Kuş fotoğrafçıları, Türkiye’de sadece İstanbul’da görülen büyük karasırtlı martıyı fotoğraflayabilmek için Menekşe Plajı’na akın etti.
Aralarında, iş adamları, akademisyenler, gazeteciler, üniversite ve hatta ilk öğretim öğrencilerinin de yer aldığı kuş fotoğrafçıları İstanbul’un bazı semtlerinde sadece kış aylarında görünen ve nadirat (az görünen tür) kabul edilen büyük karasırtlı martıyı çekebilmek için sabahın erken saatlerinde Küçükçekmece Menekşe Plajı’nda buluştular.Birbirleriyle sosyal medya üzerinden iletişim kuran kuş fotoğrafçıları arasında 11 yaşındaki ilköğretim öğrencisi Aral Yaşar ve Samsun’dan gelen 16 yaşındaki Alihan Aktürk de bulunuyor.
20 ÇEŞİT MARTI TÜRÜNÜN EN İRİSİ
Geçtiğimiz yıllarda sadece Haydarpaşa sahilinde rastlanan ve yaklaşık 20 çeşit martı türünden en irisi olan büyük karasırtlı martıyı bu yıl ilk defa Doç. Dr. Levent Yaşar, Menekşe sahilinde fotoğrafladı. Çekilen martı fotoğraflarının gerçekten büyük karasırtlı martı olduğu www.trakus.org uzmanları tarafından da doğrulanınca Doç. Dr. Levent Yaşar’ın bu bilgiyi sosyal medya hesabından paylaştı. Ertesi gün Türkiye’nin dört bir yanından gelen kuş fotoğrafçıları Menekşe Sahili’ne akın etmeye başladı. Kuşları rahatsız etmemek ve ürkütmemek için olağanüstü gayret gösteren ve tek sıra halinde sahile yaklaşan kuş fotoğrafçıları, aylarca merakla bekledikleri büyük karasırtlı martının en güzel karelerini çekebilmek için birbirleriyle yarıştılar.
KADIN DOĞUM DOÇENTİ'NİN "KENDİMİ BULDUĞUM" DEDİĞİ YER
Bu yıl büyük karasırtlı martıyı ilk çeken Doç. Dr. Levent Yaşar kuş fotoğrafları çekerken kendini bulduğunu belirterek “Kadın doğum doçentiyim. Bir klinikte hocayım. Ama bütün onların dışında kendimi bulduğum bir yer var o da doğada gezmek ve kuş çekmek. Neredeyse ikinci bir iş kadar onunla da uğraşıyorum. Oğluma örnek olmaya çalışıyorum. Onlara böyle bir doğanın içerisinde kötülüklerden uzak bir alışkanlık kazandırmaya çalışıyorum. Benim çocuklarım ikiz diğer çocuğum hiç uğraşmıyor mesela bu işlerle” dedi."DOĞANIN SÜSÜ"
Levent Yaşar’ın oğlu Aral ise henüz 11 yaşında ve 6 yaşından beri kuşları babasıyla birlikte fotoğraflıyor. Aral kuşları sevmeye başladıktan sonra doğaya çıkmak için bir bahanesi olduğunu belirterek, “Eskiden kardeşim daha çok ilgilenirdi. Daha sonra ben kuşlara ilgi duymaya başladım. Bana doğanın süsü gibi gelmeye başladı. Kuşlar hoşuma gitmeye başladığında doğaya çıkmak için bahanem olduğunu öğrendim. Ben de bu hobiyi kendime hedef olarak gördüm” dedi.Büyük karasırtlı martıyı çekmek için Adana’dan gelen Mustafa Arık ise bu hobinin kendisinde bir hastalık gibi olduğunu belirterek “Ben Adana’dan geliyorum ’büyük karasırtlı martı geldi’ dediler. Dün akşam Ankara’daydık bunu duyunca hiç uyumadan otobüse bindik geldik. Sabah bir şeyler çektik ama bu soğukta hala peşindeyiz koşturuyoruz. Bu zor bir hobi ama zor olduğu kadar da hastalık gibi. Bir kuşun nerede olduğu önemli değil yeter ki kuşun nerede olduğunu duyalım. İnsanlar ailelerini, çocuklarını bırakıp oraya gidebiliyor. Zaman ve kilometre bizim için önemli değil” dedi.