Salih Mirzabeyoğlu’nun “Anayasal düzeni zorla değiştirmeye kalkışmak” ve “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçlarından yeniden yargılandığı davanın görülmesine başlandı.
Kamuoyunda Salih Mirzabeyoğlu olarak tanınan Salih İzzet Erdiş’in ’Anayasal düzeni silah zoru ile değiştirmeye teşebbüs etmek’ suçundan yeniden yargılandığı İBDA-C davasının görülmesine başlandı. İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen yeniden yargılama davasının ilk duruşmasına katılmayan tutuksuz sanıklar Salih Mirzabeyoğlu ve Sadettin Ustaosmanoğlu’nu avukatları temsil etti.
Duruşmada, Mirzabeyoğlu’nun Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde yargılandığı davaya bakan Eski 6 No’lu Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM) eski başkanı Sedat Karagül ile gazeteci Murat Keklikçi tanık olarak dinlendi.
Mahkeme başkanı, tanık Sedat Karagül’e yaklaşık 10 yıl önce bir gazeteye verdiği röportajda, “Yargıyı bağımsız olarak biliyordum. DGM’ye gelmeden önce Anadolu’da görev yaparken öyle sanıyordum. DGM’deyken baktığım bütün davalarda baskıya maruz kaldım” gibi ifadeler kullandığını hatırlattı. Mahkeme başkanının bu röportajdaki ifadelerin doğru olup olmadığını sorusuna Sedat Karagül, “Benim röportajda verdiğim ifadeler doğrudur. Bunları ben söyledim” dedi.
“EN ÜNLÜ DAVALARA BAKIYORDUM”
Röportajda, DGM’de yönettiği davalarda vereceği kararlar için baskı gördüğünü iddia eden açıklamaları sorulan Karagül, “Ben Eski 6 No’lu DGM başkanıydım. Susurluk gibi en ünlü davalara bizim mahkeme bakıyordu. Baktığım çoğu davada baskı gördüm. İBDA/C davasına da bir süre ben baktım. Ama bu dava için nasıl karar vereceğime dair bir baskı olmadı” dedi.
“MİRZABEYOĞLU’NUN O HALİNİ GÖRÜP NEDEN BİR İŞLEM YAPMADINIZ?”
Tanık Karagül’ün bu sözleri üzerine sanık avukatlarından biri Salih Mirzabeyoğlu’nun yargılandığı bir duruşmada, saçı ve sakalı kesilmiş darp edilmiş ve üstü başı çamur içinde olduğunu hatırlattı. Sanık avukatı Mirzabeyoğlu’nun cezaevinde işkence gördüğünü söylemesine rağmen Karagül’ün neden bir işlem yapmadığını sordu.
“BÜTÜN SANIKLAR CEZAEVİNDE İŞKENCE GÖRDÜK DİYORLARDI”
Tanık Karagül fotoğrafa baktıktan sonra o günü hatırladığını belirterek, “Karakolda doğru söyler adliyede şaşar diye bir ifade vardır. Baktığım davalardaki bütün sanıklar cezaevinde işkence gördüğünü söylüyorlardı. O yüzden cezaevi yetkilileri hakkında suç duyurusunda bulunmam yönündeki talebi reddettim. Çok yıl geçti üzerinden Mirzabeyoğlu’nun o duruşmadaki yüzünü hatırlamıyorum” diye konuştu.
FOTOĞRAF GÖSTERİLİNCE O GÜNÜ HATIRLADI
Bunun üzerine sanık avukatı Mirzabeyoğlu’nun o dönem gazetelerde çıkan saç ve sakalı kesik fotoğrafını gösterdi. Tanık Karagül, fotoğrafa bakarak “Evet şimdi hatırladım dedi. Karagül, “Mirzabeyoğlu’nun o gün yüzünde çizikler ve kızarıklık vardı. İfade vermesini istediğimde bana ‘Kötü durumdayım. Nasıl ifade vereyim’ dedi. İsterse oturarak ifade verebileceğini söyledim. Biz bunu kanıksamıştık. Çünkü sanıklar hep aynı şeyi söylüyorlardı” diye konuştu.
İZLEYİCİLER KARAGÜL’E TEPKİ GÖSTERDİ
Karagül’ün ifadesi devam ederken izleyiciler bölümünden bir kadın “Elleri, kollarını bağladılar. Bir odaya attılar. Tekmelendi” diye bağırdı. Bir başka izleyici ise “Adaletsizlik var burada” şeklinde sesini yükseltti. Mahkeme başkanı izleyicileri sessiz olmaları, aksi takdirde salondan atacağı yönünde uyardı.
“O SAHNE UNUTULACAK BİR SAHNE DEĞİL”
Duruşmada söz alan bir sanık avukatı Mirzabeyoğlu’nun DGM’de yargılandığı duruşmadaki halinin unutulamayacak bir sahne olduğunu vurguladı. Avukatın, “Bu sanığın durumu diğerlerinkinden farklıydı. Ayağı 3 katı şişmişti. Siz otur bir su iç dediniz. Bütün sanıklara aynı muamelede mi bulundunuz?” sorusuna tanık Karagül, “Ben tüm sanıklara eşit davranırım. İsterse Cumhurbaşkanı gelsin” yanıtını verdi. Tanık Karagül, DGM’de bulunan odasına üst düzey yetkili kimselerin girip girmediği sorusunu ise “Benim özelliklerimden dolayı kimse odama giremezdi” şeklinde yanıtladı.
“KARAGÜL’ÜN SÖYLEMEDİĞİ HİÇ BİR ŞEYİ HABERDE YAZMADIK”
Duruşmada daha sonra, 2006 yılında emekli hakim Sedat Karagül ile röportaj yapan gazeteci Murat Keklikçi dinlendi. Keklikçi, “Yaklaşık 10 yıl oldu. Hatta ses kaydı da aldık ama üzerinden çok zaman geçtiği için bu kaydı saklamadık. Başkan Karagül ne söylediyse haberde aynen aktardık. Yazılanlar ne ise bunları kendisi söylemiştir. Ayrıca aksi bir şey yazmış olsaydık bize düzeltmemizi söylerdi” dedi.
Tanık beyanlarının alınmasının ardından avukatların taleplerine geçildi. Sanık avukatları Mirzabeyoğlu’nun umreye gitmek istediğini, bu nedenle kısa bir süreliğine de olsa hakkındaki yurt dışına çıkış yasağının kaldırılmasını istediler.
BİR GAZETECİ DAHA TANIK OLARAK DİNLENECEK
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanıklar Salih Mirzebeyoğlu ve Sadettin Ustaosmanoğlu adına duruşma gün ve saatini bildirir davetiye çıkarılmasına hükmetti. İBDA/C davasını karar bağlayan eski Özel Yetkili Mahkeme Başkanı Metin Çetinbaş’ın yazılı ifadesinin yeterli olacağına karar veren mahkeme heyeti, Çetinbaş’ın tanık olarak dinlenmesinden vazgeçti. Mahkeme, Metin Çetinbaş ile röportaj yapan gazetecinin duruşmaya çağrılarak dinlenmesine karar verirken, Mirzabeyoğlu hakkındaki yurt dışına çıkış yasağının kaldırılması talebini reddetti. Duruşma ertelendi.
DAVANIN GEÇMİŞİ
Dönemin İstanbul 6 No’lu Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM), 1999 yılında Salih Mirzabeyoğlu’nu "Anayasal düzeni silah zoruyla değiştirmeye kalkışmak" suçundan, idam cezasına çarptırmıştı. Erdiş hakkında verilen idam cezası, 23 Eylül 2002 tarihinde uyarlama yapılarak ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çevrilmişti. Yargıtay 9. Ceza Dairesi de Erdiş’e verilen cezayı onamıştı.
GEÇTİĞİMİZ YIL TAHLİYE EDİLDİ
Salih Mirzabeyoğlu’nun avukatları, geçtiğimiz yıl İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ne başvurarak, yeniden yargılama ve hükmün infazının durdurularak tahliyesine karar verilmesini talep etmişti. Talebi değerlendiren mahkeme heyeti, Mirzabeyoğlu’nun yeniden yargılama talebini kabule değer görerek, 22 Temmuz 2014’te tahliyesine kararı vermişti. Kararın ardından Mirzabeyoğlu, yaklaşık 16 yıl tutuklu kaldıktan sonra Bolu F Tipi Cezaevi’nden tahliye edilmişti.
(İHA)
Kamuoyunda Salih Mirzabeyoğlu olarak tanınan Salih İzzet Erdiş’in ’Anayasal düzeni silah zoru ile değiştirmeye teşebbüs etmek’ suçundan yeniden yargılandığı İBDA-C davasının görülmesine başlandı. İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen yeniden yargılama davasının ilk duruşmasına katılmayan tutuksuz sanıklar Salih Mirzabeyoğlu ve Sadettin Ustaosmanoğlu’nu avukatları temsil etti.
Duruşmada, Mirzabeyoğlu’nun Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde yargılandığı davaya bakan Eski 6 No’lu Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM) eski başkanı Sedat Karagül ile gazeteci Murat Keklikçi tanık olarak dinlendi.
Mahkeme başkanı, tanık Sedat Karagül’e yaklaşık 10 yıl önce bir gazeteye verdiği röportajda, “Yargıyı bağımsız olarak biliyordum. DGM’ye gelmeden önce Anadolu’da görev yaparken öyle sanıyordum. DGM’deyken baktığım bütün davalarda baskıya maruz kaldım” gibi ifadeler kullandığını hatırlattı. Mahkeme başkanının bu röportajdaki ifadelerin doğru olup olmadığını sorusuna Sedat Karagül, “Benim röportajda verdiğim ifadeler doğrudur. Bunları ben söyledim” dedi.
“EN ÜNLÜ DAVALARA BAKIYORDUM”
Röportajda, DGM’de yönettiği davalarda vereceği kararlar için baskı gördüğünü iddia eden açıklamaları sorulan Karagül, “Ben Eski 6 No’lu DGM başkanıydım. Susurluk gibi en ünlü davalara bizim mahkeme bakıyordu. Baktığım çoğu davada baskı gördüm. İBDA/C davasına da bir süre ben baktım. Ama bu dava için nasıl karar vereceğime dair bir baskı olmadı” dedi.
“MİRZABEYOĞLU’NUN O HALİNİ GÖRÜP NEDEN BİR İŞLEM YAPMADINIZ?”
Tanık Karagül’ün bu sözleri üzerine sanık avukatlarından biri Salih Mirzabeyoğlu’nun yargılandığı bir duruşmada, saçı ve sakalı kesilmiş darp edilmiş ve üstü başı çamur içinde olduğunu hatırlattı. Sanık avukatı Mirzabeyoğlu’nun cezaevinde işkence gördüğünü söylemesine rağmen Karagül’ün neden bir işlem yapmadığını sordu.
“BÜTÜN SANIKLAR CEZAEVİNDE İŞKENCE GÖRDÜK DİYORLARDI”
Tanık Karagül fotoğrafa baktıktan sonra o günü hatırladığını belirterek, “Karakolda doğru söyler adliyede şaşar diye bir ifade vardır. Baktığım davalardaki bütün sanıklar cezaevinde işkence gördüğünü söylüyorlardı. O yüzden cezaevi yetkilileri hakkında suç duyurusunda bulunmam yönündeki talebi reddettim. Çok yıl geçti üzerinden Mirzabeyoğlu’nun o duruşmadaki yüzünü hatırlamıyorum” diye konuştu.
FOTOĞRAF GÖSTERİLİNCE O GÜNÜ HATIRLADI
Bunun üzerine sanık avukatı Mirzabeyoğlu’nun o dönem gazetelerde çıkan saç ve sakalı kesik fotoğrafını gösterdi. Tanık Karagül, fotoğrafa bakarak “Evet şimdi hatırladım dedi. Karagül, “Mirzabeyoğlu’nun o gün yüzünde çizikler ve kızarıklık vardı. İfade vermesini istediğimde bana ‘Kötü durumdayım. Nasıl ifade vereyim’ dedi. İsterse oturarak ifade verebileceğini söyledim. Biz bunu kanıksamıştık. Çünkü sanıklar hep aynı şeyi söylüyorlardı” diye konuştu.
İZLEYİCİLER KARAGÜL’E TEPKİ GÖSTERDİ
Karagül’ün ifadesi devam ederken izleyiciler bölümünden bir kadın “Elleri, kollarını bağladılar. Bir odaya attılar. Tekmelendi” diye bağırdı. Bir başka izleyici ise “Adaletsizlik var burada” şeklinde sesini yükseltti. Mahkeme başkanı izleyicileri sessiz olmaları, aksi takdirde salondan atacağı yönünde uyardı.
“O SAHNE UNUTULACAK BİR SAHNE DEĞİL”
Duruşmada söz alan bir sanık avukatı Mirzabeyoğlu’nun DGM’de yargılandığı duruşmadaki halinin unutulamayacak bir sahne olduğunu vurguladı. Avukatın, “Bu sanığın durumu diğerlerinkinden farklıydı. Ayağı 3 katı şişmişti. Siz otur bir su iç dediniz. Bütün sanıklara aynı muamelede mi bulundunuz?” sorusuna tanık Karagül, “Ben tüm sanıklara eşit davranırım. İsterse Cumhurbaşkanı gelsin” yanıtını verdi. Tanık Karagül, DGM’de bulunan odasına üst düzey yetkili kimselerin girip girmediği sorusunu ise “Benim özelliklerimden dolayı kimse odama giremezdi” şeklinde yanıtladı.
“KARAGÜL’ÜN SÖYLEMEDİĞİ HİÇ BİR ŞEYİ HABERDE YAZMADIK”
Duruşmada daha sonra, 2006 yılında emekli hakim Sedat Karagül ile röportaj yapan gazeteci Murat Keklikçi dinlendi. Keklikçi, “Yaklaşık 10 yıl oldu. Hatta ses kaydı da aldık ama üzerinden çok zaman geçtiği için bu kaydı saklamadık. Başkan Karagül ne söylediyse haberde aynen aktardık. Yazılanlar ne ise bunları kendisi söylemiştir. Ayrıca aksi bir şey yazmış olsaydık bize düzeltmemizi söylerdi” dedi.
Tanık beyanlarının alınmasının ardından avukatların taleplerine geçildi. Sanık avukatları Mirzabeyoğlu’nun umreye gitmek istediğini, bu nedenle kısa bir süreliğine de olsa hakkındaki yurt dışına çıkış yasağının kaldırılmasını istediler.
BİR GAZETECİ DAHA TANIK OLARAK DİNLENECEK
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanıklar Salih Mirzebeyoğlu ve Sadettin Ustaosmanoğlu adına duruşma gün ve saatini bildirir davetiye çıkarılmasına hükmetti. İBDA/C davasını karar bağlayan eski Özel Yetkili Mahkeme Başkanı Metin Çetinbaş’ın yazılı ifadesinin yeterli olacağına karar veren mahkeme heyeti, Çetinbaş’ın tanık olarak dinlenmesinden vazgeçti. Mahkeme, Metin Çetinbaş ile röportaj yapan gazetecinin duruşmaya çağrılarak dinlenmesine karar verirken, Mirzabeyoğlu hakkındaki yurt dışına çıkış yasağının kaldırılması talebini reddetti. Duruşma ertelendi.
DAVANIN GEÇMİŞİ
Dönemin İstanbul 6 No’lu Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM), 1999 yılında Salih Mirzabeyoğlu’nu "Anayasal düzeni silah zoruyla değiştirmeye kalkışmak" suçundan, idam cezasına çarptırmıştı. Erdiş hakkında verilen idam cezası, 23 Eylül 2002 tarihinde uyarlama yapılarak ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çevrilmişti. Yargıtay 9. Ceza Dairesi de Erdiş’e verilen cezayı onamıştı.
GEÇTİĞİMİZ YIL TAHLİYE EDİLDİ
Salih Mirzabeyoğlu’nun avukatları, geçtiğimiz yıl İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ne başvurarak, yeniden yargılama ve hükmün infazının durdurularak tahliyesine karar verilmesini talep etmişti. Talebi değerlendiren mahkeme heyeti, Mirzabeyoğlu’nun yeniden yargılama talebini kabule değer görerek, 22 Temmuz 2014’te tahliyesine kararı vermişti. Kararın ardından Mirzabeyoğlu, yaklaşık 16 yıl tutuklu kaldıktan sonra Bolu F Tipi Cezaevi’nden tahliye edilmişti.
(İHA)
