İSTANBUL
Cambridge Üniversitesi misafir öğretim üyesi Prof. Dr. Rochelle C. Dreyfuss, herhangi bir ülkenin eğer Dünya Ticaret Organizasyonu’nda ise diğer ülkelerdeki aynı uygulamalara tabi olduğunu belirterek, “Telif haklarını almak nispeten kolaylaşıyor. Yeni anlaşmalar ile daha kolaylaşacaktır. Aynı zaman da uygulamanız da gerekiyor. İhlal edildiği zaman bir manası olmaz. Her ülke burada çok etkin uygulamalar, fikri mülkiyet hakları ile ilgili mahkemeler ve otorite olması gerekiyor” dedi.
Uyuşmazlıkların yargılama esası konusunda dünyanın önde gelen akademisyenlerinden olan Prof. Dr. Rochelle C. Dreyfuss, İstanbul Ticaret Üniversitesi'nde "Fikri Mülkiyet: Yargı yetkisi, Hukukun Seçimi ve Ulusötesi Uyuşmazlıklardaki Kararları Düzenleyen İlkeler" konulu bir konferans verdi.
Dreyfuss, konferansta yaptığı konuşmada, önceden işler yerel şekilde yapıldığını ve fikri mülkiyetin bölgesel büyük bir bağlılığının olduğunu anımsattı.
ABD’de iş yapıldığında ABD’de dava açıldığını, Türkiye’de iş yapıldığında, Türkiye’de dava açıldığını dile getiren Dreyfuss, “ABD’de de buluş yaptıysanız, ABD’de patent alırdınız. Türkiye’de buluş yaptığınızda, Türkiye’de patent alırdınız. Küresel ticaret büyüdükçe bu kabul edilebilir halden çıktı.” diye konuştu.
Dreyfuss, önceden belli bir ülkede geçerlilik taşıyan bir patentin diğer ülkelerde korunmayabildiğini aktararak, bölgeselliğin artık geçerli olmadığını ifade etti.
Paris Antlaşması ve 1995 tarihli Ticaretle Bağlantılı Fikri Mülkiyet Hakları Anlaşması ile Dünya Ticaret Örgütü’ne bağlı her bir ülkenin bir copyright sisteminin, telif hakları ve patent sisteminin olması gerektiğini hatırlatan Dreyfuss, şunları söyledi:
“Bu hakların satın alınması da bölgeseldi. ABD’de patent istiyorsanız ABD’ye, Türkiye’de patent istiyorsanız, Türkiye’ye gitmeniz gerekiyordu. Bu da çok pahalıydı. Bir nevi prosedürel anlaşmalar ortaya konuldu. Bu hakların diğer ülkelerde satın alınmasını kolaylaştırmak için anlaşmalar yapıldı.”
"Fikri mülkiyet hakları ile ilgili mahkemeler ve otorite olması gerekiyor"
Dreyfuss, herhangi bir uluslararası anlaşmada, herhangi bir ülke eğer Dünya Ticaret Örgütü’nde ise diğer ülkelerdeki aynı uygulamalara tabi olunduğunu ifade ederek, şöyle konuştu:
“Telif haklarını almak nispeten kolaylaşıyor. Yeni anlaşmalar ile daha kolaylaşacaktır. Aynı zaman da uygulamanız da gerekiyor. İhlal edildiği zaman bir manası olmaz. Her ülkede burada çok etkin uygulamalar, fikri mülkiyet hakları ile ilgili mahkemeler ve otorite olması gerekiyor.”
10 YIL İÇİNDE, BİLİNEN HER ŞEYİN MODASI GEÇECEK!..
İstanbul Ticaret Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Abdül Halim Zaim ise dijital dönüşüm çağında, önümüzdeki 10 yıl içinde bilinen her şeyin modasının geçmiş olacağını belirtti.
Zaim, dijital değişiminin, bilgisayar mühendisliği, yazılım mühendisliği ve yapay zeka alanlarında görüleceğinin altını çizerek, “Hayatımız önemli derecede değiştirecek. Bundan dolayı, bu dijital platformlardaki inovasyon bu değişen dünyanın önemli bir parçası. Fikri mülki haklarının önemi giderek artıyor” dedi.
Üniversite, düzenlediği "Bilim ve Toplum Buluşmaları" kapsamında daha önce Nevada Üniversitesi’nden Prof. Dr. Rafik Beekun, Ilmenau Teknik Üniversitesi'nden Prof. Dr. Martin Löffelholz ve Suffolk Üniversitesi'nden Prof. Dr. Luiz Moutinho’yu ağırlamıştı. 16 konferans olarak planlanan Bilim ve Toplum Buluşmaları'nda birçok alanda dünyanın en yetkin akademisyenleri öğrenciler ve alanın ilgilileri ile buluşturuluyor.
Kaynak: AA
.
dikGAZETE.com