Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç, Rusya Dışişleri Bakanı Yardımcısı Aleksey Meşkov’un açıklamalarına ilişkin olarak, “Rusya Federasyonu da Türk hava sahasını ihlal etmeyeceğini garanti ederse böyle bir hadise ile karşılaşılmaz” dedi.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç, düzenlediği basın toplantısında Bakan Çavuşoğlu’nun programı hakkında bilgi vererek, gündemdeki soruları cevapladı. Libya ile tarihi kardeşlik bağlarına sahip olunduğunu vurgulayan Bilgiç, Libya’da dış müdahalelere karşı olduklarını belirtti. Bilgiç, Libya’da özellikle DEAŞ terör tehdidinin mevcudiyetini vurgulayarak, taraflar arasında işbirliği yapılması gereğini kaydetti. Bilgiç, Bakan Çavuşoğlu’nun 14 Aralık tarihinde Brüksel’de olduğunu söyleyerek, “Sayın Bakanımız, Dış İlişkiler Konseyi toplantısında muhataplarıyla görüştü. Suriye’nin güvenlik konusu gündeme gelen konular arasındaydı” ifadelerini kullandı.
Bakan Çavuşoğlu’nun yarın Fas’a giderek imza törenine katılacağını belirten Bilgiç, ardından New York’ta düzenlenecek olan Suriye toplantısına katılmasının öngörüldüğünü kaydetti. Bilgiç, Çavuşoğlu’nun 22 Aralık tarihinde Gürcistan’a gideceğini sözlerine ekledi.
Bilgiç, Suudi Arabistan’ın teröre karşı ittifak oluşturmasına ilişkin soruya, “Türkiye, DEAŞ ile mücadelede önemli oyuncu, uluslararası koalisyonun bir parçasıdır. Irak ve Suriye’de DEAŞ’a karşı mücadelede koalisyon çabalarına katıldı. Türkiye, Hollanda ile beraber yabancı terörist savaşçılara ilişkin çalışma grubunun eş başkanlığını yürütüyor. DEAŞ ile mücadelede askeri ve istihbarat işbirliği önemli yer teşkil ediyor. Terörle mücadelede ideolojik boyut var. İslam’ın terörle özleştirilmemesi, İslam’ın terörle anılmaması için bu çabaların koordine edilmesi gerekiyor. Suudi Arabistan’da yapılan toplantı askeri, istihbarat ve ideolojik unsurun koordine edilmesi açısından önemli. Sonuç olarak bu toplantı üç önemli konudaki işbirliğini öne çıkaran bir toplantı oldu. Terörle mücadelede İslam ülkelerinin ses vermesi, terörle İslam ile terörü özdeşleştirme çabası içinde olanlara en güzel cevaptır. Türkiye nerede terörle ilgili bir toplantı yapılırsa orada bulunur ve elinden gelen katkıyı verir. Biz bu toplantının doğru yönde atılmış bir adım olduğunu düşünüyoruz” şeklinde konuştu.
“BAŞİKA’DA MEVCUDİYETİMİZ IRAK’IN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜNE TEHDİT DEĞİL”
Irak yönetiminin Türk askerinin uluslararası sınırlara çekilmesine ilişkin çağrısına Bilgiç, “Türkiye terörle mücadelede Irak merkezi makamlarına her türlü desteği vermeye çalışıyor. Asker konuşlandırılmasında da iyi niyetinden kimsenin şüphe etmemesi gerekiyor. Başika’daki mevcudiyetimiz Irak’ın toprak bütünlüğüne herhangi bir tehdit değildir. Aslında Türkiye’nin terörizmle mücadelesinde kararlılığı temsil eder. Bu alanda dinamik bir takım tehditlerden bahsetmemiz gerekir. Bu tehditler değiştiğinde bu güçler tanzim edilir. Gönül isterdi ki Irak kendi topraklarından PKK ve DEAŞ unsurlarını temizlesin, o zaman da Türkiye’nin risk almaya ihtiyacı olmasın. Temel hedefimiz iyi niyetli bir şekilde Irak’ın terörle mücadeledeki çabalarına destek vermek ve bu konuda Irak’la işbirliği yapmaya hazır olduğumuzu yinelemek istiyorum. DEAŞ’a karşı mücadele bağlamında atılan adımları gizli gündem olarak takdim etmek doğru değil” cevabını verdi.
ABD Savunma Bakanı Carter’ın açıklamalarına ilişkin olarak ise Bilgiç, “Bizim terörle mücadeledeki kararlılığımız tamdır. Türkiye, terörle mücadelede her türlü adımı atmaya hazırdır. Uluslararası koalisyonun bir parçasıdır. Uluslararası koalisyon bazı üyelerinin uçakları İncirlik Üssü’nü kullanmaktadır. Carter’in Türkiye’de bulunması memnuniyet vericidir. Demek ki, işbirliğimiz belki arzu edilen seviyede değil ama işbirliğimiz devam etmektedir. Biz Amerikalılar’la operasyonel konuda her türlü konuyu tartışmaya hazırız, terörle mücadelede her türlü kararı, ortak alınan kararı uygulayacağımızı söyleyebilirim” değerlendirmesini yaptı.
Sinirlioğlu ve Fidan’ın Irak ziyaretine ilişkin olarak Bilgiç, “Orada eğitim faaliyetlerini sürdüren ve orada bulunan bazı askeri güçlerin güvenliğini düşünmek zorundayız. DEAŞ’ın hakim olduğu bölgeye yakın yerde bulunan askeri kuvvetlerine ilişkin tedbir alınır. Bu çerçevede askeri birliklerimizin yeri tanzim edilebilir, düzenlenebilir. Sayın Fidan, Sinirlioğlu, bizim görüşmelerimizi Irak makamlarına aktarmışlardır. Önemli olan iki kardeş, dost ülkenin tarafından müzakereler yoluyla çözülmesidir” diye konuştu.
RUS GEMİLERİNİN ALIKONULMASI
Türkiye’nin 27 Rus gemisinin alıkonulmasına ilişkin olarak Bilgiç, “Ülkemiz Rusya Federasyonu askeri unsurlarına karşı kışkırtıcı bir tutum içinde bulunmamaktadır. 24 Kasım’dan beri var olan gerginliği düşürmek amacıyla dikkatli hareket ediyoruz. Rusya Federasyonu askeri unsurları bir süredir kendilerine yönelik tehdit algısı varmış gibi hareket ediyorlar. Bizim krizi tırmandırmak gibi bir niyetimiz yok. Bu çerçevede meydana gelen olayları herhangi bir abartı olmaksızın karşılamaya çalışıyoruz. Sivil gemileri ilgilendiren bir konu. Buna ilişkin olarak Ulaştırma Bakanlığı’ndan elde edilebilir. Ticari gemilerin uymak zorunda oldukları bazı kuralların yerine getirilip getirmedikleri vardıkları liman yetkilileri tarafından kontrol edilir. Bunlar yerine getirilir getirilmez gemilerin açık denize çıkmasına izin verilir” dedi.
Rusya Federasyonu Dışişleri Bakan Yardımcısı Aleksey Meşkov’un ’Türkiye’den garanti istiyoruz’ sözlerine karşılık olarak Bilgiç, “Rusya Federasyonu da Türk hava sahasını ihlal etmeyeceğini garanti ederse, böyle bir hadise ile karşılaşılmaz. Bu konuya ilişkin tutumumuz açık ve net. Rus savaş uçağı hava sahamızı ihlal etti. Buna karşı angajman kurallarımız hatırlatılmıştı. Buna benzer hadiselerde nasıl tepki vereceğimizi Rusya Federasyonu’na açık bir şekilde iletmiştik. Bunun için Rusya Federasyonu uçaklarının Türk hava sahasını ihlal etmemesi gerekir. Öyle bir olay vuku bulmadığı zaman üzücü hadiseler karşılaşmamış oluruz” şeklinde konuştu.
İran ile koltuk krizine ilişkin olarak Bilgiç, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaptığı görüşmelerde protokolün açık olduğunu savunarak, protokol hatası olmadığını belirtti.
Palermo Belediyesi’nin Öcalan’a fahri vatandaşlık vermesini ise anlamsız ve kabul edilemez olarak yorumlayan Bilgiç, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Bu terörle mücadeleye önemli sekte vuracaktır. Tüm bunlar devam ederken, AB ve uluslararası kuruluşların listesinde terör örgütü olarak tanımlanan örgütün liderine fahri vatandaşlık verilmesi terörle ortak mücadelemize sekte vurur."
Bilgiç, tazminat ödenmesine ilişkin olarak, “Rus tarafı Türk hava sahasını ihlal ettiği için uçaklarımızca düşürüldü. Rus tarafını uyarmıştık. Şu aşamada Rus tarafının istediği unsurların tarafımızca karşılanması mümkün değil” dedi.
(İHA)
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç, düzenlediği basın toplantısında Bakan Çavuşoğlu’nun programı hakkında bilgi vererek, gündemdeki soruları cevapladı. Libya ile tarihi kardeşlik bağlarına sahip olunduğunu vurgulayan Bilgiç, Libya’da dış müdahalelere karşı olduklarını belirtti. Bilgiç, Libya’da özellikle DEAŞ terör tehdidinin mevcudiyetini vurgulayarak, taraflar arasında işbirliği yapılması gereğini kaydetti. Bilgiç, Bakan Çavuşoğlu’nun 14 Aralık tarihinde Brüksel’de olduğunu söyleyerek, “Sayın Bakanımız, Dış İlişkiler Konseyi toplantısında muhataplarıyla görüştü. Suriye’nin güvenlik konusu gündeme gelen konular arasındaydı” ifadelerini kullandı.
Bakan Çavuşoğlu’nun yarın Fas’a giderek imza törenine katılacağını belirten Bilgiç, ardından New York’ta düzenlenecek olan Suriye toplantısına katılmasının öngörüldüğünü kaydetti. Bilgiç, Çavuşoğlu’nun 22 Aralık tarihinde Gürcistan’a gideceğini sözlerine ekledi.
Bilgiç, Suudi Arabistan’ın teröre karşı ittifak oluşturmasına ilişkin soruya, “Türkiye, DEAŞ ile mücadelede önemli oyuncu, uluslararası koalisyonun bir parçasıdır. Irak ve Suriye’de DEAŞ’a karşı mücadelede koalisyon çabalarına katıldı. Türkiye, Hollanda ile beraber yabancı terörist savaşçılara ilişkin çalışma grubunun eş başkanlığını yürütüyor. DEAŞ ile mücadelede askeri ve istihbarat işbirliği önemli yer teşkil ediyor. Terörle mücadelede ideolojik boyut var. İslam’ın terörle özleştirilmemesi, İslam’ın terörle anılmaması için bu çabaların koordine edilmesi gerekiyor. Suudi Arabistan’da yapılan toplantı askeri, istihbarat ve ideolojik unsurun koordine edilmesi açısından önemli. Sonuç olarak bu toplantı üç önemli konudaki işbirliğini öne çıkaran bir toplantı oldu. Terörle mücadelede İslam ülkelerinin ses vermesi, terörle İslam ile terörü özdeşleştirme çabası içinde olanlara en güzel cevaptır. Türkiye nerede terörle ilgili bir toplantı yapılırsa orada bulunur ve elinden gelen katkıyı verir. Biz bu toplantının doğru yönde atılmış bir adım olduğunu düşünüyoruz” şeklinde konuştu.
“BAŞİKA’DA MEVCUDİYETİMİZ IRAK’IN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜNE TEHDİT DEĞİL”
Irak yönetiminin Türk askerinin uluslararası sınırlara çekilmesine ilişkin çağrısına Bilgiç, “Türkiye terörle mücadelede Irak merkezi makamlarına her türlü desteği vermeye çalışıyor. Asker konuşlandırılmasında da iyi niyetinden kimsenin şüphe etmemesi gerekiyor. Başika’daki mevcudiyetimiz Irak’ın toprak bütünlüğüne herhangi bir tehdit değildir. Aslında Türkiye’nin terörizmle mücadelesinde kararlılığı temsil eder. Bu alanda dinamik bir takım tehditlerden bahsetmemiz gerekir. Bu tehditler değiştiğinde bu güçler tanzim edilir. Gönül isterdi ki Irak kendi topraklarından PKK ve DEAŞ unsurlarını temizlesin, o zaman da Türkiye’nin risk almaya ihtiyacı olmasın. Temel hedefimiz iyi niyetli bir şekilde Irak’ın terörle mücadeledeki çabalarına destek vermek ve bu konuda Irak’la işbirliği yapmaya hazır olduğumuzu yinelemek istiyorum. DEAŞ’a karşı mücadele bağlamında atılan adımları gizli gündem olarak takdim etmek doğru değil” cevabını verdi.
