Gündem

Reyhanlı'daki terör saldırısı davasında sona doğru

Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde 11 Mayıs 2013'te 53 kişinin yaşamını yitirdiği bombalı saldırılarla ilgili 33 kişinin yargılandığı davada, esas hakkındaki mütalaaya karşı sanıklara ve avukatlara son kez söz verildi.

Reyhanlı'daki terör saldırısı davasında sona doğru
29-09-2017 17:32

ANKARA

Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde 11 Mayıs 2013'te 53 kişinin yaşamını yitirdiği bombalı saldırılarla ilgili 33 kişinin yargılandığı davaya devam edildi.

Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuksuz sanıklar, taraf avukatları ve patlamada yakınlarını kaybeden aileler katıldı. Tutuklu sanıklarla bulundukları cezaevinden telekonferans sistemiyle bağlantı kuruldu.

Davanın bir önceki duruşmasında esas hakkındaki mütalaasını veren cumhuriyet savcısı, 9 sanığın 53'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapsini isterken, 11 sanığın "örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek" ve "suçluyu kayırmak" suçlarından 20'şer yıla, iki sanığın "örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek" suçundan 15'er yıla kadar mahkumiyetlerini istemişti. 

Duruşmada, katılanlara, sanıklara ve sanık avukatlarına, esas hakkındaki mütalaaya karşı söz verildi. 

Katılanların avukatı Aslıhan Aksoy Arıkan, yargılamanın geldiği 3 yılın sonunda hazırlanan mütalaada, saldırının azmettiricileri hakkında bilgi bulunmamasını eleştirdi. 

Saldırıda güvenlik ve istihbarat zaafiyeti olduğunun da ortaya çıktığını savunan Arıkan, "İddianame savcısı Özcan Şişman hakkında yürütülen soruşturmaların, olayın karanlık noktalarının aydınlatılması için kamu görevlilerinin de araştırılmasını istemiştik ama bunlar hep reddedildi. Olayda sorumluluğu olan tüm sanıkların, ihmali bulunan tüm kamu görevlilerinin de cezalandırılmasını talep ediyoruz" dedi. 

Ailelerin avukatı Sevinç Hocaoğlulları da soruşturma savcısı, meslekten ihraç edilen Özcan Şişman ile olayda ihmali bulunan emniyet görevlileri hakkında yargılamaların sürdüğünü hatırlatarak, "Katliamın sorumluluğunun yalnızca bu davada yargılananlarla sınırlı olamayacağına dair kararınızda bir tespit yapılmasını bekliyoruz." diye konuştu. 

Duruşmada, Emniyet Genel Müdürlüğünün katılma talebinde bulunmasını da eleştiren Avukat Hocaoğulları, "Emniyet Genel Müdürlüğünün bu katliamın gerçekleşmesinde kusuru var. Bu dosyada yargılanmalarını gerektiren bir cezai sorumluluktur. Ancak katılan olarak ailelerle yanımızda yer almaktadır. Biz, Hatay Emniyeti başta emniyetin kusurunun da görülmesi gerektiğini düşünüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

Hatay Emniyet görevlilerinin Hatay'da yargılandığı dava ile bu davanın birleştirilmesini isteyen Hocaoğulları, soruşturmayı taraflı biçimde yürüterek katliamı aydınlatma sorumluluğunu yerine getirmeyen eski Savcı Özcan Şişman ile ilgili taleplerinin de karşılanmadığını belirtti.

Taleplerine rağmen Özcan Şişman'ın bu davada dinlenmediğini ve hakkındaki dosyaların bu davaya getirilmediğini kaydeden Hocaoğulları, "Kararınızda, Özcan Şişman'ın bilgisine başvurulmama gereğine dair bir açıklaması olması gerektiğini düşünüyoruz. Kamu görevlilerinin sorumluluğuna değinmeyen bir mahkeme kararının, bu katliamın aydınlatılmasına katkı sağlayacağını düşünmüyoruz. Çünkü bu katliam göz göre göre gerçekleşmiştir." savunmasını yaptı.

Duruşma, avukat ve sanıkların esas hakkındaki savunmaları ile devam ediyor.

Davanın geçmişi

Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde 11 Mayıs 2013'te bomba yüklü araçlarla düzenlenen iki ayrı saldırıda 53 kişi hayatını kaybetmişti.

İddianamede, ikisi Suriyeli 33 sanıktan 19'u hakkında, "devletin birliği ve bütünlüğünü bozmaya teşebbüsten" ağırlaştırılmış müebbet hapis ile 52 kişinin ölümüne sebep olmaktan 52'şer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis istenmişti. Bu istemin ardından, saldırıda ağır yaralanan bir kişi daha hastanede yaşamını yitirmiş, ölenlerin sayısı 53'e yükselmişti.

Sanıklara, "silahlı terör örgütüne üye olma ve yardım etme", "öldürmeye teşebbüs", "patlayıcı madde bulundurma", "mala zarar verme", "kasten yaralama", "suçluyu kayırma" ve "130 kişiyi öldürmeye teşebbüs" suçlamaları da yöneltiliyor.

Davanın görülmesine Adana 8. Ağır Ceza Mahkemesinde başlanmıştı. Terörle Mücadele Kanunu'nun 10. maddesiyle görevli mahkeme ve savcılıkların kaldırılmasının ardından dava dosyası Hatay Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmiş, buradan da güvenlik gerekçesiyle Ankara'ya nakledilmişti.

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER