Dünya İş Konseyi Liderler Zirvesi’nde konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Bizim stratejimizin ilk ayağında, ‘Katılımcı Demokrasiyi’, ‘Hukukun Üstünlüğünü’, ‘Devletin Saydamlığı ve Hesap Verebilirliğini’ güçlendiren politikalar olacak” dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Four Seasons Hotel’de düzenlenen Dünya İş Konseyi Liderler Zirvesi’ne (World Business Assembly) katıldı. Zirvede kürsüye davet edilen Kemal Kılıçdaroğlu, “Bir şeyin altını çizerek söylüyorum. İçe kapanmacı, yalnız kendisini düşünen o eski zihniyet, bugünün dünyasında artık geçersiz. Madrid’in, Londra’nın, Paris’in geleceği, Dakka’nın, İslamabad’ın ve Laos’un geleceği ayrılamaz” diyerek sözlerine başladı.
"DÜNYADA 1,2 MİLYAR İNSANIN ELEKTRİĞE ERİŞİMİ YOK"
Dünya genelinde yaşanan küresel sorunlara dikkat çeken Kılıçdaroğlu, “Bugün dünyada yaklaşık 3 milyar insan günde 2,5 dolardan daha az gelirle yaşamını sürdürüyor. 1 milyar çocuk yoksulluk sınırı altında yaşıyor. 805 milyon insan yeterli beslenme imkanına sahip değil. Tam 750 milyon insan temiz suya erişemiyor. Dünyada 1,2 milyar insanın elektriğe erişimi yok. İşsizlik önemli bir küresel sorun. Dünya üzerinde 209 milyon insan iş ve istihdamdan yoksun. Yine dünya üzerinde 75 milyon genç işsiz. Gelir ve servet dağılımı bozuluyor” dedi.
Çözümün demokrasiden geçtiğine değinen Kılıçdaroğlu, “Bugün sürdürebilir kalkınma ve ekonomik gelişmenin yolu, öncelikle güçlü bir demokrasiden geçiyor. Düşünce özgürlüğünün korunmadığı, fikri mülkiyet haklarının garanti altına alınmadığı, adil ve işleyen bir yargıya sahip olmayan ülkeler, yalnız küresel rekabette geriye düşmüyor, küresel istikrar, barış ve güvenlik için de birer tehdit oluşturuyor. Kendi ülkesini sınırsız ve keyfi bir şekilde hesap vermeden yönetmek isteyenler, demokratik haklara saygı göstermeyen yöneticiler, hukuk devleti ilkelerini tanımayan devlet adamları bugün ülkelerinin gelişmesi, ilerlemesi ve huzura kavuşması önündeki en büyük engeldir. Bir yerde hukuk devleti yoksa demokrasi yoksa hiçbir iş adamı yatırım yapmaz. Mülkiyet hakları korunmuyorsa, yarın o devletin ne yapacağı belli değilse, hiçbir girişimci bu riski almaz” diye konuştu.
"TÜRKİYE, FIRSATLARI VE POTANSİYELİNİ YETERİ KADAR KULLANAMIYOR"
Kılıçdaroğlu, “Kimse kusura bakmasın, iyi yönetilen bir Türkiye’nin 40-50 milyar dolarlık doğrudan yabancı sermaye yatırımı çekmesi işten değildir. Üzülerek söylüyorum ki, geçtiğimiz yıl Türkiye’ye gelen net yabancı sermaye yatırımı 5,5 milyar dolarda kaldı. Bu üzücü sonuç, dünyadan Türkiye’ye demokratikleşme ve hukuk devleti alanında güçlü bir mesajdır. Ne yazık ki bugün Türkiye, potansiyelini yeteri kadar kullanamıyor, fırsatlardan yeterince istifade edemiyor. Cumhuriyet Halk Partisi’nin lideri olarak açıkça söylüyorum. Benim Türkiye vizyonumda başarısızlığa ve küçük düşünmeye yer yoktur. Bizim için dünyanın en büyük ilk 10 ekonomisine girmek yeterli bir hedef değil. İnsani gelişmişlik sıralamasında ilk 20 ülkeden biri olmak istiyoruz. Bakın bugün Türkiye dünyanın en büyük 19’uncu ekonomisi ama insani gelişmişlikte 190 ülke arasında 69’uncu sıradayız. Gencecik ve dinamik nüfusuyla, görkemli tarihiyle, benzersiz konumuyla Türkiye bu seviyeye layık değildir. Türkiye baskı rejimiyle, insan hakları ihlalleriyle, yoksullukla, işsizlikle, sefaletle anılan bir ülke olmak istemiyor” dedi.
CHP İKTİDARININ STRATEJİLERİNİ AÇIKLADI
Çözüm için CHP’nin stratejilerini sıralayan Kılıçdaroğlu, “Bizim stratejimizin ilk ayağında, ‘Katılımcı Demokrasiyi’, ‘Hukukun Üstünlüğünü’, ‘Devletin Saydamlığı ve Hesap Verebilirliğini’ güçlendiren politikalar olacak. Biz, 1 yılı okul öncesi olmak üzere 13 yıllık (1+8+4) zorunlu eğitim sistemini Türkiye’de uygulayacağız. Eğitim, müfredatını çağdaş çoğulcu toplumun demokratik değerlerine uygun, evrensel standartlara kavuşturacağız. Stratejimizin üçüncü ayağı, ekonomik gelişme ve büyümeden toplumun tüm kesimlerini en adil şekilde yararlandırmaktır. Bugün bu husus tüm dünyada ekonomik ve sosyal istikrarı tehdit eder hale geldi. Stratejimizin dördüncü ve son ayağı ise kalkınma sürecinden elde edilen kazanımların korunması meselesidir. Bunları yaparken ekonomik istikrarı gözeteceğiz. Mali disiplinden ödün vermeyeceğiz. Araç bağımsızlığına sahip bir Merkez Bankası’nı enflasyonla mücadele ve sürdürebilir büyüme açısından önemli bir çaba olarak görüyoruz. Aynı şekilde vergi denetiminin siyasallaşması için de Gelir İdaresi Başkanlığı’nı özerk kurum haline getireceğiz. Çünkü başta finans kesimindekiler olmak üzere düzenleyici ve denetleyici kurumların sistemik riskleri önlemedeki rolü bizim için çok önemli. Bizler insanlık ailesinin ortak üyeleriyiz. Ülkemizi bir çember içine alıp dünya ile ilgisiz yaşayamayız. Atatürk’ün çok güzel ifade ettiği gibi ’İnsanlar mensup olduğu milletin varlığını ve mutluluğunu düşündüğü kadar bütün dünya milletlerinin huzur ve refahını da düşünmelidirler" şeklinde konuştu.
"YÖK DİYE BİR KURUM OLMAYACAK"
Zirvede yaptığı konuşmasının ardından konuya ilişkin soruları cevaplayan CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, “Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında YÖK diye bir kurum olmayacak. Bütün üniversiteler bilgi öğretecek. Üniversiteler özgür ve özerk olacak” dedi.
"KİMSE YOKSUL KALMAYACAK"
Türkiye’de yoksulluğu sıfırlayacaklarını ifade eden Kılıçdaroğlu, “Ben bu sözü hep verdim, sizlerin huzurunda bir kez daha vermek istiyorum. 4 yıllık Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında Türkiye’de yoksulluk sıfırlanacaktır. Kimse yoksul olmayacaktır” dedi.
Konuşmalarının ardından Kılıçdaroğlu ve diğer partililer salonda bir süre sohbet ettikten sonra buradan ayrıldı.
(İHA)