ABD Savunma Bakanı Carter’ın açıklamalarına ilişkin olarak ise Bilgiç, “Bizim terörle mücadeledeki kararlılığımız tamdır. Türkiye, terörle mücadelede her türlü adımı atmaya hazırdır. Uluslararası koalisyonun bir parçasıdır. Uluslararası koalisyon bazı üyelerinin uçakları İncirlik Üssü’nü kullanmaktadır. Carter’in Türkiye’de bulunması memnuniyet vericidir. Demek ki, işbirliğimiz belki arzu edilen seviyede değil ama işbirliğimiz devam etmektedir. Biz Amerikalılar’la operasyonel konuda her türlü konuyu tartışmaya hazırız, terörle mücadelede her türlü kararı, ortak alınan kararı uygulayacağımızı söyleyebilirim” değerlendirmesini yaptı.
Sinirlioğlu ve Fidan’ın Irak ziyaretine ilişkin olarak Bilgiç, “Orada eğitim faaliyetlerini sürdüren ve orada bulunan bazı askeri güçlerin güvenliğini düşünmek zorundayız. DEAŞ’ın hakim olduğu bölgeye yakın yerde bulunan askeri kuvvetlerine ilişkin tedbir alınır. Bu çerçevede askeri birliklerimizin yeri tanzim edilebilir, düzenlenebilir. Sayın Fidan, Sinirlioğlu, bizim görüşmelerimizi Irak makamlarına aktarmışlardır. Önemli olan iki kardeş, dost ülkenin tarafından müzakereler yoluyla çözülmesidir” diye konuştu.
RUS GEMİLERİNİN ALIKONULMASI
Türkiye’nin 27 Rus gemisinin alıkonulmasına ilişkin olarak Bilgiç, “Ülkemiz Rusya Federasyonu askeri unsurlarına karşı kışkırtıcı bir tutum içinde bulunmamaktadır. 24 Kasım’dan beri var olan gerginliği düşürmek amacıyla dikkatli hareket ediyoruz. Rusya Federasyonu askeri unsurları bir süredir kendilerine yönelik tehdit algısı varmış gibi hareket ediyorlar. Bizim krizi tırmandırmak gibi bir niyetimiz yok. Bu çerçevede meydana gelen olayları herhangi bir abartı olmaksızın karşılamaya çalışıyoruz. Sivil gemileri ilgilendiren bir konu. Buna ilişkin olarak Ulaştırma Bakanlığı’ndan elde edilebilir. Ticari gemilerin uymak zorunda oldukları bazı kuralların yerine getirilip getirmedikleri vardıkları liman yetkilileri tarafından kontrol edilir. Bunlar yerine getirilir getirilmez gemilerin açık denize çıkmasına izin verilir” dedi.
Rusya Federasyonu Dışişleri Bakan Yardımcısı Aleksey Meşkov’un ’Türkiye’den garanti istiyoruz’ sözlerine karşılık olarak Bilgiç, “Rusya Federasyonu da Türk hava sahasını ihlal etmeyeceğini garanti ederse, böyle bir hadise ile karşılaşılmaz. Bu konuya ilişkin tutumumuz açık ve net. Rus savaş uçağı hava sahamızı ihlal etti. Buna karşı angajman kurallarımız hatırlatılmıştı. Buna benzer hadiselerde nasıl tepki vereceğimizi Rusya Federasyonu’na açık bir şekilde iletmiştik. Bunun için Rusya Federasyonu uçaklarının Türk hava sahasını ihlal etmemesi gerekir. Öyle bir olay vuku bulmadığı zaman üzücü hadiseler karşılaşmamış oluruz” şeklinde konuştu.
İran ile koltuk krizine ilişkin olarak Bilgiç, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaptığı görüşmelerde protokolün açık olduğunu savunarak, protokol hatası olmadığını belirtti.
Palermo Belediyesi’nin Öcalan’a fahri vatandaşlık vermesini ise anlamsız ve kabul edilemez olarak yorumlayan Bilgiç, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Bu terörle mücadeleye önemli sekte vuracaktır. Tüm bunlar devam ederken, AB ve uluslararası kuruluşların listesinde terör örgütü olarak tanımlanan örgütün liderine fahri vatandaşlık verilmesi terörle ortak mücadelemize sekte vurur."
Bilgiç, tazminat ödenmesine ilişkin olarak, “Rus tarafı Türk hava sahasını ihlal ettiği için uçaklarımızca düşürüldü. Rus tarafını uyarmıştık. Şu aşamada Rus tarafının istediği unsurların tarafımızca karşılanması mümkün değil” dedi.
(İHA)