Sabancı suikastı davasının sanığı terör örgütü DHKP-C üyesi İsmail Akkol, 3. kez çıktığı hakim karşısında yine savunma yapmadı ve süre istedi. Dava, mahkeme heyeti tarafından sanığa tekrardan süre verilerek ileri bir tarihe ertelendi.
Sabancı Holding Yönetim Kurulu üyesi Özdemir Sabancı, ToyotaSA Genel Müdürü Haluk Görgün ve sekreter Nilgün Hasefe’nin öldürülmesine ilişkin yıllar sonra yakalanarak tutuklanan İsmail Akkol, İstanbul Adalet Sarayı’nda 3. kez hakim karşısına çıktı. 18. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan sanık İsmail Akkol ve avukatları hazır bulunurken, Sabancı ailesini ise duruşmada avukat Vehbi Kahveci temsil etti. Hazırlıkların tamamlanmasının ardında mahkeme Başkanı Fikret Demir, Fahriye Erdal hakkındaki yakalama emrinin infaz edilemediğinin anlaşıldığı tutanaklara geçirdi.
“SALONDA SİLAHLI İNSANLAR VAR, ALENİYET SAĞLANAMAMIŞTIR”
Duruşma başında İsmail Akkol’un avukatı Özgür Yılmaz, 3 Hukuk Fakültesi öğrencisinin salona alınmaması nedeniyle Mahkeme Başkanı’na tepki gösterdi. Av. Yılmaz, “Hukuk Fakültesi öğrencileri salona alınmamıştır. Onların alınmasını talep ediyoruz. Ayrıca salonda silahlı olduğunu gördüğüm insanlar vardır, çıkartılmasını talep ediyorum. Salonda aleniyet sağlanamamıştır. Bununla ilgili karar verilmesini talep ediyorum” dedi. Bu ifadelerin üzerine Av. Özgür ile mahkeme başkanı arasında bir süre daha tartışma devam etti. Tartışmanın ardından tekrar konuşan avukat Yılmaz salonda sanığın 2 yakını olduğunu diğerlerinin ise polis olduğunu söyledi. Bunun üzerine mahkeme heyeti, salondaki yaklaşık 15 kişi ve ayrıca sivil polis memurlarının olduğunu ifade ederek, aleniyetin sağlandığını salondaki güvenliğinde düşünülerek daha fazla izleyici alınmasının reddine karar verdi.
SAVUNMA YAPMAK İÇİN YİNE SÜRE İSTEDİ
Mahkeme heyetinin karar vermesinin ardından konuşmada İsmail Akkol, duruşmaya ailesinin ve dostlarının alınmadığını söyledi. Akkol, “Duruşmada dostlarımı da istiyorum. Dava dosyasının 2 hafta önce aldım. Dosya yaklaşık 3 bin sayfa civarındadır. Savunma yapmak için hazırlanmam için tarafıma süre verilmesini istiyorum” dedi. 5 aydır tutuklu olduğunu ifade eden İsmail Akkol, “Cezaevinde 5 aydır kendi yüzümü görüyorum ve kendi sesimi duyuyorum, tecritteyim, tecrit öldürüyor. Tecrit işkencedir, bunu söylemeye devam edeceğiz” şeklinde konuştu. Avukatı Özgür Yılmaz’da, “Dava dosyası kalabalık olduğu için inceleyemedik. Müvekkilimin kaçma şüphesi bulunmamaktadır. Müvekkilinin tahliyesine karar verilmesini istiyorum” ifadelerini kullandı.
SAVUNMA YAPMADIĞI TAKDİRDE SUSMA HAKKINI KULLANMIŞ SAYILACAK
UYAP’ta tarama işlemi tamamlanan dosyanın dijital olarak sanığa gönderilmesine karar veren mahkeme heyeti, esas hakkında sanığın savunmasını hazırlaması gelecek celseye kadar süre verdi. Mahkeme heyeti, sanığa 4 Şubat ve 6 Nisan 2016 tarihlerinde savunma yapması için süre verildiğini hatırlatarak, gelecek celsede savunma yapmadığı takdirde “susma hakkını kullanmış” ya da “savunma hakkını kötüye kullanmış” olarak değerlendirilebileceği hususunda ihtarda bulundu.
TAHLİYE TALEBİ REDDEDİLDİ, DAVA İLERİ TARİHE ERTELENDİ
Mahkeme heyeti dosyayı inceleyebilmesi için sanığa imkan sağlanması hususunda cezaevine müzekkere yazılmasına karar verdi. Kuvvetli suç delillerinin bulunmuş olması ve sanığın suç tarihinden itibaren uzunca bir süre kaçtıktan sonra yakalandığını belirten mahkeme heyeti, sanığı yeniden kaçma ihtimali birlikte değerlendirildiğinde tutuklama şartlarının devam ettiğini, adli kontrol hükümlerinin yetersiz kalacağı kanaatiyle tutukluluk halinin devamına hükmetti. Duruşma ise 26 Eylül 2016 saat 10.00’a ertelendi.
