Genel

"Gömülmek istendiğimiz mezardan çıktık"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Son 12 yılda gerçekleştirdiğimiz atılımlar millet olarak yeniden özgüvenimizi kazanmamıza, şanlı dönemlerimizi hatırlamamıza vesile oldu. Gömülmek istendiğimiz mezardan çıktık" dedi.Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sheraton Otel

"Gömülmek istendiğimiz mezardan çıktık"
09-04-2015 16:59

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Son 12 yılda gerçekleştirdiğimiz atılımlar millet olarak yeniden özgüvenimizi kazanmamıza, şanlı dönemlerimizi hatırlamamıza vesile oldu. Gömülmek istendiğimiz mezardan çıktık" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sheraton Otel’de düzenlenen "4. Türk Patent Ödülleri" törenine katıldı. Törende konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine ödül alacak tüm firmaları, kurumları ve kişileri tebrik ederek başladı.
Türkiye’nin "fikri ürün havuzunu" genişleten ve zenginleştiren herkese ayrı ayrı teşekkür eden Erdoğan, "Bugün ödül alacak firmalarımıza bu başarıyı kazandıran ar-ge çalışanlarımızı, mühendislerimizi ve tasarımcılarımızı huzurlarınızda kutluyorum. Türkiye’nin kendi alanlarında yenilik üreten isimsiz kahramanlarını buradan selamlıyor, problem çözme, buluş yapma, tasarım yapma, heyecan ve şevklerinin daim olmasını diliyorum" dedi.

"İLTİFATLARIN DA SÜREKLİLİK ARZ ETMESİ LAZIM"
Üretilen her yeniliği, buluşu, özgün tasarımı, "Türkiye’nin 2023 hedefleri yolunda atılmış kıymetli bir adım" olarak değerlendirdiğini belirten Erdoğan "Atalarımız, ’marifet iltifata tabidir’ diyor. Bu bakımdan ortaya konulan marifetlerin ödüllendirilmesini önemli görüyorum. Ancak bu marifetlerin, buluşların ve tasarımların üretiminin sürdürülebilir olması için iltifatların da süreklilik arz etmesi gerekiyor. Ülkemizde çeşitli kamu çalışanları tarafından uygulanan ar-ge ve tasarım teşvik mekanizmaları bu bakımdan çok hayati ve çok hayırlı, önemli hizmetlerle bu süreç devam ediyor. Aynı duyarlılığı özel sektörümüzden de bekliyoruz" ifadelerini kullandı.
Ödüle layık görülen firma yöneticilerinden, ar-ge çalışanlarını, tasarımcılarını taltif etmelerini rica eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Böylece en tepeden en alt kademeye kadar her aşamada yeniliğin, buluşun, problem çözmenin, teşvik edildiği bir sisteme sahip olacağımıza inanıyorum. Türkiye her alanda olduğu gibi sınai mülkiyet alanında da büyümeye, gelişmeye, dünyada adından söz ettirmeye devam ediyor. Bu alanda kaydedilen gelişmenin temel göstergesi olan başvuru sayıları düzenli bir şekilde artıyor. Bu durum Türkiye’nin fikri sermayesinin genişlemeye devam ettiğini gösteriyor" dedi.

"AR-GE HARCAMALARIMIZIN YILLIK TUTARI 13 MİLYAR DOLARIN ÜZERİNE ÇIKTI"
Türkiye’nin yıllık yerli patent başvuru sayısının 12 yıl öncesinin seviyesinin 11 katına çıkarak 5 binler seviyesine ulaştığına dikkat çeken Erdoğan, faydalı model başvurularıyla birlikte değerlendirildiğinde yerli buluş sayısının 8 binin üzerine çıktığını vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2014 yılında 40 bini aşan tasarım başvurusuyla Türkiye’nin en fazla tasarım başvurusu yapılan ülkeler arasında Avrupa’da ikinci, dünyada ise dördüncü sırada yer aldığının altını çizen Erdoğan, şunları kaydetti:
"Türkiye 2014 yılında 110 binin üzerinde marka başvurusuyla Avrupa’nın en fazla marka başvurusu yapılan ülkesi durumunda. Uluslararası patent başvurusu da 2002 yılında yılda sadece 85 iken bugün yılda 600’e yaklaştı. Ar-ge harcamalarımızın yıllık tutarı 13 milyar doların üzerine çıktı. Bu gelişmeleri destekleyen en önemli kurumlar olan üniversitelerimizin sayısı 76’dan geçtiğimiz günlerde kurulanlarla birlikte 181’e yükseldi. Buna paralel olarak bilimsel yayın sayımızda da 3.5 kata varan bir artış oldu. Bu bile tek başına ülkemizdeki dinamizmi ve potansiyeli ortaya koyan çok önemli bir göstergedir. Bu rakamlara Türkiye’nin kabına sığmadığını gösteriyor. Bugüne kadar elde ettiğimiz neticeler elbette önemlidir ama asla yeterli değildir. Zira bizim 2023 hedeflerimiz var. Bunun için katetmemiz gereken daha çok mesafe bulunuyor. İnşallah Türkiye’yi 2023 hedeflerine sizlerle birlikte ulaştıracağız. Esasen bu coğrafya bilgiye, bilime, yeniliğe, buluşa, tasarıma asla yabancı değildir. Kayseri’den Bursa’ya Edirne’den Manisa’ya kadar pek çok şehrimiz dönemlerinin eğitim ve bilim merkezleri olmuşlardır."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anadolu’nun bilgiye, bilime, yeniliğe, buluşa, tasarıma asla yabancı olmadını belirterek, "Kayseri’den Bursa’ya Edirne’den Manisa’ya kadar pek çok şehrimiz dönemlerinin eğitim ve bilim merkezleri olmuşlardır. İstanbul asırlar boyunca sadece ülkemizin değil tüm bölgenin, tüm dünyanın bu bakımından parlayan yıldızı olmayı başarmış bir şehirdir. Cumhuriyetle birlikte Ankara’yı bu bakımdan sürekli bir arayış içinde görüyoruz. Aynı şekilde Harezmi’den Ali Kuşçu’ya El Cabir’den İbn-i Sina’ya İbn-i Sina’dan Piri Reis’e bilgi ve yenilik bakımından dönemlerinin en iyileri olan isimlere sahibiz" ifadelerini kullandı.

"GÖMÜLMEK İSTENDİĞİMİZ MEZARDAN ÇIKTIK"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
"Her ne kadar geçtiğimiz 200 yıl diğer alanlar gibi bu konuda da bir fetret dönemi yaşamamıza sebep olmuşsa da inanıyorum ki artık bunu geride bırakma aşamasındayız. Son 12 yılda gerçekleştirdiğimiz atılımlar millet olarak yeniden özgüvenimizi kazanmamıza, şanlı dönemlerimizi hatırlamamıza vesile oldu, gömülmek istendiğimiz mezardan çıktık, artık böyle bir durum yok. Üzerimize dökülmeye çalışılan betonu parçaladık, yeniden nefes almaya, çevremizle irtibat kurmaya başladık. Elbette hala pek çok sıkıntımız var ama artık eskisinden farklı olarak bir imkana sahibiz, nedir o? Önce bunun cevabını bulmamız lazım. Kendimize güveniyoruz, başarabileceğimize inanıyoruz. Eğer inanmak başarmanın yarısı ise biz bu yarıyı çoktan geçtik. Çünkü inançla birlikte artık somut neticelere de sahibiz. Ekonomide, altyapıda, sosyal devlet olma konusunda, uluslarararası alanda elde ettiğimiz neticeler var. En basit şekilde ifade edecek olursak bugünün Türkiye’si 12 yıl öncesinin Türkiye’sinden hamd olsun 3 kat daha büyük ama yetmez. İnşallah 2023 hedeflerimize de ulaşacak ve Türkiye’yi 3 kat daha büyüteceğiz. Hiç şüpheniz olmasın bunu da başaracağız. Çünkü buna inanıyoruz, inanmakla kalmıyor, her alanda bu doğrultuda çalışıyor, mücadele ediyoruz. Tabi kendi ülkesine, kendi milletine ve tüm bu hedeflere inancı olmayanlar da yok değil bugüne kadar onları dikkate almadık, bundan sonra almayacağız. Biz bugüne kadar onlar için de mücadele ettik, onlar için de çalıştık, bundan sonra elde edilecek başarılardan onlar da onların evlatları da hiç şüphesiz faydalanacaklar. Ülkemizde yaşayan 78 milyon vatandaşımız ve coğrafyamızda yaşayan tüm kardeşlerimiz için çalışmaya, çabalamaya devam edeceğiz."

"ALLAH DOĞRULARIN YARDIMCISIDIR"
"Allah doğruların yardımcısıdır" diyen Erdoğan, "Biz doğru yolda olduğumuza, doğru işler yaptığımıza inanıyoruz. Milletimiz de bu mücadele sağolsun bizi hiç yalnız bırakmadı, yolda koymadı. Üstat Necip Fazıl’ın ifadesiyle ’tohum serp bitmezse toprak utansın, hedefe varmayan mızrak utansın, ustada kalırsa bu öksüz yapı onu sürdürmeyen çırak utansın.’ İşte böyle diyerek, bu inançla, bu aşkla, bu sevda ile yeni Türkiye yolunda çalışmayı sürdüreceğiz" ifadelerini kullandı.
Bugün çeşitli kategorilerde 2014 yılında sınai mülkiyet alanında en başarılı kurum, firma ve kişilerin ödüllendirildiğini söyleyen Erdoğan, şunları kaydetti:
"Ödül alacak firmalarımız başta olmak üzere bu alanda faaliyet gösteren herkese 2015 yılında başvuru sayılarında ciddi artışlar görmeyi arzu ettiğimi belirtmek istiyorum. Bu süreçte bizden her türlü desteği görmeye devam edeceksiniz. Bundan hiç endişeniz olmasın. Sizler sınai mülkiyet performansınızı artırırken bizler de sınai mülkiyet sistemini ve Türk Patent Enstitüsü’nü geliştirmeye devam ediyoruz. Türk Patent Enstitüsü’nü Türkiye’nin yeni olanı duyduğu güçlü isteğin ürünlerinin toplandığı ve işlendiği bir hasat yeri olarak görüyorum. Biz bu hasat yerini genişletmek ve büyütmek için her türlü adımı atıyoruz ve atmaya devam edeceğiz.
Elektronik devlet uygulaması kapsamında 2006 yılında online başvuru almaya başlayan Patent Enstitümüz bugün 100’ün üzerinde hizmeti bu şekilde sunuyor. Çok kısa bir süre içerisinde buradaki tüm hizmetler hiçbir fiziksel evrak olmaksızın online olarak sunulmaya başlanacak. Hiçbir vatandaşımızı, akademisyenimizi, kobimizi, firmamızı, patent, marka ve tasarım, tescil süreçlerinden dolayı yormak istemiyoruz. Onlar sadece yenilik üretmeye odaklansın, bu noktada başarı göstersin. Bizim için yeterlidir. Türkiye bu konuda diğer ülkelere örnek olacak adımlar atıyor. Bu adımların kararlı bir şekilde takipçisi olacağız."

"BOSNA HERSEK’İN PATENTLERİNİN ARAŞTIRMA VE İNCELEMELERİNİ TPE YAPACAK"
Türkiye’nin 2005 yılına kadar kendi patent başvurularının tamamını yurt dışında inceletmek durumunda kalan bir ülke olduğunu hatırlatan Erdoğan, bugün ise kendi patent başvurularının araştırma ve incelemesini yapmanın yanı sıra bu alanda yurtdışına hizmet verebilecek bir kapasiteye kavuştuğunu vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin bu kapasitesini dost ve kardeş ülkelere yardımcı olmak ve onlara yol gösterici olmak üzere kullanmaya başladığının altını çizerek, "Nitekim Bosna Hersek’in patentlerinin araştırma ve incelemeleri bundan sonra Türk Patent Enstitüsü (TPE) tarafından yapılacak, Birleşmiş Milletler’in (BM) uzman kuruluşu olan Dünya Fikri Mülkiyet Teşkilatı nezdinde patent araştırma ve inceleme otoritesi olma yolunda ilerliyoruz. Eksiklerimizi hızlı bir şekilde tamamladıktan sonra bu konuda da girişimlerimizi başlayacağız" ifadelerini kullandı.

"FİKRİ MÜLKİYET AKADEMİSİ’Nİ KURUYORUZ"
Diğer tüm alanlarda olduğu gibi sınai mülkiyet alanında da insana yatırım yapıldığını dile getiren Erdoğan, "Buluşçu ve tasarımcılarımızın yurt dışında düzenlenen fuarlardan ve yarışmalardan çok sayıda ödül alarak dönmeleri, ülkemizdeki insan kapasitesinin açık bir göstergesidir. Bu insan kapasitesini daha iyi değerlendirmek için Fikri Mülkiyet Akademisi’ni kuruyoruz. Bu konuda ulusal ve uluslararası düzeyde yürüttüğümüz çalışmalarda son aşamaya geldik. Ülkemizde ulusal ve uluslararası düzeyde fikri mülkiyet lisans programlarının açılması hususunda da önemli çalışmalar yürütülüyor. Böylece ülkemiz sınai mülkiyet sisteminin önemli ihtiyaçlarından biri olan eğitim konusunu da çok daha sağlam bir zemine oturtmayı hedefliyor. Başvuru sayılarında yakaladığımız başarı, sınai mülkiyet sisteminin önemi konusunda iyi bir yere geldiğimizi zaten gösteriyor. Ancak başvuru sayılarında yakaladığımız başarı kadar bu değerlerin ürüne dönüşmesi, ekonomiye kazandırılması da büyük önem taşıyor" açıklamasında bulundu.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’DAN VALİLERE, BELEDİYE VE ODA BAŞKANLARINA ÇAĞRI
Türkiye’nin sınai mülkiyet alanında gerçekten çok zengin, çok bereketli bir ülke olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
"Malatya’nın kayısısından Eskişehir’in lületaşına Afyon’un mermerinden Terme’nin pidesine kadar geniş bir alanda coğrafi işaret çalışması yürütülüyor. Halen ülkemizde 183 adet coğrafi işaret tescil edilmiş durumda. Ülkemizin büyük potansiyelini göz önünde bulundurduğumuzda hiç kuşkusuz bu sayıyla yetinemeyiz ve ülkemizin eşsiz coğrafyasından gelen bu değerlerimizi sadece ulusal düzeyde tescil ettirmek de yeterli değil. Ülke olarak uluslararası düzeyde tescil faaliyetlerine de büyük bir hız vermek durumundayız. Bugün iki güzide şehrimize, Gaziantep ve Kayseri’ye bu alanda koydukları başarılar nedeniyle ödüller vereceğiz. Bu iki şehrimizin açtığı yoldan diğer şehirlerimizin de ilerlemesini de arzu ediyoruz. Bugün burada tüm valilerimize, belediye başkanlarımız ve oda başkanlarımıza kendi öz değerlerine sahip çıkma çağrısında bulunmak istiyorum. Coğrafi işaretlerimizi ulusal ve uluslararası düzeyde tescil ettirin ve markalaşması hususunda her türlü gayreti gösterin."
(İHA)
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER