Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Putin’in "Sırtımızdan bıçakladılar" suçlamasına, "Bu millet bugüne kadar hiç kimseyi sırtından bıçaklamamıştır. Bu millet göğüs göğüse savaşmasını bilen bir millettir" yanıtını verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün açılışını gerçekleştirdikleri 19 ayrı eser ve hizmetin Bayburt’a hayırlı olmasını dileyerek, “Bu eserler arasında birçok okullar var, spor salonu, öğrenci pansiyonları var. Üniversitemizin Merkezi Araştırma Laboratuarı ve Meslek Yüksek Okulunu da bugün hizmete açıyoruz. Emeği geçen kurumlarımı, belediyelerimizi kutluyorum. Bayburt’un bizim gönlümüzde ayrı bir yeri var. Onun için her fırsatta buraya gelmeye sizlerle hasret gidermeye çalıştım çalışıyorum. Biz de Bayburt’u görmeyince kendimizi kötü hissediyoruz. 2014 yılındaki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin hemen ardından ilk ziyaretlerimden birini Bayburt’a yapmıştım. Bu meydan bugün olduğu gibi tıklım tıklım doluydu. Geçtiğimiz 13 yılda Bayburt’u çok önemli hizmetlerle buluşturduk. Birazdan Bayburt Üniversitemizin akademik yıl açılış törenine katılacağım" dedi.
Bayburt’a yapılan hizmetleri anlatan Erdoğan, "Bayburt’ta sadece iki kilometre bölünmüş yol vardı, 13 yılda 70 kilometre bölünmüş kilometre yol ilave ettik. Bizim farkımız bu. Trabzon - Bayburt arasında inşası süren Salmankeş tüneli 2018 yılında tamamlanıyor. Erzincan’dan gelerek Karadeniz hattına geçecek hızlı tren hattı Bayburt’tan geçecek. Etüd projeleri sürüyor. İşte Ulaştırma Bakanı burada. Maliye de burada. Birisi parayı verecek birisi de yatırımı yapacak. Bayburt tarımına büyük katkısı olacak Demirözü barajını tamamlamak bize nasip oldu. Bayburt’a 18 gölet sözümüz vardı. Bugün açılışını yaptıklarımızla 12’si tamamlandı. Doğalgaz, yine bizim dönemimizde hamdolsun Bayburt’a geldi. İnşallah bu hizmetler yeni hükümetimiz döneminde de kesintisiz olarak devam edecek. Bugün ilk bakanlar kurulu toplantısı yapılıyor. Gerek Binali bey, gerek Naci bey bu toplantımızın ardından bakanlar kurulu toplantısına yetişecekler. Sizinle buluşmaya geldiler. Bayburt’a yapılan yatırımları Başbakanlığım dönemimde olduğum dönemde olduğu gibi Cumhurbaşkanlığım döneminde de takip etmeye devam edeceğim. Dede Korkut türbesi var. Türbenin üzerindeki tarih 717 bu topraklarda bin 300 yıllık damgamız mührümüz var. Bayburt, Malazgirt zaferinden beri ceddimizin Anadolu’ya giriş kapılarındandır. Böylesine önemli konumu olan Bayburt’un Türkiye’ye vereceği mesaj çok önemli. Türkiye 7 Haziran seçimlerin sonra bir belirsizlik dönemine girince birileri meydanı boş sanıp ortalığı yakıp yıkmaya başladı. Ama meydanında boş olmadığını gördüler. Milletin doğrudan kendisinden yetki alarak göreve gelmiş cumhurbaşkanı var.
Meclisin çoğunluğuna sahip hükümeti var. Herkese anladığı dilden hak ettiği şekilde cevabı verildi, verilmeye de devam ediliyor. Kanallar açacaksın, insanları mağdur edeceksin, bu devleti yok sayacaksın, gereken cevabı aldılar mı, almaya da devam edecekler. Bayburt da tercihini istikrardan yana açıkça ortaya koydu. Yönümüzü geleceğe dönme zamanıdır. Türkiye’nin bulunduğu coğrafya en küçük bir boşluğa, en küçük bir tereddüte, rehavete izin vermiyor. İşte Suriye’nin durumu ortada. Irak’ta sorunlar bitmiş değil. Balkanlar şimdilik durmuş durumda ama sıkıntılar var. Kırım’da yaşananları unutmuş değiliz. Bir taraftan bölücü terör örgütüyle bir taraftan da paralel yapının ihanetleriyle mücadele etmeye devam ediyoruz. Her zaman söylüyorum, bundan hiç şüpheniz olmasın. Biz Rabbimiz’in huzurunda rükuda eğiliriz. Başka hiçbir yerde eğilmeyiz. Biz tarihimizden, kültürümüzden, medeniyetimizden aldığımız ilham ve milletten aldığımız güçle hepsinin üstesinden geliriz" diye konuştu.
Bu coğrafyada nice zaferler, yenilgiler yaşandığını belirten Erdoğan, "Fakat işte biz burada bölgesel ve küresel vizyonumuzla dimdik ayaktayız. Ebediyen ayakta kalmaya da devam edeceğiz" dedi.
"DAVETSİZ MİSAFİRLİK OLMAZ"
Konuşmasında, Rus uçağının düşürülmesi konusuna da değinen Erdoğan, "Hatay ilimizin güneyinde sınırımızı ihlal eden iki savaş uçağından biri F-16’larımız tarafından düşürüldü. Yapılan tüm ikazlara rağmen sınırımıza doğru gelmekte olan bu uçakların hangi millete mensup olduğu belli değildi. İkazlara rağmen geldiler ve sınırımızdan içeri girdiler. 17 saniyelik sınır ihlalinden sonra diğeri Suriye sınırına geri döndü. Daha sonra bunun Rusya’ya ait olduğu anlaşıldı. Suriye sınırlarımız daha önce de rejimin ve terör örgütlerinin uçak, helikopter, havan mermisi, top mermisi gibi tacizlerine maruz kaldı. Angajman kurallarımızı tüm dünyaya ilan ettik. Mayıs ayında sınır ihlali yapan bir Suriye helikopteri F-16’larımız tarafından düşürüldü. Rus savaş uçakları daha önce de hava sahamızı ihlal etmişti. Biri Karadeniz’de oldu. 15 dakika kadar ihlal yaptılar.
Bu olaydan sonra 3-4 Ekim tarihlerinde iki kez sınır ihlali yaptılar. Bu üçüncü oldu. Sayın Putin’i telefonla aradım bunlar şık değil dedim. Buna rağmen bu üçüncüsü oldu. G-20’de bunları yine konuştum. Misafirlik olarak kabul edeceksiniz dediler. Davetsiz misafirlik olmaz dedim. Hassas bir bölgenin içerisindeyiz. Sizin orada ne işiniz var. Defalarca söyledik. Suriye rejimi davet etmiş. Gayri meşru bir devlet var şu anda Suriye’de. Siz her davete icabet etmeye mecbur musunuz. Katil Esed var kabul etme mecburiyetiniz mi var. Türkiye olarak bu konudaki hassasiyetlerimizi Rusya’ya ilettik. Rusya’nın bu olaya gösterdiği tepkiyi yine anlayışla karşılamaya çalışıyoruz. Meseleyi asıl mecrasından çıkarıp farklı alanlara taşımalarından rahatsızız. Rusya Devlet Başkanı’nın, Fransa Cumhurbaşkanı görüşmesi sonrası yaptığı açıklamalar asla kabul edilemez. Türkiye kasıtlı olarak Rus savaş uçağını düşürmüş değildir. Bu olayı sınır ihlaline verilen tepkidir. Angajman kurallarının uygulanmasıdır. Hedef saptırmak suretiyle biz DAİŞ’e karşı mücadele veriyoruz diyorlar, Bayır bucak Türkmenleri’nin bulunduğu bölge DAİŞ’in bulunduğu bölge değildir. Zaten DAİŞ rejimle ortak çalışan bir terör örgütüdür. Bu mücadeleyi veren Türkiye’dir. Türkiye’nin yüzde 99’u müslümandır. Türkiye’nin böyle bir İslamlaştırma hareketine ihtiyacı yoktur. Böyle bir yakıştırmayı ben Rusya yönetimine doğrusu hiç yakıştıramadım. Türkiye’nin yönetimi için bu yakıştırmayı yapmak yanlıştır. DAİŞ Türkiye’ye petrol satıyormuş, yazıklar olsun. Bu iftirayı atanlar ispat etmekle yükümlüdür. Rusya’nın en fazla petrol, doğalgaz sattığı ülke Türkiye’dir. Bizim kaynaklarımız belli. Biz bir terör örgütünden petrol alacak kadar haysiyetsiz değiliz bunu böyle bilesiniz. Muhalefet Rusya’nın yanında yer alıyor. Bu nasıl bir siyaset. Kendi devletinin, hükümetinin yanında değil, orada yer alıyor. Biz milletimizi yanımızda görüyoruz ya bu bize yeter. Uluslararası ilişkiler dedikodu ile iftira ile yürümez" şeklinde konuştu.
PARİS’TE GÖRÜŞME OLACAK MI?
Paris’te iklim değişikliği zirvesi olduğunu ve Putin’in de geleceğini belirten Erdoğan, "Orada da bunları oturup konuşabiliriz değerlendirebiliriz. Rus savaş uçaklarının sınırlarımızı ihlal ettiğini kayıtlarıyla tüm dünyaya duyurduk. Rusya’nın iddialarını da bu şekilde ispatlama sorumluluğu vardır. Ağır ve haksız itham yüzünden yalancı duruma düşecektir. Uçak bahanesiyle Suriye’de gücününü artırdığını görmüyor değiliz. Suriye’de 380 bin cana mal olan devlet terörü uygulayan Esed rejimine destek olmak, o da ateşle oynamaktır. Rusya’ya çok samimi olarak ateşle oynamamasını tavsiye ediyoruz. Devletlerarası ilişkiler çocuk oyuncağı değil.
Rusya köklü bir devlettir. Rusya’dan bu tür konularda devlet ciddiyetine yakışır bir tavır bekliyoruz. Tam tersi iddialarda bulunmak Rusya’yı dünyanın gözünde çok farklı bir konuma itecektir. Rusya ile ilişkilerimizi önemsiyoruz. Bu millet bugüne kadar hiç kimseyi sırtından bıçaklamamıştır. Bu millet göğüs göğüse savaşmasını bilen bir millettir. Özellikle ilişkilerimize zarar verecek bur tutumun içerisinde olmayız. Türkiye’ye topyekün bir iftara kampanyası başlatılmasını, vatandaşlarımızın taciz edilmesini Rusya’ya yakıştıramıyoruz. Pazartesi sayın Putin’le bu meseleyi yüz yüze görüşmek isterim. Gereksiz bir şekilde tırmandırılmasından rahatsızlığımızı ifade etmek isterim. Gelin böyle bir duruma meydan vermeyelim" dedi.
dikGAZETE.com