(İHA)
Sabancı Holding Yönetim Kurulu üyesi Özdemir Sabancı, ToyotaSA Genel Müdürü Haluk Görgün ve sekreter Nilgün Hasefe’nin öldürülmesine ilişkin yıllar sonra yakalanarak tutuklanan İsmail Akkol, İstanbul Adalet Sarayı’nda 3. kez hakim karşısına çıktı. 18. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan sanık İsmail Akkol ve avukatları hazır bulunurken, Sabancı ailesini ise duruşmada avukat Vehbi Kahveci temsil etti. Hazırlıkların tamamlanmasının ardında mahkeme Başkanı Fikret Demir, Fahriye Erdal hakkındaki yakalama emrinin infaz edilemediğinin anlaşıldığı tutanaklara geçirdi.
“SALONDA SİLAHLI İNSANLAR VAR, ALENİYET SAĞLANAMAMIŞTIR”
Duruşma başında İsmail Akkol’un avukatı Özgür Yılmaz, 3 Hukuk Fakültesi öğrencisinin salona alınmaması nedeniyle Mahkeme Başkanı’na tepki gösterdi. Av. Yılmaz, “Hukuk Fakültesi öğrencileri salona alınmamıştır. Onların alınmasını talep ediyoruz. Ayrıca salonda silahlı olduğunu gördüğüm insanlar vardır, çıkartılmasını talep ediyorum. Salonda aleniyet sağlanamamıştır. Bununla ilgili karar verilmesini talep ediyorum” dedi. Bu ifadelerin üzerine Av. Özgür ile mahkeme başkanı arasında bir süre daha tartışma devam etti. Tartışmanın ardından tekrar konuşan avukat Yılmaz salonda sanığın 2 yakını olduğunu diğerlerinin ise polis olduğunu söyledi. Bunun üzerine mahkeme heyeti, salondaki yaklaşık 15 kişi ve ayrıca sivil polis memurlarının olduğunu ifade ederek, aleniyetin sağlandığını salondaki güvenliğinde düşünülerek daha fazla izleyici alınmasının reddine karar verdi.
SAVUNMA YAPMAK İÇİN YİNE SÜRE İSTEDİ
Mahkeme heyetinin karar vermesinin ardından konuşmada İsmail Akkol, duruşmaya ailesinin ve dostlarının alınmadığını söyledi. Akkol, “Duruşmada dostlarımı da istiyorum. Dava dosyasının 2 hafta önce aldım. Dosya yaklaşık 3 bin sayfa civarındadır. Savunma yapmak için hazırlanmam için tarafıma süre verilmesini istiyorum” dedi. 5 aydır tutuklu olduğunu ifade eden İsmail Akkol, “Cezaevinde 5 aydır kendi yüzümü görüyorum ve kendi sesimi duyuyorum, tecritteyim, tecrit öldürüyor. Tecrit işkencedir, bunu söylemeye devam edeceğiz” şeklinde konuştu. Avukatı Özgür Yılmaz’da, “Dava dosyası kalabalık olduğu için inceleyemedik. Müvekkilimin kaçma şüphesi bulunmamaktadır. Müvekkilinin tahliyesine karar verilmesini istiyorum” ifadelerini kullandı.
SAVUNMA YAPMADIĞI TAKDİRDE SUSMA HAKKINI KULLANMIŞ SAYILACAK
UYAP’ta tarama işlemi tamamlanan dosyanın dijital olarak sanığa gönderilmesine karar veren mahkeme heyeti, esas hakkında sanığın savunmasını hazırlaması gelecek celseye kadar süre verdi. Mahkeme heyeti, sanığa 4 Şubat ve 6 Nisan 2016 tarihlerinde savunma yapması için süre verildiğini hatırlatarak, gelecek celsede savunma yapmadığı takdirde “susma hakkını kullanmış” ya da “savunma hakkını kötüye kullanmış” olarak değerlendirilebileceği hususunda ihtarda bulundu.
TAHLİYE TALEBİ REDDEDİLDİ, DAVA İLERİ TARİHE ERTELENDİ
Mahkeme heyeti dosyayı inceleyebilmesi için sanığa imkan sağlanması hususunda cezaevine müzekkere yazılmasına karar verdi. Kuvvetli suç delillerinin bulunmuş olması ve sanığın suç tarihinden itibaren uzunca bir süre kaçtıktan sonra yakalandığını belirten mahkeme heyeti, sanığı yeniden kaçma ihtimali birlikte değerlendirildiğinde tutuklama şartlarının devam ettiğini, adli kontrol hükümlerinin yetersiz kalacağı kanaatiyle tutukluluk halinin devamına hükmetti. Duruşma ise 26 Eylül 2016 saat 10.00’a ertelendi.
(İHA)
