Akdeniz Üniversitesi Hastanesinin farklı polikliniklerinde görev yapan sağlık çalışanlarından, kimisi küçük çocuğunu, kimisi kanser hastası annesini evinde bırakarak, Kovid-19 hastalarının yardımına koşuyor.
Pandemi servisinde önlüklerinin üzerine tulum giyen, üst üste üç maske ile koruyucu siperlik takan sağlıkçılar, serviste hastaların tedavisinin yanı sıra yaşlı veya yatalak olanların yemeğini yediriyor, kıyafetlerini değiştirmelerine yardımcı oluyor.
Mesai bittikten sonra kaldıkları yurtlara giden sağlıkçılar, sevdiklerine özlemlerini cep telefonlarıyla yaptıkları görüntülü sohbetle gideriyor.
Ailelerinin ihtiyaçlarını evlerinin kapısına kadar bırakan sağlık çalışanları, onlara temas etmeden uzaktan da olsa hasret gideriyor.
Saatlerce taktıkları maskelerin altında nefes almakta bile güçlük çeken sağlıkçılar, her hastayı ailesi olarak benimsiyor, özveriyle çalışıyor.
Annesi kanser tedavisi görüyorPandemi servisinde görev yapan hemşire Mevlüt Değirmen, AA muhabirine, ne kadar doğru bir seçim yaptığını mesleğe başladıktan sonra daha iyi anladığını söyledi.
Pandemi kliniğine geçtikten sonra ailesinden ayrılmak zorunda kaldığını vurgulayan Değirmen, "Annem kanser tedavisi görüyor, babam riskli yaş grubunda. Başta onlardan ayrı kalmamı kabullenemediler. 'Oğlum gitme, beraber üstesinden gelebiliriz' dediler ama onları riske atamazdım." diye konuştu.
Hastanenin tahsis ettiği yerlerde konakladıklarına değinen Değirmen, ailesiyle telefondan görüntülü görüştüklerini, her defasında duygu dolu anların yaşandığını bildirdi.
Hastaları da ailesiyle bir tuttuğunu vurgulayan Değirmen, "Hastalarımızla daima iç içeyiz. Elimizden gelen her şeyi vermeye çalışıyoruz. Onun için halkımızdan da bizim için evde kalmalarını rica ediyoruz." dedi.
"Pandemi hayatımızı çok değiştirdi"İç hastalıkları Uzmanı Dr. Beyza Kurt da annesi ve babasında kronik akciğer, astım, bronşit ve hipertansiyon olduğunu dile getirdi.
Normal serviste çalışırken de eve her gittiğinde virüs götürmekten korktuğunu anlatan Kurt, "Stres altındaydım. Eve gittiğimde ayrı, buraya gelirken ayrı, buradan çıkarken de ayrı kıyafet giyiyordum. Eve girince hemen duş alıp, dokunduğum her yeri silip, odada izole oluyordum. Bu serviste çalıştıktan sonra ailemden ayrı kaldım. Yaklaşık 1,5 aydır yurtta kalıyorum. Ailemin ihtiyaçlarını kapıya bırakıp, uzaktan el sallıyorum." ifadelerini kullandı.
Radyoloji bölümünde çalışan Mustafa Tanrıverdi, Kovid-19'lu hastaların tomografisini çektiklerini, bazen yoğun bakıma ve ameliyathanelere de girdiklerini belirtti.
Yaklaşık iki aydır ailesinden ayrı yaşayan Tanrıverdi, "Oğlum ve eşim çok tedirginler. Pandemi, hayatımızı çok değiştirdi. Oğlum Ömer Faruk 7 yaşında, beni çok özlüyor. Sürekli arayıp, 'Baba özledim, ne zaman geleceksin' diyor. Pandemi hastalarının durumunu gördükten sonra sevdiklerime virüs bulaştırmamak için daha sıkı tedbir alıyorum." ifadesine yer verdi.
"Aynı evde fakat farklı odalarda yaşıyoruz"Enfeksiyon hastalıkları klinik sorumlusu hemşiresi Pınar Karaman da Antalya'da hastalığın ortaya çıktığı ilk günden beri pandemi alanında görev yaptığını dile getirdi.
Çocuğu 18 yaşında olmasına rağmen duygusal olarak kendisine ihtiyacı olduğunu aktaran Karaman, şunları kaydetti:
"Uzun zamandır aynı evde fakat farklı odalarda yaşıyoruz. Farklı alanlarda yemek yiyor, farklı alanlarda oturuyoruz. Sarılmıyoruz, dokunmuyoruz, yakın sohbet etmiyoruz, uzaktan konuşuyoruz. İnsanlar tedbirlere uymalı. Evde kalmalılar, ellerini sık sık dezenfekte edip, sosyal mesafeyi korumalılar. Ailemiz ikinci planda, önceliğimiz hastalarımız oldu. Onların bütün bakım, tedavi ve psikolojik ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyoruz."
Sağlık İl Müdürü Ünal Hülür de çocukları küçük olduğu için ailesinden ayrı olduğunu, tüm sağlık camiasının fedakarca çalıştığını bildirdi.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com