AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, MHP’ye göndermede bulunarak, “Hangi AK Parti’li Anayasa’nın ilk 4 maddesi ile ilgili değişiklik önergesi ortaya koydu? Bizim Türkiye Cumhuriyeti’yle bir sorunumuz olabilir mi? Biz bunu hakaret sayarız, bunu hakaret kabul ederiz” dedi.
26. dönem milletvekilleri seçimleri için yeniden memleketi Karabük’ten aday gösterilen AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, partisinin il başkanlığı tarafından düzenlenen aday tanıtım programına katıldı.Kemal Oyman mevkiinde partililer tarafından büyük bir coşku ile karşılanan AK Parti Karabük milletvekili adayları Mehmet Ali Şahin ve Prof. Dr. Burhanettin Uysal, araç konvoyu ile Vali Nafiz Kayalı Gençlik Merkezi’nde gerçekleştirilen törene katıldı.
İl Başkanı Timurçin Saylar ve ikinci sıra milletvekili adayı Prof. Dr. Burhanettin Uysal’ın konuşmasının ardından Şahin, alkışlar ve sloganlar eşliğinde kürsüye çıktı.
Şahin, salonda bulunanların sloganları üzerine, kendilerinin hiç hasımlarının olmadığını, tek hasımlarının ülkenin çözülemeyen sorunları olduğunu kaydederek, “Onları çözmek için çalışacağız. Düşmanımız falan yok, varsa elimizden geldiği kadar onların da kalbini kazanmaya çalışacağız. Biz muhabbet ehilleriyiz. Kimseye siyasi partilere, şu ya da bu gruba olumsuz ifadeler kullanmak yakışmaz” dedi.
“MİLLET İRADESİ BAŞIMIZIN GÖZÜMÜZÜN ÜZERİNDE”
7 Haziran’daki genel seçimden 4 ay 23 gün sonra yeniden bir seçime gidildiğinin de altını çizen Şahin, "1 Kasım’da seçim var ve seçim yapılalı 3,5 ay oldu. 7 Haziran’da Türkiye’de sandık başına gidilmişti, şimdi ne oldu da 4 ay 23 gün sonra seçime gidiliyor? Bu Türkiye’de siyasi hayatımızda ilk defa karşılaştığımız bir durumdur. 7 Haziran’da halkımız hiçbir partiye tek başına iktidar vermemiştir. Bir hükümet kurulacaksa bu koalisyon hükümeti olacak dedi. Parlamenter demokrasinin hükümet modellerinden bir tanesidir koalisyon. Koalisyonlarda meşru hükümetlerdir. Türkiye koalisyonlu dönemleri de yaşadı. Son 13 yıldır AK Parti’nin iktidarı ile tanıştı. Milletimiz bir iradeyi ortaya koydu ve bu irade başımızın gözümüzün üzerinde. Milletimizin iradesi bizim nezdimizde beşeri anlamda en üstün iradedir. Buna saygı duyduk. Mademki, millet böyle dedi ki bir koalisyon arayışı içinde olduk. Milletimiz bizi tek başına iktidardan uzaklaştırdı, diğerleri ne yaparsa yapsın demedi, diyemez. Sandıktan çıkan sonuç aslında, ‘Biz sizi seviyoruz, sizin yine yönetimde olmanızı ve yanınıza bir ortak almanızı istiyoruz dedi" ifadelerini kullandı.“YAPMACIK BİR TAKIM GÖRÜŞMELER ŞEKLİNDE CEREYAN ETMEDİ”
AK Parti’nin koalisyon kurma sürecinde çok samimi davrandığını da anlatan Şahin, “Genel Başkanımızın, Başbakanımızın en yakınlarından biriyim. Türkiye hükümetsiz kalmasın diye ne kadar samimi bir şekilde koalisyon kurmak için çalıştığının en canlı tanıklarından biriyim. Yapmacık bir takım görüşmeler şeklinde cereyan etmedi koalisyon görüşmeleri. Ben yanındaydım ve gerçek niyetini çok yakinen bilen bir kişiyim. Bir koalisyon hükümeti kurmak mümkün olmadı. Bunda şahsi kanaatimi ifade ediyorum; 7 Haziran seçim sonuçlarında yine AK Parti’nin seçimlerde birinci parti olarak ve tek başına iktidar olarak çıkacağı kanaati hakimdi. Muhalefet partilerinin de seçim sonuçlarına göre bir koalisyon kurulacağı beklentisi içinde değildiler ve hazırlıksızlardı” açıklamasında bulundu.“BUNU HAKARET SAYARIZ”
7 Haziran seçimlerinde tek başına iktidara geleceklerine inandıklarının da altını çizen Mehmet Ali Şahin, şöyle dedi:“Milletimizin böyle bir irade ortaya koyması ve koalisyon hükümetinin kurulmamasının sorumluluğu milletimiz ve seçmenlerimiz değildir. Yine siyaset kurumudur. Kimi, seçim sonuçları ilan edildiği akşam kapılarını kapattı. 4 tane şartım var bu kabul edilirse, koalisyon kurarım dedi. Anayasa’nın ilk 4 maddesinin değişmeyeceğini ve değiştirilmeyeceğini kabul edeceksiniz dedi.
Hangi AK Parti’li Anayasa’nın ilk 4 maddesi ile ilgili değişiklik şeklinde bir önerge ortaya koydu. Bizim Türkiye Cumhuriyeti’yle bir sorunumuz olabilir mi? Biz bunu hakaret sayarız, hakaret kabul ederiz. Cumhuriyetin temel nitelikleri, demokrasi, laiklik ve sosyal hukuk devleti ilkelerdir Bizim bu ilkelerle bir sorunumuz yoktur. Türkiye Cumhuriyeti’nin bayrağı ay yıldızdır ve başkenti Ankara’dır. Türkiye Devleti ülkesi ve milleti ile bölünmez bir bütündür.
Geçtiğimiz dönem 2 yıl yeni Anayasa yapmak için uzlaşma komisyonu kurduk ve ben de o komisyondaydım. Bizim yeni Anayasa teklifimiz oradaydı. Bir bakın bakalım; Anayasa’nın o maddeleri ile bizim bir değişiklik talebimiz olmuş mu. Amaç, dostlar alışverişte görülsün, işi yokuşa sürmek. Maalesef koalisyon kurulması mümkün olmadı.
Anayasa bu konuda bir çözüm bulmuş. 61 ve 82 Anayasası’nda var. Seçimlerden sonra 45 gün içinde bir hükümet kurulamazsa Cumhurbaşkanı parlamento seçimlerini yenileme hakkına sahiptir. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan da Anayasa’nın tanımış olduğu bu yetkiyi kullandı ve onun için 1 Kasım’da seçime gidiyoruz.”
“ŞİMDİ YENİDEN ÖZÜMÜZE DÖNÜYORUZ”
Her seçimden siyasi partilerin sonuçlar çıkartmak zorunda olduğunu da kaydeden Şahin, açıklamasını şöyle sürdürdü:“Her seçimde siyasi partiler ve siyasiler bir takım sonuçlar çıkarır ve çıkartmak durumunda. Biz de çıkartmak durumundayız. Tek başına iktidar iken, bunu kaybetmiş olmak ve oy oranını yüzde 41’lere düşmüş olması tabii ki bizim tarafımızdan analiz edilmesi ve incelenmesi gerekiyordu. Bunu inceledik ve seçim sonuçlarında daha önce geçmişte bize oy vermiş ama 7 Haziran’da oy vermemiş ya da oy vermemek için sandığa gitmediğinden bize bir mesaj verdiğini düşünüyorum.
Biz devlet adına millet nezdinde siyaset yapmak için yola çıkan bir partiydik. Millet adına devlet nezdinde siyaset yapmak için çıkıyoruz dedik. Sizin dilinizle konuşacağız ve asla size sırtımızı dönmeyeceğiz dedik.
Toplumsal merkezi siyasetin merkezine taşıyacağız dedik. Millet bizim iktidarımızda siyasetin nesnesi olmayacak öznesi olacak dedik. Milletle paylaştığımız bu ilke ve değerlerimizi iktidarımız döneminde büyük ölçüde hayata geçirmeyi başardık. Bu yüzden 2002 seçimlerinde yüzde 34.4 ile iktidara getiren milletimiz sözünü yerine getiren parti olduğumuzu gördüğü için 2007 seçimlerinde oyumuzu yüzde 47’ye çıkarttı.
Sözümüzü tutmasaydık verdiğimiz sözün arkasında durmasaydık yüzde 34’ü 47’ye çıkarmazdı. 2011 seçimlerinde de yüzde 49 yüzde 50’ye çıkarttı. Son seçimde 7 Haziran’da her halde bu sözlerimizde bir gevşeme tespit etmiş olmalı ki bazı seçmenlerimiz bize bir hatırlatma durumunda bulundu sandıkta. Biz de şimdi yeniden özümüze dönüyoruz. Yeniden yola çıkarken, milletle paylaştığımız değerlerimize dönüyoruz. İlk günkü aşkla yeniden, inşallah bismillah diyoruz.”