Başbakan Ahmet Davutoğlu, AK Parti’nin projelerine ilişkin, “Bunlar geçmiş tabirle çılgın projelerdir ama aynı zamanda akıllı çılgın projelerdir. Kılıçdaroğlu’nun ise akılsız, çılgınlaşmaya çalışan projeleri var” dedi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, AK Parti Genel Merkezi’nde düzenlenen Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, hedeflerinin Türkiye’nin her yerinde otoyolları yaygınlaştırmak olduğunu belirterek, “İstanbul-İzmir Otoyolu geçtiğimiz hafta Balıkesir’deydik, Bursa’daydık. İstanbul-İzmir arasını 3,5 saate, Bursa-İzmir arasını 1,5 saate kadar indirecek otoyoldu. Bu otoyolu İstanbul’dan Gaziantep’e kadar kesintisiz kılmak, Ankara-Niğde arasını yapmak, diğer bağlantıları ve Habur’a kadar otoyol yapacak bir vizyonu barındırmak. İstanbul’dan Doğu sınırlarımıza kadar otoyolu yaygınlaştırmak ve kademeli bir şekilde Türkiye’nin karayolları standardını üst düzeye çıkarmak. Nasıl mı? Ulaştırmada niteliksel değişim. Konvansiyonel trenlerin rehabilitasyonundan hızlı trene, yüksek hızlı trene, şimdiki yeni projemizde de süper yüksek hızlı trene, yani Ankara ile İstanbul’u 1,5 saate indirecek yüksek hızlı trene geçmek. Biz bunu zikrediyoruz. AK Parti’nin bu konulardaki vizyonunu soruyorlar. Çünkü kulaklarını kapatmak istiyorlar. Bizim beyannamemizi okusalar bütün bu niteliksel dönüşüm projeleri orada var. Bunlar hem geçmiş tabirle çılgın projelerdir ama aynı zamanda akıllı çılgın projelerdir. Kılıçdaroğlu’nun ise akılsız çılgınlaşmaya çalışan projeleri var. Biz akılla cesareti yan yana getirip çılgın proje üretiyoruz. Palavrayla yüreksizliği yan yana getirmek değil” ifadelerini kullandı.
“TOPLAMDA 3 BİN 567 KİLOMETRELİK HIZLI TREN PROJESİNİ ÖNÜMÜZDEKİ 2023’E KADAR HAYATA GEÇİRMEYE KARARLIYIZ”
Başbakan Davutoğlu konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Şimdiki network içinde Türkiye’deki ilk başkentimiz Anadolu’daki Konya, ikinci başkentimiz Bursa, bir aşama sonra birleşecek ama Osmanlı başkenti İstanbul ve Ankara Cumhuriyetimizin başkenti birbiriyle hızlı trenle buluştu. Şimdi önümüzdeki dönemde bu hızlı tren hattını Bilecik üzerinden Bursa ile Eskişehir ile bağlantılandırıyoruz, bir başka şehrimiz daha bununla buluşacak. Yine Antalya ile İstanbul arasında hızlı tren. Türkiye’nin en büyük iki turizm destinasyonu. Yine Antalya, Konya, Aksaray, Nevşehir, Kayseri hattıyla Kapadokya ile turizm hattı anlamında Antalya’yı birleştiriyoruz. Bunlar proje değilse projeyi nerede arıyorlar. Dün Zonguldak’taydım. Filyos Limanı ile Mersin Limanı ve Çandarlı Limanı arasında üç büyük limanımız olacak. Yine hızlı tren bu hatta demiryollarının bütünüyle yük ve insan taşımacılığına açılmasını istiyoruz. Toplamda 3 bin 567 kilometrelik hızlı tren projesini önümüzdeki 2023’e kadar hayata geçirmeye kararlıyız. Adım adım ilerliyoruz. Marmaray’ı yapmışsak Marmaray’ı sadece İstanbul’un ulaşımı bağlamında yapmadık. Şimdi Avrasya Tüneli’ni yapıyorsak sadece İstanbul’un ulaşımı değil, biz İstanbul’u birbirine bağlarken Anadolu ile Trakya’yı, Asya ile Avrupa’yı, Londra ile Pekin’i birbirine bağlıyoruz. Kıtaları birbirine bağlıyoruz.”
Davutoğlu, İstanbul’da dünyanın en büyük havaalanını yaptıklarını belirterek, İstanbul’u 16. yüzyılda olduğu gibi dünyanın en büyük ticaret merkezi yapmak istediklerini kaydetti.
“TÜRKİYE’Yİ KÜRESEL GÜÇ, İSTANBUL’U DÜNYANIN MERKEZİ YAPMAYA KARARLIYIZ”
İstanbul’da dünyanın en büyük havalimanının temeli atıldığında, 3. köprünün temeli atıldığında Gezi olaylarıyla Türkiye’nin istikrarsızlaştırılmaya çalışılmasının tesadüf olarak görülmemesi gerektiğini ifade eden Davutoğlu, “İstanbul havalimanının dünyanın en büyük havalimanı olmasından kimler rahatsız oluyorsa o günde AK Parti’nin karşısındaydılar, bugünde karşısındalar, yarında karşısında olacaklar. Ama onlar karşımızda olsunlar. Onlar işbirlikçilerinin karşısında olsunlar, biz vizyonumuzdan bir adım, bir milim dahi sapmadan Türkiye’yi küresel güç, İstanbul’u dünyanın merkezi yapmaya kararlıyız” şeklinde konuştu.
Kurulacak ‘şehir hastaneleri kompleks’ine değinen Başbakan Davutoğlu, “Biz iktidara geldiğimizde nitelikli yatak sayısı yüzde 6’larda, yüzde 10’lardaydı. Şimdi yüzde 40’lar civarında. Paradigma sıçraması ne demek? Yüzde 90’lara çıkaracağız nitelikli yatak sayısını. Hemen hemen her odada kişilerin bir veya en fazla iki kişi lavabolu odalarda kalması demek. Çağ atlamak bu. Biz geldiğimizde 611 ambulans varmış toplam, şimdi 4 bin 387 ambulansımız var. Halkımıza buradan hitaben söylüyorum, böyle bir Türkiye mi istersiniz, Kılıçdaroğu’nun SSK Genel Müdürü olduğu, hastaların 5’te, 6’da hastane kapısında nöbet tutarken vefat ettiği bir Türkiye mi? Biz bunu daha ileri aşamalara götüreceğiz. Dün söyledim iki koku insanidir. Çocuk kokusu, kitap kokusu. Çocuk kokusuna nasibi olmayanın merhameti, kitap kokusuna nasibi olmayanın ilmi irfanı olmaz. Bunun için gençlerimize yepyeni ufuklar açacağız” dedi.
“BU MEMLEKET BÖYLE GEÇİCİ YALANLARLA İKTİDARA GELENLERDEN ÇOK ÇEKTİĞİ İÇİN SADECE İCRAATA BAKAR”
Bütün toplum kesimleriyle ilgili rastgele rakamların zikredildiğini söyleyen Başbakan Davutoğlu, şunları kaydetti:
“Asgari ücret tartışması yapanlar veya Türkiye’de yoksulluk tartışması yapanlar Kılıçdaroğlu rakam bilmediği için ’Türkiye’de 17 milyon kişi 200 liranın altında yaşıyor’ diyor. Hane halkı ne demek, öğrenci ne demek bilmediği için Türkiye’de öğrencinin aldığı burs 330 liraysa nasıl Türkiye’nin 4’te 1’i 17 milyon kişinin 200 liranın altında yaşıyor. Bunu bir matematiksel olarak izah etsin. Söylüyorum yalan söylüyorsun diye, hala aynen tekrar ediyor. Çünkü eline ezbere kâğıtlar veriliyor. O onun fikri değil. Deniliyor ki ‘sen bu yalanları tekrar edersen, öyle veya böyle bir iz kalır.’ Yalan söyle izi kalsın. Bu memleket böyle geçici yalanlarla iktidara gelenlerden çok çektiği için sadece icraata bakar. Onun için ne kadar güzel tuttu bizim sloganımız, ‘Onlar konuşur AK Parti yapar’ öyle tuttu ki. Mitinglerde bazen ben konuya girmeden oradan ses vermeye başlıyorlar. Çünkü halk bunu algılıyor.”
