İstanbul
Filmin sonunda Reha Erdem'in sinema yazarı Esin Küçüktepepınar ile telekonferans yöntemiyle yaptığı söyleşiye de yer veriliyor.
Erdem, pandemi sürecinin insanların yaşama biçimlerini aniden değiştirdiğini belirterek, "Ben ağır, hantal ekiplerden ve süreçlerden nefret ediyorum. Sinemanın önünde çok büyük bir engel olarak görüyorum.
Bu filmle birlikte daha hafif, daha uçarak, daha akarak gitme ihtimalimiz arttı. 'Ekibi 30 kişiye indirebilir miyiz?' diye düşünürken tek başıma kaldım." ifadelerini kullandı.
Oyuncu arkadaşlarına 'Projede yer almak ister misiniz?' diye mesaj atınca hepsinden olumlu dönüş aldığını aktaran yönetmen, filmin oyuncularından bazılarıyla daha önce fiziksel olarak tanışmadığını söyledi.
"Her darlık bir ufuk açıyor"
Reha Erdem, salgın sürecindeki yalnızlıkla insanlığın bir hizaya geldiğini filmde de vurguladığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Dünyanın her yerinde daha çok para daha az özgürlük demektir. Her darlık bir ufuk açıyor.
Ders çıkaralım anlamında söylemiyorum ama boyumuzun ölçüsünü bir gördük. Hizaya gelmek iyidir, ben çok iyi olduğunu düşünüyorum.
Bu filme girişmeden önce bir filme başlıyorduk, şimdi 1 yıl daha erteliyoruz. Sinemaya dönersek, 'O olmuyorsa böyle bir şey yapma imkanımız da var' dedik. 'Yaşasın dijital teknoloji' diyorum."
"Bu film gösterdi ki, film yapma isteği olduğu müddetçe hiçbir şey engel değil"
Filmin çekim sürecinde tuhaf zorluklar yaşadıklarını anlatan Erdem, oyuncuların kendi dekorunu kendilerinin yaptığını ve bir odadan diğer odaya taşıdığını dile getirdi. Erdem, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Hiçbir oyuncu birbiriyle karşılaşmadı. İçlerinde tanışmayanlar bile olabilir. Hep bana karşı oynadılar.
Bazılarının evleri uygun değildi komşu evlere geçtiler. Sinema denilen şey her türlü yapılabiliyor.
Yeni teknolojik imkanlarla video kaydı alınabilecek cihazlar çok arttı. Herkes montaj yapabiliyor.
Dolayısıyla sinema çok demokratikleşti. Bir sürü platform var ve hiç yoksa Youtube'a koyuyorsun, oynuyor.
Bu film gösterdi ki, film yapma isteği olduğu müddetçe hiçbir şey engel değil. Bu tür özgür projeler yapmaya devam ediyoruz.
Bu pandemi döneminde bu tarz filmler gördüm. Yepyeni bir ufuk açacak.
Pandemiye de gerek yoktu belki, insanlar kendi sosyal medya hesaplarına ya da Youtube kanallarına böyle şeyler yapıyorlardı.
Dolayısıyla bu, sinemanın zenginliğini artırabilecek bir şey."
Filmin oyuncu kadrosunda Serkan Keskin, Nihal Yalçın, Bülent Emin Yarar, Ezgi Mola, Taner Birsel, Tilbe Saran, Esra Bezen Bilgin ve Tansu Biçer yer alıyor.
Karantinayı fırsat bilip çevrim içi bir suç ağı kurmuş iki dolandırıcının ve bu ağa yakalanan insanların yaşadığı trajikomik olayları konu alan "Seni Buldum Ya!" adlı film sadece MUBI'de izlenebilecek.
Film, MUBİ vasıtasıyla yaklaşık 200 ülkede gösterime sunulacak.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com