İstanbul Aydın Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Behçet Erol konuyla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Prof. Dr. Erol, kopya ürün olarak elde edilmiş implantın insan sağlığını ciddi boyutlarda tehdit ettiğini vurgulayarak “Farklı bir merkezde uygulanan dental implant tedavisi sonucu oluştuğu ileri sürülen komplikasyon ve yaşanan olayla ilgili olarak, tıbbi ve bilimsel niteliklere uygun olmayan ve insan sağlığını tehdit edici kayıt dışı implantların kullanıldığı haberlerini üzülerek de olsa görsel medyadan izledik ve öğrendik. İnsan sağlığını her türlü çıkarın üstünde tutan ve Hipokratik Tıp etiği değerleriyle yetişen, meslek yaşamında bu kuralları kendilerine ilke edinen hekimlerin, söz konusu uygulama ile uzaktan yakından ilgileri olmadığı ve olamayacağı kanısındayız” dedi. Prof. Dr. Erol ayrıca, kendilerinin hastalara uyguladıkları dental implant ya da benzer diğer tıbbi materyallerin dünya genelinde insan sağlığına uygunluğu tescillenmiş, bilimsel çalışmalarla geçerliliği kanıtlanmış, uluslararası kuruluşlarca kabul görmüş nitelik ve özelliklerde olduğunun altını çizdi.
"En az 5 yıllık firma olma zorunluluğu var”
İAÜ Diş Hekimliği Fakültesi "Implant Komisyonu" tarafından belirlenmiş bir takım bilimsel ve yasal kriterler bulunduğunu belirten Prof. Dr. Behçet Erol şunları söyledi: “Kullanılacak implant markasının en az 5 yıllık klinik takip sonuçları ve bilimsel desteğinin olması, gerekir. Ayrıca üretici firma ve Türkiye’deki distribütör firmanın da en az 5 yıllık firma olma zorunluluğu bulunuyor. Yine implant markasının T.C Sağlık Bakanlığı onaylı olması, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Ulusal Bilgi Bankası (TİTUBB) belgesi, Tıbbi Cihaz Satış Merkezi Yetki Belgesi, FDA ( Food and Drug Adminstartion) Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi Belgesi, İSO (International Organization for Standardization) Uluslararası Standartlar Teşkilatı Belgesi, CE (Conformite European) Avrupa Ülkeleri Uygunluk Belgesi’nin olması gibi kriterlere sahip olmalıdır.” Takdir edileceği üzere, yukarıda aranan tüm bu standartlara karşın, tıbbi ve cerrahi uygulamalardan elde edilecek başarıda kullanılan biyomateryal, implant ya da ilacın öngörülen yapısal nitelik ve özellikleri taşımış olması tek başına yeterli bir faktör değildir. İnsan sağlığında kullanılan tıbbi materyallerde olmazsa olmaz koşul olan bu uygun yapısal özellikler ve aranan bilimsel kriterlerin dışında, tedaviyi gerçekleştiren hekimin uygulama alanındaki uzmanlığı, klinik deneyim ve birikimleri, uygun endikasyon, temel cerrahi prensiplere uyum hassasiyetleri, hastaya bağlı birçok faktör ile tedavinin gerçekleştirildiği klinik ve fiziki mekân standartları ve daha birçok faktörün, elde edilecek başarıda çok önemli yeri olduğu asla göz ardı edilmemelidir."
Prof. Dr. Erol son olarak, hekimlik mesleğinin onur ve gururunu zedeleyerek hasta-hekim güvenini yok edip ticari kaygılarla insan sağlığını hiçe sayan bu tür bir anlayışı şiddetle kınadıklarını ifade etti.