İSTANBUL
Medicana Avcılar Hastanesi Beslenme ve Diyetetik Uzmanı Dyt. Havva Kılınç, "Özellikle sahurun atlanması uzun süreli açlık durumunu daha da artırarak iftar da farkında olmadan porsiyonların artmasına ve daha fazla besin tüketimine özellikle basit karbonhidrat tüketimine sebep olur. Bu durum hem vücutta yağlanmanın artmasına hem de insülin düzeylerinde dengesizliklere sebebiyet verir." dedi.
Kılınç, ramazan ayında sağlıklı beslenme hakkında bilgi verdi.
Vücudu oluşturan hücrelerin doğru ve düzenli çalışabilmesi için, karbonhidrat, protein, yağ, vitamin, mineral ve su gibi makro ve mikro besin ögelerini yeterli ve dengeli miktarda almak gerektiğini ifade eden Kılınç, bu ögelerin yetersiz alımıyla vücudun birçok hastalığa karşı savunmasız kalacağını kaydetti.
Beslenmenin anne karnında başladığını belirten Kılınç, bireylerin yaşamının her evresindeki beslenme şeklinin diğer evreleri de olumlu veya olumsuz etkileyeceğini aktardı.
- "Fiziksel aktivite durumu tamamıyla değişir"
Bu nedenle kişilerin kendine özgü doğru beslenme şeklini öğrenip yaşam boyu sürdürmesi gerektiğini ifade eden Kılınç, ramazan ayında dengeli beslenmeye ilişkin şunları kaydetti:
"Ramazan ayında yaşam şeklimiz, beslenme düzenimiz, uyku saatlerimiz, öğün düzenimiz, fiziksel aktivite durumu tamamıyla değişir. Bu süreci verimli geçirebilmek adına sağlıklı beslenmek ve kilo almadan şu an ki ağırlığı koruyarak ve hatta doğru beslenme ile ağırlık kaybederek geçirebilmek mümkündür. Bu ayda uzun süre açlık söz konusu olduğu için öğünleri (sahur, iftar ve iftardan sonra ara öğün) düzenli yapmak çok önemlidir.
Özellikle sahurun atlanması uzun süreli açlık durumunu daha da artırarak iftar da farkında olmadan porsiyonların artmasına ve daha fazla besin tüketimine özellikle basit karbonhidrat tüketimine sebep olur. Bu durum hem vücutta yağlanmanın artmasına hem de insülin düzeylerinde dengesizliklere sebebiyet verir."
- Probiyotik içeriğiyle kafir ve yoğurt tercih edilebilir
Havva Kılınç, ilerleyen süreçte farklı sağlık problemleri ile karşılaşmamak adına mutlaka sahura kalkılması gerektiğini belirterek, şu bilgileri verdi:
"Sahurda tok tutucu özelliği ile yumurtaya, vitamin ve lif içerikleriyle sebzelere, sağlıklı yağ içeriği ve tok tutucu özelliği ile çiğ kuru yemişler, kalsiyum içeriği ve protein içeriği ile az tuzlu peynir, olabilecek kabızlık problemine karşı probiyotik içeriği ile kefir veya yoğurt, kabızlık problemine karşı kuru meyvelere aynı zamanda lif içeriği ile tok tutması açısından yulaf ezmesine ve tam tahıl grubuna; tam tahıllı, tam buğday, tam çavdar ekmeğe yer verebilirsiniz.
Özellikle şeker, yağ ve tuz bakımından zengin içeriğe sahip besinler uzun süre tok kalma hissini ortadan kaldırarak çabuk acıkmaya ve bunun yanı sıra çabuk susamaya neden olacağı için bu besinlere yer vermemelisiniz."
Kaynak: AA
.
dikGAZETE.com