Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Sağlık Bakanı Faiz Sucuoğlu ve beraberindeki heyeti bakanlıkta ağırladı. Heyetler arası görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenlendi.
Bakan Akdağ, Türkiye ile KKTC arasında çok özel bir bağ, güçlü bir dayanışma ve kardeşlik hukukunun mevcut olduğuna vurgu yaparak, "Birbirine yakın coğrafyada iki ayrı devlet olarak ama elbette bir milletin fertleri olarak yaşayan vatandaşlarımız arasındaki dayanışmanın en yakın ve güçlü örneğini 15 Temmuz’da ülkemizde meydana gelen o hain darbe girişiminde ve kardeş KKTC halkı ve hükümeti onurlu duruşu ile sergilemiştir. Darbe girişiminin henüz çok başlarında KKTC’nin Başbakanı Hüseyin Özgürgün, Türkiye’de halk tarafından seçilmiş hükümetin yanında, milli iradenin yanında olduklarını belirterek darbe girişimini en şiddetli biçimde kınamıştır. KKTC halkı da günlerce meydanlarda Türkiye ile beraber demokrasi nöbetlerine katılmış ve bu hain girişime en yakışır ve anlamlı bir biçimde cevabını vermiştir. 7 Ağustos’taki Yenikapı mitingine katılması son derece önemlidir. Ayrıca 16 Ağustos’ta ülkemizi ziyaret eden Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın KKTC’de FETÖ/PDY’nin bütün faaliyetlerinin durdurulduğunu ve terör örgütü listesine alındığını Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ile yaptıkları basın açıklamasında ilan etmesi de bu menfur girişim karşısında sergilenen en karakterli duruşlardan biri olarak tarihe geçmiştir" diye konuştu.
"KKTC’YE SAĞLIK ALANINDA DA DESTEĞİMİZ TAM"
Türkiye’nin her zaman ve her alanda olduğu gibi sağlık alanında da KKTC’ye desteğini sürdürdüğünü belirten Bakan Akdağ, "Elbette sahip olduğumuz bilgiyi, birikimi KKTC ile Sağlık Bakanı ile paylaşmaktan ve bu husustaki tecrübeyi Kıbrıs Türk halkının hizmetine sunmaktan büyük bir mutluluk duymaktayız. KKTC ile sağlık alanındaki ilişkilerimiz bir önceki bakanlık dönemimde, 24 Mart 2008 tarihinde imzalanan Sağlık İşbirliği Anlaşması çerçevesinde yürüyor. Yürürlükte Sağlık İşbirliği Anlaşması’na ilaveten 2014 yılında bir uzman eğitimi, değişimi de kapsayan ek protokol ile bakanlıklarımız arasındaki işbirliği daha da verimli seviyelere taşınmış durumdadır. Bu çalışmaları yürütmeye devam edeceğiz. Sağlık alanında karşılıklı ilişkilerimiz güçlenecek. tecrübelerimizi karşılıklı birbirimize aktaracağız" ifadelerini kullandı.
TÜRKİYE’YE ÖVGÜ DOLU SÖZLER
KKTC Sağlık Bakanı Faiz Sucuoğlu ise, "Biz kendimizi Türkiye’de evimizde gibi hissediyoruz bu her zaman böyle olmuştur böyle olmaya da devam edecektir. 15 Temmuz’ da demokrasiye karşı Anavatan Türkiye’mizde yapılmaya çalışılan darbe girişiminde biz de en az sizler kadar KKTC’de üzüldük, tedirgin olduk. Türkiye’nin kederi her zaman bizim de kederimiz olmuştur, sevinci bizim sevincimiz olmuştur. Çünkü iki devlet ama tek millet, dolayısıyla biz kendimizi et-tırnak gibi ayrılmaz görüyoruz ve her konuda olduğu gibi sağlık konusunda da özellikle sizlerin başlatmış olduğu reformist hareketlerle sağlıkta şu anda örnek almak istediğimiz ve küçük ülkemizde şu aşamada istenilen seviyede olmayan sağlık sistemimizi sizden alacağımız birikim ve tecrübe ile inşallah istediğimiz seviyeye getireceğiz. Çünkü Türkiye şu anda sağlık alanında Avrupa Birliği ile değil, Amerika ile yarışıyor. Gerçekten sağlıkta atmış olduğunuz adımlar halkta yaratılan memnuniyet takdire şayan. Anavatanımızın özellikle bu konudaki tecrübeleri bizlere KKTC’de sağlık alanında büyük faydalar sağlayacaktır, önümüzü açacaktır. Anavatan Türkiye’nin de kısa sürede bu geçici sıkıntıları atlatacağına olan inancımı burada yenilemek istiyorum, başarılarınızın devamını diliyorum" şeklinde konuştu.
Sucuoğlu, Bakan Akdağ’ı KKTC’ye davet ederek, orada hastaneleri ziyaret edip değerlendirme yapmak istediğini kaydetti.
"GAZİANTEP’TE YAŞANAN SALDIRI…"
Konuşmaların ardından Bakan Akdağ, gazetecilerin sorularını cevapladı. Akdağ, 54 kişinin hayatını kaybettiği Gaziantep patlamasındaki yaralıların son durumlarını şöyle aktardı:
"Yoğun bakımda yatan 33 yaralımız var, durumu ciddi olan da 14 kişi var. Toplamda 90’ın üstünde yaralımız vardı. Çok büyük bir vahşetti yapılan, o hadisenin olduğu gece, sabaha yakın Başbakan Yardımcımız Mehmet Şimşek ve Genel Başkan Yardımcımız Abdülhamit Gül’le beraber Gaziantep’e geçmiştim. Orada şehit edilen vatandaşlarımızın büyük bir çoğunluğu çocuklar ve kadınlar. Sokakta yapılan bir kına gecesi, oradaki kardeşlerimize reva görülen bu zulüm tabii ki asla kabul edilebilir bir durum değil ve terör örgütlerinin adı ne olursa olsun alçaklığını da çok bariz bir şekilde ortaya koyan bir örnek. Sağlık çalışanlarımız, hem devlet hastanelerimizde hem üniversite hastanelerinde hem de özel sektördeki sağlık çalışanları ve kuruluşlar bundan önceki hadiselerde olduğu gibi Gaziantep’te de iyi bir organizasyonla, hızlı bir müdahale ile aslında çok doğru işler yapmışlardı. Yaralılarımızın alınması, hastaneler götürülmesi, anında ameliyatlarının yapılması, yoğun bakım hizmetlerinin verilmesi açısından gerçekten çok iyi bir iş çıkarılmıştı."
"BATILI ÜLKELER BU KÖTÜ ALIŞKANLIKLARINDAN VAZGEÇMELİLER"
Nereden gelirse gelsin, adı ne olursa olsun terör örgütlerinin birbirinden ayırmamanın insanlık için ne kadar gerekli olduğunu artık bütün dünyanın bildiğini ifade eden Akdağ, "Ümit ediyorum ki Batılı dünya da bu hususta kendilerine dokunmadıkça terör örgütlerine kucak açmak, fırsat tanımak, taviz vermek alışkanlığında vazgeçerler. Maalesef birçok Batılı ülke özellikle PKK terörüne karşı inanılmaz müsamahakar davranıyor. Biz bundan çok rahatsız oluyoruz. Hükümet üyesi olarak söylemiyorum bunu insanlık adına ben bundan ileri derecede rahatsızlık duyuyorum. Batılı dünyanın ortaya koyduğu medeniyet anlayışına bu asla uymuyor. Dolayısıyla Batılı ülkeler bu kötü alışkanlıklarından vazgeçmeliler ve terörün her türlüsüne karşı samimi bir biçimde Türkiye’nin yanında durmaları gerekir" değerlendirmesinde bulundu.
"GAZİANTEP’TE ÇOK CİDDİ BİR KAPASİTE ARTTIRIMI GERÇEKLEŞTİRDİK"
Bakan Akdağ, bir gazetecinin, "Türk Silahlı Kuvvetleri, Suriye’ye karadan ve havadan harekat başlattı. Sağlık Bakanlığı’nın da bölgede, sınırda hastaneler hazır bir şekilde, bununla ilgili bilgi alabilir miyiz?" sorusu üzerine, "Gaziantep Valiliğimizin talebi ile arkadaşlarımız bir hazırlık yapmışlardı önceden. Sahra hastanelerimiz, Ulusal Tıbbi Kurtarma ekiplerimiz ayrıca ambulans sayımız itibariyle Gaziantep’te çok ciddi bir kapasite arttırımı gerçekleştirdik. Ümit ederim hiçbirine ihtiyaç olmaz ama bu tedbirleri şu anda almış durumdayız. Bu operasyonlar, bir taraftan yeni göç dalgalarının engellenmesi bir taraftan bölgedeki sivil halka insani yardımların ulaştırılması ve bölgenin terörist unsurlardan arındırılması hedeflerini taşıyor. Türkiye devletine, milletine saldıran, masum vatandaşları katleden terör örgütleri ile aktif mücadelemizin bir parçası bu. Uluslararası toplum ve koalisyon güçleri ile işbirliği halinde bu operasyonlara gerektiği kadar devam edeceğiz" diye cevap verdi.
dikGAZETE.com