Özel Haber

Prof. İlber Ortaylı’dan eğitim sistemi ve özel okullar için veryansın!

“Eğitim Dünyası” ile ilgili olarak ayrıntılı bir not düşen Prof. Ortaylı, asıl meselenin nitelikli öğretmen yetiştirmekte olduğunu kaydederken geçmişteki örneklere, yapılan yanlışlara ve özel okulların durumuna da değindi.

Prof. İlber Ortaylı’dan eğitim sistemi ve özel okullar için veryansın!
22-04-2018 10:46

“Türkiye Maarifi, çok uzun zaman önce yelkenleri suya indirdiği için, kürekçilere güvenen bir kaptan durumundadır” diyen Prof. Dr. İlber Ortaylı, Eğitim sistemi ve açmazları ile özel okulların durumunu Hürriyet’tteki yazısında değerlendirdi.

"Sultan Abdülhamid’in halli” ile ilgili yazısının ardına “Eğitim Dünyası” ile ilgili olarak ayrıntılı bir not düşen Prof. Ortaylı, asıl meselenin nitelikli öğretmen yetiştirmekte olduğunu kaydederken geçmişteki örneklere, yapılan yanlışlara ve özel okulların durumuna değindi.

Özel Okullar Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Nurullah Dal'ın değerlendirmesine dikkat çeken Prof Dr. Ortaylı, o değerlendirme Dal'ın değerlendirmesinin ardından, geçmişten de örnekler vererek eğitim sistemi ve yanlışarı ile yapılması gerekenlere işaret etti. İşte, İmam Hatip Liseleri için de özel bir noktaya parmak basan Hürriyet'teki yazısı:

EĞİTİM DÜNYASI

ASIL MESELE NİTELİKLİ ÖĞRETMEN

BU hafta içinde bir demeç veren Türkiye Özel Okullar Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Nurullah Dal, Milli Eğitim Bakanlığı’nın 2018 bütçe rakamlarını değerlendirmiş.

Diyor ki: “Yeni okul açmak için ayrılan bütçe rakamları ikili eğitime son verilmesi kapsamında değerlendirilebilir. Böyle düşündüğümüzde yetersiz bile gelebilir. Sadece İstanbul’a ayrılan kaynaklar bile yetersiz. Ancak fiziki mekân sağlamanın yanında Türkiye’nin asıl halletmesi gereken mesele nitelikli öğretmen yetiştirmektir. Türkiye’deki okullar arasındaki nitelik farkı ancak kendini mesleğine gönülden adayan öğretmenler ile kapanabilir. Bunun için öğretmenliğin maddi-manevi statüsünü yükseltmemiz gerekiyor.”

AYŞE ABLA OKULU

Burada bir noktayı okuyuculara açıklamak gerek:

Türkiye Maarifi çok uzun zamandır yelkenleri suya indirdiği için kürekçilere güvenen bir kaptan durumundadır.

Özel okullar, öğrenci başına bakanlıktan bir tahsisat alıyor.

Ne var ki bu tahsisat teknik eğitimde veya dar gelirli çevrelerde iş görmeye pek yeterli olmadığından eğitim harcamalarında miktarı pek düşünmeyen veya çaresizlikle kabul eden hali vakti yerinde olanların devam ettiği özel okullar pıtrak gibi artmış vaziyette.

Hatta zincirleme şube açanların varlığı ortada.

Bunun nereye gideceği önemli bir soru.

Özel okul eğitimine karşı değiliz. Ama özel okul yeni bir yöntem geliştiren, realist eğitimci kadroların elinde çok yararlı olabilir.

Batı’da örnekleri görülmüştür. Rusya İmparatorluğu’nda örnekleri görülmüştür. Bizde ise Meşrutiyet’ten sonra ortaya çıkmıştır.

Sâtı el-Husrî’nin, bu Halepli mütefekkirin başlattığı ‘Yuva’ anaokulu kendisinden kırk yaş küçük kız kardeşi Neriman Hızır tarafından ‘Ayşe Abla Okulu’ adıyla Ankara’da açılmıştı.

Yararı malumdur. Merhum büyükelçi Coşkun Kırca’nın babası Mehmed Ali Haşmet Kırca disiplini ve lisan öğretimiyle tanınan ‘Yeni Koleji’yle şöhretli özel okul kurmuştu.

Osmanlı döneminden Hacı İbrahim Efendi’nin okulu olan Darüt-Talim’i sayabiliriz (ki bu okul ortaokul öğrencilerine hızla Arapça, Farsça öğretmesiyle tanınır, hızla tercüme yapanlardan biri de eski maliye bakanlarından Ali Fuad Efendi (Ağralı) idi.

Ne var ki bugünkü eğitim düzenimizdeki özel okulların Avrupa, Çarlık Rusyası, İran ve Osmanlı imparatorluklarındaki örneklere benzemesi zor görünüyor.

Demeçteki ‘asıl meselenin öğretmenin niteliği olduğu’ ise malumu ilandır.

Nitelikli öğretmen yetiştirme işini Mustafa Necati sistemini yıkarak yer ile yeksan ettik.

Eğitim Enstitüleri 1970’lerdeki politikacı kurnazlığıyla ortadan kalktı.

Herkes haklı olarak Köy Enstitüleri’nin kapanması üzerinde duruyor ama Eğitim Enstitüleri’nden bahseden yok. Cumhuriyet’in başlarındaki nitelikli teknik öğretmen yetiştirme süreci ise çoktan kesildi.

AZ AMA NİTELİKLİ 

Sayısız imam hatip okulları bu dal için lazım olan Arapça, Farsça ve Batı dilini verecek durumda değil.

Onların yerine az sayıda nitelikli imam hatip okulu kurulsa zaten toplumdaki çatışma da azalırdı.

Kimse nitelikli yetişen öğrenci ve öğretmenle uğraşmaz.

Türkiye seçkin çocuklarının okutulacağı, seçkin öğretmenlerin öğreteceği okul düzenini gerçekleştirmek zorundadır.

Osmanlı’nın sınai mekteplerini ise (ki kurucularının başında Midhat Paşa gelir) bir an evvel geliştirmek, yaymak durumundayız.

.

dikGAZETE.com

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER