Siyaset

'S-400'ler NATO sistemlerini düşman olarak görmeyecek'

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, S400'lerin, F 35'in sistemine girebileceği iddiası hakkında, "Biz başından beri bir konuda hassasiyet gösterdik, NATO sistemlerini düşman olarak görmeyecek." dedi.

'S-400'ler NATO sistemlerini düşman olarak görmeyecek'
24-04-2019 01:17
TBMM

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "(S400'lerin, F 35'in sistemine girebileceği iddiası) Bu iddia doğru ise zaten Suriye'de, Norveç sınırında S400 var. Norveç F-35'leri bunun üzerinden uçuyor. Suriye'de İsrail'in, ABD'nin F-35'leri zaten uçtu. Bir kere onlar Rusların kontrol ettiği S400. Eğer bu iddia doğru ise çoktan oldu. Biz başından beri bir konuda hassasiyet gösterdik, NATO sistemlerini düşman olarak görmeyecek." dedi.

Çavuşoğlu, TBMM'nin açılışının 99. yıl dönümü ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla verdiği resepsiyonda gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

Bir gazetecinin, Rusya'dan alınacak S400 savunma sistemlerine ilişkin "nasıl bir ara formüle doğru gidiliyor" sorusu üzerine Çavuşoğlu, herhangi bir ara formülün olmadığını söyledi.

Rusya'nın istemesi halinde üçüncü bir ülkeye de bu sistemi satabileceğini belirten Çavuşoğlu, şunları kaydetti:

"Bizim ABD ve NATO'ya önerimiz gayet sarih. Endişeniz ne? 'Efendim işte F-35'in sistemine girer...' Bu iddia doğru ise zaten Suriye'de, Norveç sınırında S400 var. Norveç F-35'leri bunun üzerinden uçuyor. Suriye'de İsrail'in, ABD'nin F-35'leri zaten uçtu. Bir kere onlar Rusların kontrol ettiği S400. Eğer bu iddia doğru ise çoktan oldu. Biz başından beri bir konuda hassasiyet gösterdik, NATO sistemlerini düşman olarak görmeyecek. Bu bizim savunmamız için alacağımız bir sistemdir ve bu konuda tamamen kontrol bizde olacak. Eğer bu konuda tereddütleri varsa 'uzmanlardan oluşan bir komisyon kurulsun, NATO içinde olsun, incelesinler' dedik. Bunun dışında bir ara formül gündeme de gelmedi, düşünülmedi de ama sürekli bu tür dedikodular dolaştırılıyor Ankara ve ötesinde. Bu doğru değil ve bu hiçbir zaman konuşulmadı. Türkiye'nin önerisine ABD'den henüz bir yanıt gelmedi ancak NATO istiyor."

ABD'nin, her şeyin ön şartı olarak S400 alımından vazgeçilmesini öne sürdüğünün hatırlatılması üzerine Çavuşoğlu, Türkiye'nin S400'den vazgeçmeyeceğini söylediğini, sistemin bir tehdit oluşturup oluşturmayacağı yönünde bir komisyonun kurulmasını istediklerini vurguladı. Çavuşoğlu, kurulması istenen komisyonun görevinin S400 alınıp alınmaması yönünde karar vermek olmadığını belirtti.

Türkiye'nin bağımsız bir devlet olduğunun altını çizen Çavuşoğlu, "Zaten bu bitmiş bir anlaşmadır. İptal ettikten sonra böyle bir komisyonun kurulmasının bir anlamı olmaz." diye konuştu.

ABD'nin yaptırımları konusundaki sorunun nasıl aşılmasının düşünüldüğü sorusuna Bakan Çavuşoğlu, taraflar olarak görüştüklerini söyledi. Bu sözleşmenin CAATSA'dan (Amerika'nın Düşmanlarıyla Yaptırımlar Yoluyla Mücadele Etme Yasası) önce imzalandığını vurgulayan Çavuşoğlu, "CAATSA'ya baktığımızda içinde F-35 yok. Verilmesi gereken karar siyasidir. (ABD Başkanı Donald) Trump kendisi de kabul ediyor; 'Obama döneminde biz sizi Rusya'ya itmişiz' diyor. Bu yönetimde de bize herhangi bir kişi Patriot bataryalarını satacağına dair garanti veremiyor. Bizim de acil ihtiyacımız var." ifadelerini kullandı.

"İki ülkeye yönlendirmeleri son derece yanlış"

Mevlüt Çavuşoğlu, ABD'nin İran'a yönelik ambargo ile ilgili muafiyet kararını uzatmamasına yönelik değerlendirmesinin sorulması üzerine, bunun son derece yanlış bir karar olduğunu söyledi.

Kararın uygulanmasının zor olduğunu belirten Çavuşoğlu, bunun sadece Türkiye'yi ilgilendiren bir karar olmadığını vurguladı. Şu an hiçbir ülkenin petrol ithalatını çeşitlendiremeyeceğine dikkati çeken Çavuşoğlu, şöyle konuştu:

"Bizim için alternatif kaynak nedir? Irak'tır. Irak'tan bize gelen boru hatları kırıldı, döküldü. Bölgesel yönetim üzerinde ise daha düşük kapasiteli bir boru hattı var. Onun da kapasitesi sınırlı. Söyledikleri Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri. Bir kere iki ülkeye yönlendirmeleri son derece yanlış. ABD yönetiminin başka ülkelere yönlendirmesi tüm ülkelerde farklı yorumlara sebep oluyor. Ayrıca bizim rafinerilerimiz oralardan alınan petrole uyumlu değil. Bunların teknolojisinin yenilenmesi lazım. Bunun için rafineriler belli bir süre kapalı tutulacak. Diğer taraftan maliyetli. İran'ın petrolü de ucuz değil ama göreceli olarak arada çok fark var. Niye biz bedel ödeyelim. ABD bir karar alıyor ve buna tüm ülkeler uysun istiyor."

"Önce tamamen çekiliyorlardı, şimdi birkaç yüz asker kalsın diyorlar"

ABD'nin, YPG'nin Türkiye'nin istediği bölgeye doğru çekileceği yönündeki açıklamasına ilişkin son durumun ne olduğunun sorulması üzerine Bakan Çavuşoğlu, görev gücü çerçevesinde bu konunun görüşüldüğünü söyledi.

ABD'nin bazı önerileri olduğunu, önerilerle ilgili örtüşen konular bulunduğunu anlatan Çavuşoğlu, örtüşmeyen konularla ilgili de Türkiye'nin önerileri olduğunu belirterek, şöyle devam etti:

"Kendi aramızda istişare yapıyoruz. Yarın Milli Savunma Bakanlığında toplanıp birçok konuyu değerlendireceğiz. Bu görev gücü içinde hem askerimiz hem istihbaratımız hem de bizim bakanlığımız var. ABD'nin bu önerilerine karşı biz de karşı önerilerimizi sunarak koordine etmeye çalışıyoruz. ABD askerlerinin geri çekilmesi, güvenli bölge konularında net bir şey yok. Onların tam bir stratejisi yok. Önce tamamen çekiliyorlardı, şimdi birkaç yüz asker kalsın diyorlar. Herhalde onları da güneyde bırakacaklar. İran'a karşı burada asker bırakmak istiyorlar. Onları eleştirmek için söylemiyorum ama henüz belirli bir kararları, stratejileri yok. Biz ne istediğimizi de ne istemediğimizi de biliyoruz ve onlara söylüyoruz. Kafa karışıklığına yol açan bazı eksiklikler var. Karşılıklı önerilerle netleştirmeye çalışıyoruz."

Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye, Rusya ve İran'ın Astana süreci ile rejim ve muhalefeti uzun süredir bir araya getirdiğini, şimdi ise Ürdün'ün yanı sıra Lübnan ve Irak'ın da gözlemci olarak davet edildiğini söyledi.

Burada kriterin "sınır komşuları" olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, anayasal süreçle ilgili olarak üzerinde mutabakat sağlanmayan 6 isim bulunduğunu belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Bu isimlerin sivil toplum listesinde yer almadıklarını söyledik. Örneğin birisi merkez bankası başkanı veya parti başkanı veya daha düne kadar başsavcı olan birisi. Bunların sivil toplumu temsil etmediğini belirttik. Biz muhalefet adına bir liste verdik. Diğer taraftan Rusya ise rejim adına bir liste verdi. Üzerinde uzlaşı sağlanamayan 6 kişi içinde YPG/PKK'lı yok. Rejimin önerdiği isimlerdi zaten."

Kaynak: AA

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER