AK Parti mahalle başkanları toplantısına katılan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, "17 ve 25 Aralık’larda ve Türkiye’nin yakın siyasi tarihindeki bir kısım aralıklarda Türkiye’ye müdahale etmek isteyenlere eğer mani olmasaydık şuanda bizler bu yaptığımız yatırımları yapamıyor olacaktık" dedi.
İl kültür ve Turizm Müdürlüğünde düzenlenen toplantıya, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, AK Parti Kayseri Milletvekilli Pelin Gündeş Bakır, AK Parti İl Başkanı Hüseyin Cahit Özden, ilçe belediye başkanları ve AK Parti mahalle başkanları katıldı. Toplantıda konuşan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, “Türkiye’de biz iktidar olduğumuzdan bu yana her defasında bize ömür biçtiler. ‘daha fazla yaşayamazsınız’ dediler. ‘sizler gariban insanlarsınız, devlet yönetiminden anlamazsınız’ dediler. Biz sorduk, nasıl bir görevimiz var dedik. Onlarda ‘siz bazı belediyelerde ve şirketlerde başarılı oldunuz, güzel çim ekiyorsunuz, etrafı yeşillendiriyorsunuz, asfaltı da iyi yapıyorsunuz, kaldırım taşını da düzgün döşüyorsunuz ama bunun daha ötesi yok’ dediler. Biz ‘bu devlet nasıl yönetiliyor. Yönetenler dışarından gelen insanlar mıydı?’ dedik. ‘yok hayır ama devleti yönetenler başkalarıydı, rengi size göre daha beyazdı’ dediler. Biz ‘bize istediğiniz kadar zenci muamelesi yapın biz bu ülkenin öz evlatlarıyız. Vatandaşın kendisi gibi davranmıyoruz. Zaten vatandaşın kendisiyiz. Biz işçiyimişiz gibi davranmıyoruz. İşçi olan kendimiziz. Biz bu ülkede Kaymakammışız, muhtarmışız gibi davranmıyoruz. Çünkü biz Kaymakamında, muhtarında kendisiyiz. Biz köyde yada şehirde doğmuş olabiliriz ama bunların her birisi ülkenin zenginliğidir. Bu ülkenin zengin ve güzel gönlü geniş olan insanların oluşturduğu yapılardır’ dedik. AK Parti böyle oluşuyor zaten. Ben köyde doğduğum için hiçbir yerde gocunmadım. Dediğim gibi önemli olan helal süt emmiş olmak ve bu ülkeye hizmet etmektir" diye konuştu.
Yıldız ayrıca, “Biz şu şuurdayız ki bize oy veren sadece AK Partili gönüldaşlarımıza değil aynı zamanda oy veremeyen 77 milyonumuza da hizmet ediyoruz. Tabi ki bize oy verenler de vermeyenler de olacak. Demokrasinin güzelliği buradan kaynaklanıyor ama biz hizmetlerimizi sınırlandıramayız. Eğer böyle yapmış olsaydık bizim 3 Kasım 2002 seçimlerinde her üç seçmenden birinin oy verdiği durumda kalırdık. Daha sonraki seçimde hatırlayın her iki seçmenden birinin oy verdiği AK Parti oluştu” ifadelerini kullandı.
Çözüm sürecine değinen Yıldız, “Çözüm süreciyle beraber inşallah terör belasından kurtulacağız. Babalarımız bize böyle bir terör belası olmaksızın bırakmak istediler ama nasip olmadı. Bizler çocuklarımıza ve geleceğimize terörün olmadığı, inanların birbirini daha çok sevdiği bir ortam oluşturmaya çalışıyoruz. Bunu inşallah hep beraber yapacağız. Bunları siz mahalle başkanlarımız, sandıklarda görevli arkadaşlarımız ve tüm teşkilatımızla beraber yapacağız. Sizler bizim lokomotif gücümüzsünüz. İnşallah AK Partiyi daha ileriye götüreceksiniz” diye konuştu.
‘Kanun tasarısı olarak iç güvenlik paketini getirdik’ diyen Yıldız, “Her birimiz mahcup olacağı mecliste nice görüntüler yaşandı. Kimi başına puşi bağladı, kimi ağzına bant çekti. Kimi de koltuğa oturması gerekirken yere çömelip oturdu. Türkiye’nin tablosuna yakışmayacak bir muhalefet örneği gördük. Muhalefetin ortaya koyduğu buydu. Çünkü daha fazlasını ortaya koyamadılar. Bir işin nasıl yapılacağını değil, bir işin nasıl yapılmayacağını bize tarif ettiler. Molotof kokteyli suçtur dedik. ‘ne kadar suçtur’ diye bahsettiler. Belediye otobüsünde can veren kızımızın halini herkes izledi. Biz buna müsaade etmeyeceğiz. Neymiş? Molotofkokteyli bomba değilmiş. Birde bomba olsaydı bari. O kadar insanın ölümüne sebep olmadı mı? Biz buna nasıl ‘zararlı’ demeyiz. Ona verilecek cezaları kanunlaştırırken biz kimi düşünüyoruz? Teröristi mi düşüneceğiz? Hayır biz vatandaşımızı düşüneceğiz. Buna benzer birçok maddede olduğu gibi vatandaşımızın mal ve can güvenliğini sağlamak bu ülkeyi yönetenlerin görevidir” şeklinde konuştu.
Sözlerini sürdüren yıldız, “Türkiye’de vesayetler rejimi çok oldu. Askerler gelip kendilerine görev biçtiler ve vatandaşımızdan aldığımız oyları başka bir yere dahil ettiler. Bundan sonra inşallah bunlar yaşanmayacak. Biz her türlü vesayeti reddediyoruz. Bakın 17 ve 25 Aralıklarda ve Türkiye’nin yakın siyasi tarihindeki bir kısım aralıklarda Türkiye’ye müdahale etmek isteyenlere eğer mani olmasaydık şuanda bizler bu yaptığımız yatırımları yapamıyor olacaktık. Siyasi istikrarın olmadığı bir yerde yatırım olmaz” dedi.
(İHA)