Genel

"Bu üniversiteleri tercih edenlerin bakan olma ihtimali yüksek"

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) ve Batı Akdeniz Stratejik Araştırmalar Enstitüsü (BASA) işbirliği ile Isparta’da düzenlenen “Gençlik ve Siyaset” paneli yoğun ilgi gördü. Barida Otelde gerçekleştirilen tek oturumlu panel düzenlendi. P

"Bu üniversiteleri tercih edenlerin bakan olma ihtimali yüksek"
08-02-2015 19:38

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) ve Batı Akdeniz Stratejik Araştırmalar Enstitüsü (BASA) işbirliği ile Isparta’da düzenlenen “Gençlik ve Siyaset” paneli yoğun ilgi gördü.
Barida Otelde gerçekleştirilen tek oturumlu panel düzenlendi. Panele Ak Parti İl yöneticileri, Gönen Kaymakamı Coşkun Öztürk, ITSO Başkanı Şükrü Başdeğirmen, SDÜ eski rektörü Lütfü Çakmakçı’nın yanı sıra çok sayıda davetli katıldı.
Oturum başkanlığını Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Vahdettin Aydın’ın yaptığı panelde ilk sözü Hukuk Fakültesi Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Haluk Songur aldı. Songur konuşmasında Türkiye’de gençlik üzerine yapılmış araştırmaların yetersizliğine dikkat çekti.

KENDİNİZİ YETİŞTİRMEDİYSENİZ SİYASETE BULAŞMAYIN ÖNERİSİ
Panelde konuşan SETA Araştırmacısı İpek Coşkun da “Türkiye’de eğitim politikası yapabilmek için kendi sosyolojimize hakim olmamız gerekiyor” diyerek gençlik ve siyaset başlıklı panelde “kendinizi yetiştirin ve kendinizi yetiştirmediyseniz, siyasete bulaşmayın” önerisinde bulundu.

GENÇLERİN MOTİVASYON KAYNAKLARI BİZDEN FARKLI
SDÜ öğretim üyesi Prof. Dr. İlker Hüseyin Çarıkçı, motivasyon kaynaklarını ele alarak başladığı konuşmasın da ideal bir siyasi iktidardan beklentilerini, Türkiye siyasetine son yıllarda yön veren üniversitelerin öğrencileriyle yapılmış çalışmalarından elde ettiği ilk bulgulara dayanarak ele aldı. İlker Çarıkçı konuşmasında “Gençler bizden çok farklı. Şimdiki gençlerin dünyaya bakışı bizden çok daha evrensel. Bizi motive eden şeylerle, şimdiki gençleri motive eden şeylerde çok farklı.
Esas sorunumuz eğitim sistemimizin kişiyi beceri ile donatmıyor olması. Gençlerin genelinde eğitim sisteminde kökten değişiklik talebi var. Gençler yüksek öğretimde nitelik sorununu dile getiriyor. Bölüm seçmede üniversiteye girdikten sonra bölüm seçebilmeyi istiyor. Şimdilik sadece Sabancı Üniversitesinde uygulanan bu sistem belki zamanla diğer vakıf üniversiteleri ve devlet üniversitelerinde de uygulanabilir” diyerek kendilerinin yaptığı bir araştırma sonucundan örnekler verdi.

BU ÜNİVERSİTELERE GİDEN BAKAN OLUYOR
Türkiye’de bakanların daha çok dört üniversiteden çıktığına dikkat çeken Çarıkçı, “Biz daha önce ‘Üniversite Gençliğinin Beklenti ve İhtiyaçları Bağlamında İdeal İktidar-İdeal Lider Algıları’ başlıklı bir araştırma yaptık. Araştırmanın örneklemini Türkiye Cumhuriyetinde son 20 yıl içerisinde Bakanlar Kurulu üyelerinin mezun olduğu okullar listelenerek ve mezunlar arasında en çok Bakanlar Kurulu üyesi olan okullardan seçildi. Bu kapsamda 25.06.1993’te kurulan 50. Hükümetten başlamak üzere 29.08.2014’te kurulan 62. Hükümete kadar görev yapmış 288 Bakanlar Kurulu üyesinin 183’ü görüşme yapılan 4 üniversiteden mezun olmuştur. Bu araştırma sırasındaki gördük ki bakanların büyük bölümü İstanbul Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi, Ankara Üniversitesi ve Ortadoğu Teknik Üniversitesinden mezun olmuş. Yani bu üniversitelere giden özellikle siyasal bilimler ve hukuk fakültelerine giden öğrencilerin bakan olma ihtimali daha fazla görünüyor” dedi.

GEZİ HEM İÇERİDEN HEM DIŞARIDAN DESTEKLENDİ
Son olarak Cumhurbaşkanlığı Kurumsal İletişim Uzmanı Hakan Çopur, AK Parti’nin iktidarını 13 yıldır kesintisiz sürdürdüğüne dikkati çekerek "AK Parti dönemi kendini uzun yıllar çevrede hissetmiş olan birçok kişinin, merkeze geldiği, merkezin imkanlarından faydalanabilir olduğu bir dönem oldu. Daha önce de böyle dönemler oldu ama ilk kez bu kadar baskın bir dönem yaşıyoruz. Bu da siyasal İslamcı süreç açısından ’bireyselleşmeye, dünyevileşmeye doğru bir kayış söz konusu mu yoksa bir değişme olmadan aynı ideallerle yolumuza devam ediyor muyuz?’ sorgulamasını gerektiriyor" ifadelerini kullandı. Gezi Park olaylarının hem içeriden hem de dışarından desteklenerek yapıldığını ifade eden Çopur, şöyle konuştu: "Gezi Parkı’nın bir dönemin marjinalleşmiş olan gruplarının ’acaba sahaya yeniden sürülebilir mi’ gibi amaçlarının denendiği bir süreç olduğunu düşünüyorum. Tabi ki eylemdeki herkes öyle değildi. Benim üniversiteden arkadaşlarım da vardı. Gerçekten de siyasal iktidarlarla ilişkileri sıkıntılı olan, birtakım şeylerden memnun olmayanların tepkilerini dile getirdikleri bir ortamdı. Ama bunu kısa sürede bahsettiğimiz şeye döndürmeye çalıştılar. Hem Kürt siyasetinin aktörlerinin hem de ülkücü hareketinin bu meselenin dışında kalması ile oradaki girişim başarısız oldu."
(İHA)
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER