Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu, CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun Başkanlık sistemiyle ilgili sözlerini eleştirerek, “Bunu bir kan dökme meselesi haline getirmek, en hafif tabiri ile psikolojik tedaviye muhtaç halin tezahürüdür” dedi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu, SAGİF 2016 fuarının açılışı sonrası Türkiye Harp Malülü Gaziler Şehit Dul ve Yetimler Derneği Sakarya Şubesini ziyaret etti. Burada basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Bakan Soylu, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun TOBB Genel Kurulunda söylemiş olduğu “Kan Dökülmeden Başkanlık Sistemi Olmaz” sözlerini sert eleştirdi. Bakan Soylu yaptığı açıklamada, “Belki de Türkiye’de bu konularda en son söylenecek sözlerdir. Biz 1800’lü yılların son çeyreğinden itibaren demokrasi gelişimi içinde olan topraklarda yaşıyoruz. Birçok sıkıntı yaşadık. Biz demokrasimizi Cumhuriyet ile birlikte bütünleştirdik. Ne zaman Cumhuriyetimiz kurulduğu, ilan edildiği dönemden itibaren. Fakat ondan sonra dönem dönem bu topraklarda bu millet hiç hak etmediği darbelerle karşılaştı. Şimdi bir başbakan, iki bakan asıldı ve idam edildi. Biz bunu kan olarak görüyoruz. Maalesef şu değerlendirme tamamen buna vurgu, bunu anımsatan ve demokrasiyi tehdit eden bir değerlendirmedir. Bir siyasetçinin yapmaması gereken bir değerlendirmedir. Siyasette laf için söylenmemesi gerekir. Benim çok üzüntü duyduğum, anladığım kadarıyla aynı iklim içerisinde olduğu, bunun siyasi rekabetin içinde çözülemeyeceği, vatandaşa hala bir tehdit algılaması içerisinde bakıldığı ve güvenilmediği, onun oyunun, reyinin sayılmadığı, hesap edilmediği bir düzenin değerlendirilmesi olarak görüyorum. Bunu her kim söylüyorsa, demokrasiyi kim tehdit ediyorsa başkanlık sistemi olur, başkanlık sistemi olamaz bu benim vereceğim bir karar değil ki milletin vereceği bir karardır. Biz burada rejim tartışması yapmıyoruz ki. Biz burada bir sistem tartışması yapıyoruz. Ülkeler, aileler, işletmeler, devletler hep birbirine benzerler. Sistem değiştirebilirler hangi sistem daha etkin, verimli, milletin lehine ise onlar ama bunu bir varoluş, yok oluş haline getirip, bunu bir kan dökme meselesi haline getirmek en hafif tabiri ile psikolojik tedaviye muhtaç halin tezahürüdür. Bunu ben söylesem benimde psikolojik tedavi görmem lazım, bir muhatabımız da söylese aynıdır. İnsanlar dostlarıyla beraber yaşar, dostlarda bugünlerde lazım. Özellikle sen genel başkanın kendi dostlarına tavsiyemdir. Kendisini uyarın lütfen. Bu konularda dostuluk, yarenlik zamanın işidir. Anlaşılıyor ki bir denge kaybı söz konusudur. Bu denge kaybının dengeye dönüşmesi de bir siyasi partinin kendi işidir, bunu değerlendirir onun ahbaplarının, yarenlerinin ve sorumlu olan kişilerin dostudur. Bu değerlendirmeden üzgünüm” dedi.
(İHA)
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu, SAGİF 2016 fuarının açılışı sonrası Türkiye Harp Malülü Gaziler Şehit Dul ve Yetimler Derneği Sakarya Şubesini ziyaret etti. Burada basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Bakan Soylu, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun TOBB Genel Kurulunda söylemiş olduğu “Kan Dökülmeden Başkanlık Sistemi Olmaz” sözlerini sert eleştirdi. Bakan Soylu yaptığı açıklamada, “Belki de Türkiye’de bu konularda en son söylenecek sözlerdir. Biz 1800’lü yılların son çeyreğinden itibaren demokrasi gelişimi içinde olan topraklarda yaşıyoruz. Birçok sıkıntı yaşadık. Biz demokrasimizi Cumhuriyet ile birlikte bütünleştirdik. Ne zaman Cumhuriyetimiz kurulduğu, ilan edildiği dönemden itibaren. Fakat ondan sonra dönem dönem bu topraklarda bu millet hiç hak etmediği darbelerle karşılaştı. Şimdi bir başbakan, iki bakan asıldı ve idam edildi. Biz bunu kan olarak görüyoruz. Maalesef şu değerlendirme tamamen buna vurgu, bunu anımsatan ve demokrasiyi tehdit eden bir değerlendirmedir. Bir siyasetçinin yapmaması gereken bir değerlendirmedir. Siyasette laf için söylenmemesi gerekir. Benim çok üzüntü duyduğum, anladığım kadarıyla aynı iklim içerisinde olduğu, bunun siyasi rekabetin içinde çözülemeyeceği, vatandaşa hala bir tehdit algılaması içerisinde bakıldığı ve güvenilmediği, onun oyunun, reyinin sayılmadığı, hesap edilmediği bir düzenin değerlendirilmesi olarak görüyorum. Bunu her kim söylüyorsa, demokrasiyi kim tehdit ediyorsa başkanlık sistemi olur, başkanlık sistemi olamaz bu benim vereceğim bir karar değil ki milletin vereceği bir karardır. Biz burada rejim tartışması yapmıyoruz ki. Biz burada bir sistem tartışması yapıyoruz. Ülkeler, aileler, işletmeler, devletler hep birbirine benzerler. Sistem değiştirebilirler hangi sistem daha etkin, verimli, milletin lehine ise onlar ama bunu bir varoluş, yok oluş haline getirip, bunu bir kan dökme meselesi haline getirmek en hafif tabiri ile psikolojik tedaviye muhtaç halin tezahürüdür. Bunu ben söylesem benimde psikolojik tedavi görmem lazım, bir muhatabımız da söylese aynıdır. İnsanlar dostlarıyla beraber yaşar, dostlarda bugünlerde lazım. Özellikle sen genel başkanın kendi dostlarına tavsiyemdir. Kendisini uyarın lütfen. Bu konularda dostuluk, yarenlik zamanın işidir. Anlaşılıyor ki bir denge kaybı söz konusudur. Bu denge kaybının dengeye dönüşmesi de bir siyasi partinin kendi işidir, bunu değerlendirir onun ahbaplarının, yarenlerinin ve sorumlu olan kişilerin dostudur. Bu değerlendirmeden üzgünüm” dedi.
(İHA)
