İstanbul
Gösterim öncesi AA muhabirine açıklamada bulunan başrol oyuncusu Yılmaz Gruda, filmin birçok ders verdiğini belirterek "Diyor ki 'Ey ebeveyn, bu çocuklar sizin papucunuzu dama atacak, bu telefonlar sayesinde. Uyanın.' diyor. Neden çocuğu muhayyileden, düş peşinden mizaha götürüyor? Tamam hepimiz öğreneceğiz ama bu algı kalmamalı Nasreddin Hoca'nın bir fıkrası var, bunu hep söylüyorum. Nasreddin Hoca'ya demişler ki 'Sen bize burnunu göster'. Ensesini göstermiş. 'Ne yaptın sen Hoca, burnun nerede, ensen nerede?' demişler. Bir şeyin tersini görmezsen, doğrusunu anlayamazsın.' demiş. Bu film de onu söylüyor, (telefonlar) tamam güzel, hoş ama ona bağlı bırakmayın mütemadiyen." dedi.
Usta sanatçı, çocukları kütüphaneye göndererek kitaba yönlendirmek gerektiğinin altını çizerek şunları kaydetti:
"Elbette oraya bakacak, dünyada neler oluyor ama körlemesine oraya bağlanmayacak. Babaların, annelerin yapacağı bu, (telefona) mahkum etmemeliler. Düş peşinde olmalı, ömrü billah çocuk kalmalı, yaratıcı olmalı mütemadiyen."
Çocukluğunda kendisinin de kütüphanelerden ve kitaplıklardan çıkmadığını dile getiren Gruda, "Bizim zamanımızda ansiklopediler de yoktu, kitaplığa gitmek zorundaydık." diye konuştu.
Sanatçı, 7 yaşındayken radyoya başladığını anlatarak "Çocukluğumuzda hep kitaplıktaydık. Çıkmadık kitaplıktan. Hoca bir şey söylediğinde onunla yetinmiyorduk. Hem çocuk biliyordu hem de yazıp okuyordu. Ben 10 yaşındayken roman yazdım, o yazıyla." ifadesini kullandı.
Yapıtın öğretici yanlarına da değinen Gruda, "Bu film, sözünü ettiğim bütün unsurları taşıyor eğrisi ile doğrusuyla. Biz ebeveynlere de çocuklara da akıl öğretiyor." değerlendirmesinde bulundu.
"Çocukları ve çocuklarla çalışmayı seviyorum"
Yönetmen Meryem Beyza Er de çocuklarla çalışmayı ve çocukları çok sevdiğini dile getirerek "Yönetmenlik zaten çok önemli bir meslek. İnsanların kalbine dokunabildiğiniz bir iş yapıyorsunuz ve ben bu alanı, çocukların ve insanların kalbine dokunmak istediğim için seçtim. Yani anlatmak istediğim şeyler var ve bunu da çocuklar üzerinden başlayarak yapmak istedim. Çocukları ve çocuklarla çalışmayı çok seviyorum. Zaten hepsiyle uzun süre devam edecek bir ilişkimiz oldu. Kendimi çok mutlu hissediyorum." diye konuştu.
Çekimlerin kasımda İstanbul'da gerçekleştiğini sözlerine ekleyen Er, sonunda seyirciyle buluşacakları için mutluluklarını ifade etti.
Genç oyuncu Gökhan Tevek ise baba olmadan baba karakterini canlandırdığına işaret ederek "Çocukların oyun oynaması gerektiğinin mesajı verildi bu filmde. Keşke her çocuk, oyun oynayabilseyi düşünür haldeyiz." dedi.
Filmde Yılmaz Gruda'nın yanı sıra Murat Akkoyunlu, Hande Katipoğlu, Aykut Taşkın, Pelin Sönmez, Gökhan Tevek, Gizem Sönmez, Ramin Nezir, Alihan Türkdemir, Ebrar Alya Demirbilek, Miraç Sözer, Ada Mina Küçük, Batuhan Davutoğlu, Bertan Özdemir, Berjan Özdemir, Jankat Özdemir rol aldı.
K.A Yapım ve Kum Film'in çekimlerini tamamladığı filmin senaryosunu Mert Selek kaleme aldı.
Film, birbirinden uzakta büyüyen ve dedelerinin planıyla kendilerini bir oyun şatosundaki gizemli oyunun içinde bulan kuzenlerin hikayesini konu alıyor.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com