Türkiye’nin Avrupa’nın en büyük birinci, dünyanın en büyük altıncı tarım ülkesi haline geldiğini kaydeden Davutoğlu, “Şimdiki hedefimiz ne? Organik tarımı geliştirmek. Yeni atılım döneminde organik tarımı geliştirmek. Tarımda verimliliği artırmak, sulanmayan hiçbir arazi bırakmamak. Biz gelene kadar 450 bin hektar arazi toplulaşmıştı. Şimdi 4,5 milyon sadece bizim dönemimizde. Toplulaşma ve verimli sulamayla yeni bir çığır açacağız tarımda” ifadelerini kullandı.
“ASLİ İŞ YAPAN KİMSE TAŞERON STATÜSÜNDE KALMAYACAK”
Karayolları işçileriyle ilgili yapılan toplantıda Karayolları’nda çalışan işçilerin asli iş yaptıkları için hepsinin kadroya alındığını hatırlatan Davutoğlu, “Bütün taşeron şirketlerde alt işveren şirketlerde çalışan kardeşlerimize seslenmek istiyorum; seçim sonrasında alt işveren işçisi olarak çalışanlar asli iş yapıyorlarsa kesinlikle kadroya alınacaklar. Asli iş yapan kimse taşeron statüsünde kalmayacak” diye konuştu.
Maden işçilerinin haklarıyla ilgili düzenlemelere ilişkin bilgi veren Davutoğlu, “5 gün 7,5 saat çalışacaklar. Haftada iki gün tatil yapacaklar. Bu hakları verince işverenlerimizin bir kısmı zor durumda kaldı. Bazı işçilerimiz çıkartılmıştı, 4 bin 300 kadar işçimiz. Dün imzaladığımız kararnameyle fiyat farkları kararnamesini çıkarttık. İşverenin sorununu çözdük. İşçilerin tümünün de geri alınmasını sağlayacak düzenlemeyi yaptık” ifadelerini kullandı.
“KILIÇDAROĞLU’NUN SSK GENEL MÜDÜRÜ OLDUĞU DÖNEMDE YAŞLI EMEKLİLERE SORUN, SSK’DA NASIL MUAMELE GÖRÜYORLARDI”
Emeklilerle ilgili ise Başbakan Davutoğlu, şunları söyledi:
“Baktılar ki bütün milletimizle ilgili yaptıkları manipülasyonlar fayda vermiyor, emekleriyle bu ülkenin kalkınmasına katkıda bulunmuş, onurlu emekli kitlemiz üzerinden siyaset yapmaya kalkıyorlar. Geçmişte bu Kılıçdaroğlu’nun SSK Genel Müdürü olduğu dönemde yaşlı emeklilere sorun, SSK‘da nasıl muamele görüyorlardı. Bir emekli maaşı almak için kaç saat kuyrukta, banka önlerinde sırada bekliyorlardı. Şimdi banka önünde herhangi bir emekli görüyor musunuz? Bir devletin itibarı özellikle yaşlılara, çocuklara, engellilere, zayıflara gösterdiği merhametle ölçülür. Biz emeklilerimize büyük bir merhametle yaklaştık. SSK işçi emeklisinin 2002’de maaşı 257 liraydı. Şimdi bin 70 lira. Toplamda 4 katı bir artış ve yüzde 316. SSK tarım işçisi 216 liraydı, şuanda 966 ki bunların hepsi bin liraya tamamlandı. Bağ-Kur esnafı 148’di, şu anda 868. Bağ-Kur tarım 66 liradan 648 liraya 10 kat arttı. Emekli Sandığı emeklisi 376 liradan bin 350 liraya. Bunlar en düşük rakamlar. En düşük memur maaşı 392 liradan 2 bin 97 liraya. Ortalama memur maaşı 578 liradan 2 bin 481 liraya. Bunlar AK Parti döneminde emeklilerimize ve çalışanlarımıza sağladığımız imkanlar. Bütün bu 12 yıl içinde kümülatif enflasyon ise yüzde 162. Biz popülist bir politikayı hiçbir zaman benimsemedik. Vermeyeceğimiz sözü söylemedik. Söylediğimiz her sözü de yerine getirdik ve yerine getiriyoruz. Bundan sonra da emeklilerimiz ve çalışanlarımızla ilgili her türlü iyileştirmeleri yapacağız, emeklilerimizi böylesine spekülatif politikacıların eline hiçbir zaman terk etmeyeceğiz.”
(İHA)