geçiriyorum. İnternette bulunduğunuz konumda size en yakın insanları buluşturan ve lokasyon olarak yer belirten arkadaşlık uygulamasını cep telefonuma indirdim.

Bir gün ders çıkışı bir kafede uygulamayı açtım. Uygulamada aynı kafede oturan genç bir erkekle tanıştım. Oldukça kendinden emin ve beni sürekli güldürüyordu. O da başka bir üniversitede okuduğunu söyledi.

Bir gün kafede otururken cep telefonunun şarjının bittiğini, bir yeri acil araması gerektiğini söyledi. Ben de cep telefonumu verdim. İçeride gürültü olduğunu dışarıda rahat konuşacağını söyledi.

Telefonumla 20 dakika görüştü. Daha sonra oradan ayrıldık. Beni her aradığında nerede olduğumu, kimle yazıştığımı, ne yediğime kadar her şeyi biliyordu. Anladım ki telefonuma casus uygulama denilen virüsler yüklemiş. Whatsapp konuşmalarım dahil her şeyimden haberdar oluyordu.

Elinde benim uygunsuz fotoğraflarım olduğunu belirtti. Benimle acil olarak görüşmek istediğini ve bana fotoğrafları geri vereceğini söyledi. Kabul ettim. Bir rezidansta günlük oda kiralamıştı. Beni çağırdı.

Korkumdan ve aileme karşı mahcup olmamak için çaresizlikten istemediğim halde gittim. Bana cinsel istismarda bulundu. Fotoğrafları verdi ama iki hafta sonra tekrar elinde bana ait fotoğrafların olduğunu söyleyince bu tehditlerin devam edeceğini düşündüm. Kendisinden davacı ve şikayetçiyim."

"Bütün birikimlerimi kaybettim"

Bütün birikimini sosyal medyadan tanıştığı erkeğe kaptıran ve savcılığa müracaat eden kadın da dilekçesinde şunları anlattı:

"25 sene yurt dışında yaşadım. Aldığım tazminat birikimlerimi ülkemde değerlendirmek istiyordum. Ailemin yıllardır benden para istemesinden bıkmıştım. Aklıma yakınlarımdan yardım almak yerine Facebook'ta uzun zamandır tanıştığım fotoğrafında yunus polis üniformalı bildiğim A.K. isimli kişiden yardım talebinde bulundum.

A.K. ile sadece sosyal medyada görüşüyorduk. Bana karşı oldukça ilgili idi. Beni sahipleniyordu. Bu yakın ve sıcak ilgisi beni duygusal olarak da ona bağlamıştı. Güvenmiştim. Bir gün kendisine birikimlerimi değerlendirmek istediğimi söyledim. Kabul etti.

Tanıdığı emlakçı olduğunu ve daha ucuza bir konut alabileceğimi belirtti. Bana birçok satılık evin fotoğraflarını gönderdi. Banka EFT havale sistemiyle 300 bin TL gönderdim. Tapu işlemleri için de tekrardan 10 bin TL havale yaptım.

Evraklarım elimde. İstanbul'a gelerek kendisiyle görüşmek istedim. Gaziantep'e gittiğini ve hastası olduğunu söyledi. Bir hafta sonra tekrar aradığımda kendisine ulaşamadım. Belirttiği emlakçıya gittim. Böyle bir satışın olmadığını anlattı. Bana gönderdiği dekont da sahte imiş. Yıllardır biriktirdiğim emeklerimi sömüren A.K. isimli şahıstan davacı ve şikayetçiyim."

Uzmanından öneriler

Adli bilişim davalarında bilirkişi olarak görev yapan İsa Altun, son yıllarda büyük bir artış gözlenen kadınların sosyal medyada düşürüldükleri "aşk tuzağına" ilişkin, değerlendirmede bulundu.

Dolandırıcıların özellikle büyük kayıp yaşayan, boşanan, manevi sıkıntıları olan, ruhsal açmazları olan kadınları hedef aldığına dikkati çeken Altun, "Sosyal medyada her şeyimizi paylaştığımız için vurguncular, duygularımız doğrultusunda bize paketler hazırlayabiliyorlar.

Umut paketi, evlilik paketi, nişan paketi gibi argümanlarla bizim iç dünyamızı ele geçirmeye başlıyorlar. Bunların inanılmaz bir ikna kabiliyetleri var. Genellikle gelir düzeyi yüksek, yalnız yaşayan, eşinden boşanmış, manevi açıdan kendini yalnız hisseden kadınları tercih ediyorlar." diye konuştu.

Sahte profil nasıl tespit edilir?

Sosyal medyada sahte profilin nasıl tespit edileceğine ilişkin bilgi veren Altun, şunları kaydetti:

"Kişi, telefon numarasını vermiyorsa sadece yazışmayı tercih ediyorsa karşısındaki insan üzerinde duygu oluşturma çabası vardır. Önce güven verecek, ardından yakın ilgi ve samimi izlenimi yaratarak mağduru kendine bağlayacaktır. Bu arada profildeki fotoğraf paylaşım sayısına da dikkat edilmelidir. Yaptıkları paylaşım 3-4'ten fazla olmaz.

Hesaptaki paylaşımlarda başka kişilerin olduğu bir fotoğraf var mı? Varsa bu fotoğraftaki diğer kişiler etiketlenmiş mi? Bunlar da size bu hesap hakkında bilgi verebilecek ayrıntılardır. Söz konusu hesaptaki kişinin yaşı, bitirdiği okullar ve çalıştığı yer arasındaki uyumsuzluklar, size onun sahte olup olmadığı hakkında bir fikir verebilir."

"Google'da fotoğrafını arayın"

Sahte bir profili belirlemenin en bilinen yöntemlerinden birinin, fotoğrafını dijital dünyada aramak olduğunu belirten Altun, şu bilgileri aktardı:

"Öncelikle fotoğrafı bilgisayarınıza kaydedin. Ardından images.google.com adresine gidin. Karşınıza Google'ın resim arama motoru sayfası çıkacak. Buraya fotoğrafı yükleyerek, benzerlerini bulmak için arama yapın. Eğer internette karşınıza çıkan fotoğrafın aynısını görürseniz, hemen üstüne tıklayın. Eski tarihli ve başka bir şey için kullanılmış fotoğrafsa size ulaşmaya çalışan hesap çok yüksek ihtimalle sahtedir."

Altun, bir kişinin sahte olup olmadığını anlamanın bir diğer yolunun aynı isme ait diğer sosyal medya hesaplarını kontrol etmek olduğunu ifade etti.

Dolandırıcılar IP numarasından tespit ediliyor

Mağduriyet yaratan kişilerin IP numaralarının tespit edilebildiğini, şahsın cep telefonu, tablet veya masa üstü bilgisayardan hangisini kullandığının dahi belirlendiğini anlatan Altun, "Eğer Instagram, Facebook, Whatsapp üzerinden bir taciz söz konusu ise yapılan anlaşma gereği savcılık, tacizcinin IP numarasını ilgili şirketten alıyor." diye konuştu.

Tanışma uygulamaları konusunda da uyarıda bulunan Altun, "Özellikle genç kızlarımız, üniversiteliler, lisesiler, birisiyle tanışmaya yalnız gitmesinler. Çünkü bazı kişiler bu konuda kızlarımızı, kadınlarımızı istismar etmeye yatkınlar. " dedi.

Cezası 2-5 yıl hapis

Altun, sosyal medya üzerinden dolandırıcılık yaptığı tespit edilen kişilerin suçun niteliğine göre 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasına çarptırıldığını vurguladı.

Profillere, fotoğraflara, paylaşılan mesajlara dikkat edilmesi hususunda uyarıda bulunan Altun, şüphelinin cep telefonunun da sorgulatılmasının önemli olduğunu vurguladı.

Resmi kurum ve kuruluşlarda çalışan şahısların profillerinde mesleki giysilerinin olamayacağına dikkati çeken Altun, "Bulunuyorsa bu suçtur ya da o, çalıntı bir profildir. 'Gözüm üzerinde', 'sağlığını muhafaza et', 'sen bana lazımsın', 'ben seni kaybetmiyorum' gibi şefkatli ve babacan tavırlara çok dikkat etmek lazım. Timsah gözyaşı diye bir şey var. Timsah bile avını yerken, gözyaşı döker." değerlendirmesinde bulundu.

Siber suçlarda yüzde 386 artış

Resmi rakamlara göre, siber suçlarda geçen yıla göre yüzde 386 artış yaşandığını aktaran Altun, "Çünkü cihazın arkasında kimin olduğunu bilmiyorsunuz. Denetlenmesi çok zor ve anlık.

Sosyal medya dolandırıcıları çok tatlı, güler yüzlü, şefkatli, psikanaliz okuyorlar, psikolojinin bütün alanlarını bildikleri için işlerinde çok iyiler. Uyandığınızda bir bakıyorsunuz ki üzerinizde sadece ceketiniz kalmış. Umutlarınız, hayalleriniz, döktüğünüz gözyaşı size tecrübe olarak kalıyor. Hırsızlar artık ekrandan giriyor" dedi.

Kaynak: AA

.

dikGAZETE.com

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER