Sağlık

Prof. Dr. Muzaffer Demir: 'Tromboz öldürebilir ve önlenebilir bir hastalık'

Dünyada en sık görülen 3 ölümcül kalp ve damar hastalıklarının (Kalp krizi, inme-felç ve venöz tromboembolizm) ortak mekanizmasında ve bu hastalıkların oluşumunda yer alan sessiz bir klinik vaka olan Tromboz hastalığı ile ilgili farkındalık oluşturmak için çeşitli etkinlikle

Prof. Dr. Muzaffer Demir: 'Tromboz öldürebilir ve önlenebilir bir hastalık'
11-10-2016 21:57

Bu önemli sağlık sorunu ile ilgili toplumda farkındalığı artırmak, trombozdan korunma ve tedavi yollarını anlatmak hedefiyle Beşilktaş Barbaros Meydanı’nda kurulan çadırda yapılan etkinlikler kapsamında Türk Hematoloji Derneği üyesi hekimler tarafından halkı bilgilendirme, hastalıkla ilgili broşür dağıtımı yapıldı. Hareketsiz yaşam, fazla kilo, sigara içmek, uzun süren yolculuklarda hareketsiz kalmak sonucunda kan pıhtılaşmasıyla oluşan Trombozu önlemek için ‘hareket etmeye’ dikkat çekilen etkinlikte vatandaşlar uzman hekimler tarafından bilgilendirildi.

Türk Hematoloji Derneği, “International Society on Thrombosis and Haemostasis (ISTH)” nın başlattığı ve her kıtadan Tromboz ile ilgilenen organizasyonların katıldığı, “Dünya Tromboz Günü” kampanyası ortakları arasında yer almaktadır. ISTH ulusal ve yerel organizasyonlar ile birlikte tromboza karşı farkındalığı arttırmak için, 13 Ekim tarihini Dünya Tromboz Günü olarak ilan etmiştir.

Hareketsiz yaşam ve kilo, bacaklar üzerine baskı yaparak kan akımının yavaşlamasına neden olarak pıhtı ‘’Tromboz’’ oluşturuyor, uzun yolculuklarda hareketsiz kalmak da kirli kan damarlarında pıhtı “Tromboz” oluşturabiliyor, bunun yanında sigara içmek de sadece damar sertliğine sebep olmaz aynı zamanda kirli kan akımının yavaşlamasına neden olarak da pıhtı “Tromboz” oluşturabilir.
Dünya Tromboz Günü etkinlikleri kapsamında düzenlenen organizasyonda Tromboz hastalığı ile ilgili bilgiler veren Türk Hematoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Ahmet Muzaffer Demir Türk Hematoloji Derneği olarak her yıl 13 Ekim’de toplumun Tromboz hastalığı hakkında bilinçlenmesini sağlamaya çalıştıklarını, bunun için etkinlikler düzenlediklerini söyledi.

-Prof. Dr. Ahmet Muzaffer Demir: “Tromboz öldürebilir ancak önlenebilir bir hastalık”
Trombozun ölümle sonuçlanabilen ciddi bir vaka olduğunu söyleyerek devam eden Demir “ Tromboz demek damarlarda kan pıhtılaşmasının oluşması demektir, tıkandığı organda organ yetersizliği meydana getiriyor ve beraberinde ölümle de sonuçlanabiliyor. Dünya’da 4 ölümden 1’i tromboza bağlı olarak ortaya çıkıyor. İnsanlar kalp krizi ve felci çok iyi biliyorlar ama bacakların toplardamarlarında oluşan pıhtıyla ilgili bilgileri yok. Bacaklarımızın toplardamarlarında meydana gelen pıhtı kopup akciğer damarlarına geliyor. Akciğer damarlarına geldiğinde de ölümle sonuçlanabiliyor. Tromboz öldürebilir ve önlenebilir bir hastalıktır. Hareketsizlik tromboz hastalığına sebep olan ana nedenlerdendir. Tromboz tedavi edilebilir bir hastalıktır. Güçlü ilaçlarımız ülkemizde kullanmaktadır, damardan kullanılan iğne olarak ve hap olarak kullanılan ilaçlarda mevcuttur” sözlerini ifade etti.

- Prof. Dr. Mehmet Kurtoğlu: “Tromboz hareketsizlik sonucu oluşur”
Tromboz tedavisiyle ilgili açıklamalar yapan İstanbul Tıp Fakültesi Genel ve Periferik Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Kurtoğlu ise “Tromboz hareketsizlikle ortaya çıkan bir hastalıktır. Bir insanın kolu ya da bacağından birinde diğerine göre şişme görülüyorsa ilk akla gelecek şey trombozdur. Ultrason ile tromboz hastalığı teşhis edilebiliyor. Tromboz tanısı koyulduktan sonra hemen tedaviye başlanır, aksi takdirde kendi haline kalır, oyalanılırsa 10 kişiden 1’inde ani ölümlere yol açabilir. Trombozun ameliyat ya da ilaç, hap şeklinde tedavi edilmesi mümkündür fakat bu tedavilerden sonra da tekrar nüksetme ihtimali vardır. Bu nedenle doktor kontrolünde olunması gereklidir” dedi.

Prof. Dr. Ayşegül Ünüvar: “Bilgisayar başında fazla zaman geçiren çocuklar Tromboz risk grubunda”
İstanbul Tıp Fakültesi Çocuk Hematoloji Onkoloji Bilim Dalı emekli öğretim üyesi Prof. Dr. Ayşegül Ünüvar da yaptığı açıklamada çocuklarda görülen tromboz hastalığına dikkat çekerek “50 yaşından önce ailede tromboz öyküsü var ise o ailenin çocukları risk altında olabiliyor. Günümüz çocukları internet çağı çocukları. Çocuklar bilgisayar başında çok zaman geçirebiliyorlar, bu süreyi çok kısa tutmak gerekiyor. Çocuklarımızın günlük hareketlerine egzersizlerine özen göstermemiz gerekiyor. Çocukların susuz kalmamaları doğru beslenmeleri gerekiyor. Çocuklarda daha çok alt bacak damarlarında tromboz görülüyor. Tromboz bacaklarda şişlik ağrı şikayeti ile belirti gösterebiliyor. Bu belirtiler varsa doktora görünmek gerekiyor. Tromboz erken teşhis ile çok daha kötü sonuçlar olmadan tedavi edilinebilir bir hastalıktır” diye konuştu.

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER