Çevre-Hayat

Ramazanda türbelere ziyaretçi akını! Eyüp Sultan dolup taşıyor

İstanbul'da, iz bırakmış padişahlara, hanedan mensuplarına, velilere, din adamlarına ve devlet büyüklerine ait türbeler, ramazan ayının manevi atmosferini kentte yaşamak isteyenler tarafından yoğun ilgi görüyor.

08-06-2017 17:07

İSTANBUL

İstanbul'da, iz bırakmış padişahlara, hanedan mensuplarına, velilere, din adamlarına ve devlet büyüklerine ait türbeler, ramazan ayının manevi atmosferini kentte yaşamak isteyenler tarafından ziyaretçi akınına uğruyor.

Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı 117 türbenin bulunduğu kentte, en çok ziyaret edilen türbelerin başında, İstanbul kuşatması sırasında şehit olan, Hazreti Muhammed'in Medine'ye hicretinden sonra evinde misafir olarak kaldığı sahabe Hazreti Halid Ebu Eyyub el-Ensari Türbesi geliyor.

İstanbul'u fetheden Fatih Sultan Mehmet, Kanuni Sultan Süleyman, Hürrem Sultan, Mimar Sinan, Ebu Şeybe el-Hudri, İstanbul velilerinden Aziz Mahmud Hüdayi, Karaca Ahmed türbeleri de yoğun olarak ziyaret edilen türbeler arasında bulunuyor.

Hatırasına en çok hürmet edilen türbelerden Eyüp Sultan Türbesi, İstanbul'un fethinden sonra tahta çıkan Osmanlı sultanlarının, padişahlık kılıcını kuşanma merasimlerinin yegane mekanı oldu.

Eyüp Sultan Türbesi'nin hikayesi

İl Kültür ve Turizm Müdürü Coşkun Yılmaz, Eyüp Sultan Türbesi'nde yaptığı açıklamada, Eyüp Sultan Türbesi'nin tarihini, önemini, İstanbul'da ziyarete edilmesi gereken türbeleri ve türbe ziyaretlerinde uyulması gereken konuları anlattı.

Ebu Eyyub el-Ensari'nin hayatıyla ilgili bilgi veren Yılmaz, Hz. Muhammed'in Mekke'den Medine'ye hicret ettikten sonra Ebu Eyyub el-Ensari'nin evinde misafir olma hikayesinden de bahsetti.

Yılmaz, Ebu Eyyub el-Ensari'nin Hz. Peygamber döneminde yaşamış, onu görmüş, onun özel iltifatına, duasına mazhar olmuş bir sahabe olduğuna işaret ederek, onun hayatının çok zengin ve verimli olduğunu anlattı.

Ebu Eyyup el-Ensar'nin İslam'a hizmet ve Hz. Peygamber'e hürmet ve Allah rızası için, dini çok geniş coğrafyalara yayma konusunda büyük bir mücadele ve gayret içinde olduğunu dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ebu Eyyub el-Ensari Hazretleri çok ilerlemiş yaşına rağmen, 668 yılındaki seferde İstanbul'a orduların hareket ettiğini öğrenince hiç tereddüt etmeden, İstanbul ordusu içinde yer alıyor ve buralara geliyor. Ordunun içinde Eyüp Sultan dışında da çok sahabe vardır. Ebu Eyyub el-Ensari hiç tereddüt etmeden ilerlemiş yaşına rağmen, at sırtında, binlerce kilometre uzaklıktaki yolu katederek buraya gelmiştir. Kuşatma devam ederken rahatsızlanır ve vefat edeceğini hisseder, kendisini komuta eden komuta heyetine der ki 'Burada vefat edeceğim. Sizin dünyanızdan bir şey istemiyorum. Vefat edince beni mümkün olduğunca surlara en yakın yere defnedin' diye vasiyette bulunur. Vefat edince cenaze namazı kılındıktan sonra buraya getirilip defnedilir. Fatih Sultan Mehmet 29 Mayıs 1453'te İstanbul'a girdiğinde, yaptığı ilk işlerden biri bu kutlu sahabenin mezarının yerini tespit ettirmek oluyor. Mezar tespit edilir edilmez, üzerine bir türbe ve buraya da bir külliye yapılıyor. Eyüp Sultan Külliyesi aslında İstanbul'da inşa edilen ilk sultan külliyesi olma vasfını taşır."

Hz. Peygamber'in ayak izi

Yılmaz, Osmanlı sultanlarının Eyüp Sultan Türbesine son derece önem verdiklerine değinerek, Fatih Sultan Mehmet Han'dan itibaren bütün Osmanlı sultanlarının kılıçlarını burada kuşandıklarını anlattı.

Yılmaz, "Eyüp Sultan, bizim toplumumuzun sosyal katmanını sağlayan bir harç, aynı zamanda birleştirici, buluşturucu, ayrılıkları giderici, dostluğu, sevgiyi, barışı ve paylaşmayı pekiştirici bir özellik ve vazife görüyor. Eyüp Sultan Türbesi, sadece ülkemizde değil, dünyada İslam coğrafyasında en çok ziyaret edilen yerlerden biri. Ramazan olması bu yoğunluğu ve ilgiyi artırıyor." diye konuştu.

Türbede hem hat hem de süsleme sanatı mimarisinin en güzel şaheserlerinin yer aldığını aktaran Yılmaz, türbedeki çinilerin çok önemli olduğunu kaydetti.

Türbenin, Fatih Sultan Mehmet döneminden 3. Selim dönemine kadar Osmanlı mimarisinin izlerini taşıdığını ve türbede çok değerli hat eserleri olduğunu anlatan Yılmaz, "Türbede sandukanın girişindeki kapı 2. Abdülhamit Han'ın el işidir. Pencereler 3. Selim'in el işidir. Girişteki kapı Fatih Sultan Mehmet döneminin izlerini yaşatır. Cumhurbaşkanımızın talimatıyla da yapılan son restorasyon çalışmasından sonra, bir hat bölümü açıldı. Peygamber Efendimizin ayak izi bir kutsal emanet olarak, sakal-ı şerifi var. El Ensari Hazretlerinin naaşı ve sandukası burada bulunuyor."

İslam'da türbe ziyaret adabı

Yılmaz, ramazanda Eyüp Sultan Türbesi dışında ziyaret edilebilecek çok sayıda türbe olduğunu söyledi.

Türbe ziyareti halkasının ilkini Eyüp Sultan'ın oluşturması gerektiğine dikkati çeken Yılmaz, şunları anlattı:

"Fatih Ayvansaray'da Ebu Şeybe el-Hudri türbesi var. Peygamber Efendimizin ashabındandır. Süt kardeşi olduğu nakledilir. 668'deki fetih kuşatmasında çarpışarak şehit olduğu belirtilmektedir. Onun da türbesini Fatih Sultan Mehmet yaptırmıştır. Onun dışında Büyük Osmanlı Şeyhülislamı ve alimi Eyüp Sultan'da Ebussuud Efendinin türbesi mevcut. Fatih Sultan Mehmet Han da ziyaret etmemiz gereken bir türbedir. Halkın ziyaret ettiği Aziz Mahmud Hüdayi Türbesi, Yahya Efendi, Sümbül, Merkez Efendi dergahı da en çok ziyaret alan yerler arasında bulunuyor. Kültür ve Turizm Bakanlığımız da Aziz Mahmud Hüdayi ve Eyüp Sultan Hazretleri türbesini ramazan ayı boyunca 24 saat açık hale getirerek, bu taleplere cevap vermeye çalışıyor. Milletimiz varlığından, hayatından, hizmetinden istikametinden emin olduğu yerleri ve kimseleri ziyaret etmeli. Onların hayatlarını incelemeli ve ahlaklarını öğrenmeli. Bir şükran duygusunu ifade etmeli diye düşünüyoruz."

İslam'da bir mezar ziyareti adabı olduğuna dikkati çeken Yılmaz, bunu Hz. Peygamber'in Hadis-i Şeriflerinden öğrendiklerini dile getirdi.

Türbelere gelirken yapılması gerekenlerle ilgili bilgi veren Yılmaz, "Türbe ziyaretlerine giderken abdest almak, 'Ruhen kimi ve niye ziyaret edeceğiz?' sorularına cevap bulmak lazım. Bu ziyaretler verimli olsun. Türbede ziyaret edeceğimiz kişinin hayatını da öğrenmeliyiz. Kimi niçin ziyaret ettiğimizi iyi oluşturmamız lazım. Ziyaret edilen yerin sahih bir türbe olmasına özen gösterilmeli. Bir sahabeyi ziyaret ettiğimizi unutmadan dualar okuyacağız. Onun için Allah'a dua ederiz. Türbede dua ederken ip, çaput bağlamak direkt, ondan bir şey talep etme gibi yanlış şey ve duygulara kapılmamak gerekiyor." dedi.

.

dikGAZETE.com

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER