Başbakan Ahmet Davutoğlu, “İster darbeci, ister cuntacı, ister paralel yapılar şeklinde kim milli iradeye meydan okursa; karşısında artık milyonlarca Adnan Menderes var. Her birimiz Adnan Menderes’iz” dedi.
Seçim çalışmaları kapsamında Aydın’a gelen Başbakan Davutoğlu, Efeler ilçesi İstasyon Meydanı’nda düzenlenen mitingde vatandaşlara hitap etti. Başbakan Davutoğlu’na eşi Sare Davutoğlu, Avrupa Birliği Bakanı Volkan Bozkır, Orman ve Su İşleri Başkanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, AK Parti Kadın Kolları Genel Başkanı Azize Sibel Gönül, AK Parti İl Başkanı Ömer Özmen, AK Parti Aydın milletvekilleri ve milletvekili adayları eşlik etti.
Aydın’ın tüm ilçelerini ve Adnan Menderes’in hemşerilerini selamlayarak sözlerine başlayan Başbakan Davutoğlu, Aydın’ın milli mücadele kahramanları ve İmamköylü Efe Ayşe’den söz etti. Efe Ayşe’nin Türk kadının yapısına önemli bir örnek olduğuna işaret eden Davutoğlu, “Şehit Başbakanımız, benim selefin Adnan Menderes’e selem olsun. Miting programını yaparken arkadaşlara ‘14 Mayıs’ta aydında olacağım. 14 Mayıs Aydın’ın, oraya kaydedin’ dedim. 14 mayıs 1950’de demokrasi şehidimiz Adnan Menderes ilk adil ve özgür seçimleri kazandı. Aydın, milli iradenin mihenk taşı ve omurgası oldu. Sabah Yassıada’yı helikopterle yukardan seyrederken, gözümün önüne Adnan Menderes geldi. Bu semalar Allahuekber seslerine hasretken, yiğit Adnan Menderes semalardaki Allahuekber hasretine son verdi. Suçu tekbiri minarelere getirmekti, suçu Türkiye’yi ayağa kaldırmaktı. Darbeciler onu idam sehpasına götürürken, Türk milletini cezalandırdıklarını zannettiler. İdam sehpasında asılan Adnan Menderes değil, mili iradeydi. Aydınlılar bir daha milli idarenin asılmasına izin verecek misiniz? Bakan ve Başbakan olduğumda ilk önce akrabalarımın mezarlarından önce Adnan Menderes ve arkadaşlarının kabirlerini ziyaret ettim. Ona Fatiha okurken; ‘Milletin emanetine sahip çıkarken senin karşına çıkanlar bizim de karşımız gelip milli iradeyi almak isterlerse; Allah şahittir ki, senin gibi şahadete yürürüz ancak milli iradeyi kimseye teslim etmeyiz” diye konuştu.
Yassıada programı sırasında Adnan Menderes ve Celal Bayar’ın yargılandığı salonu gördüğünü ifade eden Davutoğlu, “Adnan Menderes, yargılandıktan sonra oraya ilk giden Başbakan benim. O mekanı Adnan Menderes’in yaşatıldığı bir alan haline getireceğiz. Orayı demokrasi ve özgürlük adası haline dönüştüreceğiz. Baskı ve darbeleri görmemiş yeni nesilleri oraya götüreceğiz. ‘Bu ülkede Celal Bayar ve Adnan Menderes’i idam sehpasına gören kara günler yaşandı’ diyeceğiz. Orada bir de demokrasi müzesi kuracağız. Ta ki kimse bir daha bu topraklarda milli iradeye meydan okumasın. İster darbeci, ister cuntacı, ister paralel yapılar şeklinde kim milli iradeye meydan okursa; karşısında artık milyonlarca Adnan Menderes var. Birini şehit etmiş olabilirler ama işte binlercesi bu meydanda. Her birimiz Adnan Menderes’iz. Yassıada’da sadece milli irade ve demokrasi yaşatılacak. Adnan Menderes’i yargılayan hakim vardı, Salim Başol. Yargılarken ebediyete kadar güçlü olacağını zannetti. Onun adı unutuldu ama Adnan Menderes’in adı yaşıyor. Sembol olarak yaşıyor, milletin yüreklerinde yaşıyor. Hukuk fakülteleri mezuniyet törenleri orada yapılsın. İnşallah bu yapı tamamlandığında 27 Mayıs’ta TBMM sembolik olarak Yassıada’da toplansın. Nasıl 23 Nisan’da sembolik olarak toplanıyoruz. Bir daha TBMM’ye kilit vurulamayacağını cümle aleme ve tarihe göstermek için her 27 Mayıs’ta burada özel bir celse yapalım” şeklinde konuştu.
“KİMLERİN ELİ KİMİN CEBİNDE GÖRÜYOR MUSUNUZ?”
Türkiye’nin demokrasi yolculuğundan zor günler geçirdiğine işaret eden Davutoğlu, şöyle konuştu:
“Adnan Menderes idam sehpasına yürüdü, Turgut Özal direndi. Ama hep tuzaklar kuruldu. Ta ki AK Parti iktidara gelinceye kadar. Zannettiler ki devam edecek 17 mayıs e-muhtarasını verdiler. E-muhtırayı aynen iade etmedik mi? Türkiye artık kimse darbeden söz etmiyor. Asker sivil ilişkisi demokrasi içinde devam ediyor. Ama şimdi cübbeler içindekiler ortaya çıktı. 17-25 Aralık’ta tuzaklar hazırlandı. Bütün bu demokrasi mücadelesinde bir an olsun bile başımızı öne eğmedik. 13 yıldır milli sahip çıktık. Mili iradeye ket vurmak isteyenlere direndik. Bu emaneti bizim koruyacağımıza inanıyor musunuz? Adnan Menderes’in emanetine, demokrasiye ve özgürlüklere sadece AK Parti sahip çıkar. 27 Mayıs’ta CHP darbeye destek verdi. Darbeden sonra kaos içinde hükümeti kurdu. Adnan Menderes şahadete yürürken, CHP iktidar olmanın hesabını yapıyordu. 28 Şubat’ta ikna odaları kuran rektör yardımcısını CHP milletvekili yaptı. İlk defa başı açık ve başı örtülü olan İmamköylü Efe Ayşe’nin torunları bu seçimde el ele Meclis’e giriyor, ikna odacıları Meclis’in dışında kalıyor. Adnan Menderes’in çocukları, hangi partiye oy vermiş olursanız olun; darbeye ve vesayete sahip çıkanlara siz oy verir misiniz? Daha düne kadar ‘F-Tipi’ diye bu paralelcileri eleştirenler, şimdi onlarla birlikte iş tutuyorlar. Göreve gelince, savcıları göreve iade edeceklermiş. Kimlerin eli kimin cebinde görüyor musunuz? Ne Allah, ne millet, ne de Aydın bunlara fırsat vermez. Efelerin içinden kardeşiniz Yörük Ahmet’i seçecek misiniz? Bahçeli Diyarbakır’da bana ‘Serok Ahmet’ dediler diye eleştiriyor. Ama bilmediği şu, biz Türkiye’yi kucaklıyoruz. İşte bura sizlerde ister ‘Yörük Ahmet’, ister ‘Zeybek Ahmet’, ister ‘Efe Ahmet’ deyin. Biz Türkiye’nin her yerinde halkımızla aynı dili konuyoruz. Mademki ‘Ahmet Efe’yi seçtiniz, Aydın Efeleriyle bir arada olmak bizim için en büyük onurdur.”
“BORÇLU ÜLKEDEN, KUDRETLİ TÜRKİYE’Yİ İNŞA ETTİK”
“Çete Ayşe, Yörük Ali Efe ve Demirci Mehmet Efe’nin torunları 2002 yılda dışa bağımlı hale gelmişti” diyen Davutoğlu, sözlerine şöyle devam etti:
“Sayın Bahçeli, o dönemde Başbakan yardımcısıydı. Süleyman Şah’ın torunları kendi kılıçlarını kendileri yapıp savaşmıştı. 2002’de Türkiye bir kılıca bile muhtaçtı. Bir millet başkalarının silahını kullanıyorsa, bir millet kendi silahını yapamıyorsa; o millet bağımsız olamaz. Bakın Atak helikopterlerimiz geçtiğimiz gün bize havada eşlik etti. İlk defa Başbakanlığa hizmet sunan atak helikopterleri semalarda yerini geldi. Bize şeref nurukları atıyorlar. Şeref, semalarda kendi helikopterini uçurmaktır. 14 Mayıs, İMF’ye son taksitin ödendiği gündür. Bize borçlu bir Türkiye devrettiler, bize boynu eğik bir Türkiye devrettiler ama Biz İMF’ye borç veren kudretli bir Türkiye’yi ortaya çıkardık.”
“KENDİNE GÜVENEN 4 YIL İÇİN DİLENİRMİ?”
CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun 4 yıl yeTki istemesini eleştiren Davutoğlu, “Bunların uluslararası işbirlikçileri koalisyon hesapları yapıyor. Bu üçünü bir araya getirmek istiyorlar. Düşünebiliyor musunuz; MHP ve HDP yan yana, yanlarında CHP ve arkalarında paralel çete. Biz onları gördük. Bu ülke bir daha onlara bu fırsatı verir mi? Biz kimseden bir şey dilenmedik. Kılıçdaroğlu, ‘Bari 4 yıl verin’ diyor. Kendisine güvenen bir lider, böyle mi dilenir mi? Tayyip Erdoğan veya ben ‘4 yıl emaneti bize verin’ dedik mi? 4 yılsa 4 yıl, 0 yılsa 40 yıl verin. Beğenmiyorsunuz geriye alın. ‘Benim hayatım başarı ı hikayesi’ diyor. Matematiği bilmeden, şimdi palavra atıyor. SSK’yı batıran birine Türkiye’yi emanet eder misiniz? Paralel ve kartel medya bizin konuşmalarımızdan alakasız şeyleri manşet yapıyor. Ancak katillere canilere yol açan Demirtaş’ın, kartel medyanın gözdesi oldu. Batıda barışçı, doğuda baskıcı. Doğulu kardeşlerim buna hiç prim vermedi, vermeyecek. Adnan Menderes’i darağacına gönderen Salim Başol bugün yaşıyor olsa, bunlar ona da sahip çıkarlardı. Ak kaşık ile kara kaşık arasındaki fark ortaya çıkıyor. Ama biz vatandaşımızın huzur ve refahının derdindeyiz. Biz cek, cak demiyoruz; ‘Yapıyoruz, yaptık’ diyoruz. Bunların onun bunun palavrası değil, bunlar AK Pati’nin icraatları. Ankara’da güçlü bir hükümet var. Gözünüz yaşını sileriz ve her türlü ihtiyacınızda yanınızda hep biz varız” dedi.
“BU SEÇİMDE OY KULLANMAK HEPİMİZİN VAZİFESİ”
AK Parti’nin tarım politikalarından da söz eden Kılıçdaroğlu, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
“Kılıçdaroğlu, iktidar olamayacak ama iktidar olursa Kemal Derviş’i dışarıdan bakan yamanın hayalini kuruyor. Bizim çiftçimiz Kemal Derviş’i yakından tanır. Çünkü 2002 yılında çiftçiye verilen tüm destekler kesilmişti. O günden bugüne 70 milyar TL destek verdik. Destek verilen ürün sayısını 57’ye çıkardık. Çiftçimiz yüzde 56-66 arasında faz öderken, şuan sıfır faizle hayvancılık ve sulama kredisi alıyor. Birde çıkmış Türkiye ile Hollanda’yı kıyaslıyor. Verilen kağıdı yanlış okuyor. İşte AK Parti’nin Türkiye’yi getirdiği nokta bu. Bu paralelciler, üçgencilere 7 Haziran’da ders verecek misiniz? CHP, MHP ve HDP’li kardeşlerimize davamızı anlatacak mısınız? Doğuda batıya, kuzeyden güneye kadar her köşeyi kardeş kılan parti, AK Parti’dir. Bu seçimlerde oy kullanmak en büyük vazifemizdir. Hepimiz oy kullanalım. Bu seçimlerin kaderi Ak Parti’nin kaderi değil, Türkiye’nin kaderidir. Bu seçim Ortadoğu, Asya ve Balkanların kaderidir. İstiklal ve istikbal davamıza sahip çıkacak mısınız?”
Başbakan Davutoğlu, konuşmasını ardından İl Başkanı Ömer Özmen ve AK Parti milletvekili adaylarıyla birlikte el ele poz verdi. Sevgi gösterileri ve sloganlar eşliğinde miting alanından ayrılan Başbakan Davutoğlu, Vali Erol Ayyıldız’ı makamında ziyaret etikten sonra kentten hareket etti.
(İHA)