Çevre-Hayat

Rahvan at yetiştiriciliğini gelecek nesillere aktarabilmek için 30 yıldır çalışıyor

Osmaniye'de kurduğu harada, binicisini yormadan uzun mesafe gidebilen rahvan at yetiştiren Yusuf Aydoğmuş, Türklerin Orta Asya'dan bu yana sürdürdüğü geleneği devam ettiriyor.

Rahvan at yetiştiriciliğini gelecek nesillere aktarabilmek için 30 yıldır çalışıyor
14-11-2020 19:06
Osmaniye

Osmaniye'deki harada yaklaşık 30 yıldır rahvan at yetiştiren Yusuf Aydoğmuş, Türklerin Orta Asya'dan bu yana sürdürdüğü geleneği gelecek nesillere aktarmak istiyor.

Aydoğmuş, "dört nala" koşmak yerine yan iki ayağını aynı anda atarak yorulmadan daha uzun mesafeler gidebilen ve binicisini de yormayan rahvan at yetiştirmek için hara kurdu.

Rahvan yürüme ve koşma biçiminin sonradan öğretildiği atlarla yıllardır ilgilenen Aydoğmuş, Türklerin bu kadim geleneğini gelecek nesillere aktarmak için çalışıyor.

Aydoğmuş, AA muhabirine, zorlu bir iş olan rahvan yetiştiriciliğine merakının ağabeyinin askerliği sırasında gördüğü atla başladığını söyledi.

Yaklaşık 30 yıldır rahvan at yetiştirdiğini ve binlerce yıllık bu geleneği sürdürmenin mutluluğunu yaşadığını dile getiren Aydoğmuş, şöyle konuştu:

"Atçılık, iki canlının tek yürek olabildiği tek spor. Atın üzerindeyken başka bir şey düşünemiyorsunuz. Tüm dünyayı unutuyor ve o ana odaklanıyorsunuz. Bu gelenek bize atalarımızdan emanet. Atalarımız bu atlarla çok büyük zaferler kazanmış. Binlerce yıllık rahvan at geleneğini gelecek nesillere aktarmak istiyorum."

"Bu atlara vefa borcumuz var"

Düziçi Rahvan Atları Kulübü Derneği Başkanı Ali Çalık da rahvan at geleneğinin kaybolmaya yüz tuttuğunu ifade etti.

Rahvan atların değer görmesini ve önemsenmesini istediklerini anlatan Çalık, şunları kaydetti:

"Bu atlar bizim değerlerimiz, atalarımızdan bize kalan bir emanet. Onları zaferden zafere götüren bu canlılarımıza daha fazla değer vermeli, onları korumalı ve bizden sonraki nesillerin de bu geleneği sürdürmesini sağlamalıyız. Rahvan atlar, diğerlerinin aksine uzun mesafeleri yorulmadan, kısa sürede ve binicisini yormadan kat edebiliyor. Bu sayede ordularımız zaferden zafere koşmuş. Bu atlar sayesinde 3 kıtaya hükmedebilmişiz. Bu atlara vefa borcumuz var. Onlara gereken değeri vermek ve rahvan at geleneğini geleceğe taşımak boynumuzun borcu.

Türkiye'de bu kültürü sürdürmek için çeşitli yarışlar düzenliyoruz. Bu atların da kayıt altına alınması, çoğalmaları için çalışmalar yapılması ve rahvan at yetiştiriciliğinin desteklenmesini istiyoruz. Bu sayede bu geleneği çocuklarımıza, torunlarımıza ve onların torunlarına emanet edebiliriz."

Kaynak: AA

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER