ANKARA
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, bir otelde düzenlenen "Polis Merkezi Amirleri Eğitici Yerleștirme Kursu" programına katıldı.
2018-2019 Eğitim ve Öğretim Yılı açılış törenine katılmak üzere gün içerisinde Hakkari'nin Çukurca ilçesine gittiğini hatırlatan Soylu, "Manzarayı size şöyle ifade edebilirim, huzur içerisinde bir Çukurca... Kendisinden emin, eğiticilerimize, öğretmenlerimize, devletimize güvenen, orada bulunan çalışanlarımızın Çukurcalı vatandaşlarımıza hizmet ettikleri bir Çukurca." diye konuştu.
İlçede çeşitli ziyaretlerde bulunduklarını aktaran Soylu, gece gündüz demeden orada gayret gösteren herkese teşekkür etti.
Sınırsız suçla mücadele ettikleri bir dönemi yaşadıklarını belirten Soylu, suç kavramının hem coğrafi açıdan hem de niteliği ve miktarı bakımından sınır tanımadığını söyledi.
Her gün yeni yeni suç türleriyle karşılaştıklarını ifade eden Soylu, "Adam evde oturuyor, bilgisayar başında kimseye temas etmeden, evinden çıkmadan suç işleyebiliyor. Kredi kartı hırsızlığı yapıyor, dolandırıcılık yapıyor, terör propagandası yapıyor. Teknoloji her şeyi beslediği gibi suçu da besliyor ve yine iletişimin gelişmesi, insanların ahlakını da bir yönüyle olumsuz etkiliyor." ifadelerini kullandı.
İnsanların televizyonda veya bilgisayar üzerinden her türlü suçu gördüğünü ve öğrendiğini vurgulayan Süleyman Soylu, şunları kaydetti:
"Seri katil dizileri yayınlanıyor televizyonlarda. Banka soygunları, kasa hırsızlığı vesair suçlar üzerinde eğlenceli filmler çekiyorlar. Bunlar elbette ki bir kesimi, özellikle suça yatkın insanları etkiliyor. Teknoloji, bilgiye erişimi kolaylaştırıyor ama maalesef kötülüğün bilgisine erişimi de kolaylaştırdığına şahit oluyoruz. İşte bütün bunlar, özellikle şehir güvenliği noktasında sorumluluklarımızı artırıyor. Bizleri, kapasitemizi ve gayretimizi arttırmaya zorluyor."
Polislerin çalışma saatine değinen Soylu, "Özellikle çalışma saatlerindeki mesai mefhumu konusunda, arkadaşlarımızın (polislerin) rahatlatılması hususiyetine başından itibaren ortaya koyan bir anlayışı hep beraber gerçekleştiriyoruz. Şimdi 12-24'e düştük. Doğru mu? Esas hedefimiz 8-24'tür. İlk önce hedeflediğimiz bir takım noktalarda daha sonra Allah nasip ederse tümünde." dedi.
"Atılan her olumlu adım rakamlara yansımaktadır"Soylu, İçişleri Bakanlığı olarak, son yıllarda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın hem talimatlarıyla hem de katkılarıyla ciddi adımlar attıklarını vurguladı.
15 Temmuz hadisesi sonrasında yaşanan temizlik dolayısıyla elbette ki kolluk birimlerinde de önemli bir personel açığı doğduğunu, bugün o açığı kapatmak için gayretlerinin devam ettiğini aktaran Soylu, şöyle devam etti:
"Yine insanlı ve insansız hava araçları alımlarımızla, terörle mücadelede operasyon gücümüzü de arttırmak suretiyle güvenlik noktasında hem şehirde hem kırsalda ciddi bir atılım içinde bulunduğumuzu söyleyebilirim. Yapılanlar elbette ki rakamlara da yansımaktadır. Sadece konumuzla ilgili olarak bir kıyaslama yapmak gerekirse, 2017-2018 yıllarının ilk 8 ayları kıyaslandığında görüyoruz ki yankesicilik olaylarında yüzde 27, oto hırsızlığı olaylarında yüzde 35,4, kapkaç olaylarında yüzde 20,2, evden hırsızlık olaylarında yüzde 28,1 azalma olmuştur.
Mala karşı yoğun olarak işlenen suçların geneline baktığımızda ise geçen yılın ilk 8 ayına göre bu yıl yüzde ortalama 26,4 azalma görüyoruz. Ayrıca mala karşı işlenen tüm olayların aydınlatılma oranları da geçen yıl ilk 8 ayda yüzde 28,9'dan bu yılın 8 ayında yüzde 33,6'ya çıkmıştır. Bu rakamlardan benim gördüğüm şudur. Atılan her olumlu adım, rakamlara da muhakkak yansımaktadır. Demek ki dikkatimizi arttırırsak, işe dört elle sarılırsak, şehirlerimizi ve ülkemizi daha güvenli hale getirebiliriz. Bu rakamlara bakıp da yapılanları yeterli görmek sağlıklı bir yaklaşım değildir."
Bu rakamlarda azalma olsa bile halen büyük rakamlar olduğunu dile getiren Soylu, nihai hedeflerinin insanların kapısını kilitlemeden yatabileceği şehirler olmalıdır. Polisin etkinliği öyle bir seviyede olmalı ki, polisin algısı öyle bir seviyede olmalı ki, suça eğilimli insanlar, yakalanmayı mukadder görmeli. Türkiye'de güvenlik birimlerimizin uğraştığı suç türleri, maalesef geniş bir yelpazeye sahiptir." diye konuştu.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, kaçakçılıktan teröre, uyuşturucudan insan ticaretine kadar birçok konuda önleyici tedbirler almak durumda olduklarını, bu suçlarda uğraştıkları organizasyonların çoğunun, küresel organizasyonlar olduğunu anlattı.
"Karakolların düzensiz göçmenlerle uğraşmasını kabul etmiyorum"Dikkati, kapasiteyi, bireysel olarak da eğitim ve kültürlerini sürekli artırmak durumunda olduklarına dikkati çeken Soylu, polis merkezi amirlerinin, bu mesleğin en kritik noktalarından biri olduğunu söyledi.
Polis merkezi amirlerinin doğrudan vatandaşla temas ettiğine değinen Soylu, "Hem vatandaşla ilgilenme açısından hem de hukuk bilgisi açısından kendimizi sürekli yenilememiz lazımdır. İnsana saygı, bizim kültürümüzün temellerinden biridir. Dolayısıyla merkez amirliklerindeki tavır ve davranışlarımız, hukukun ve mesleğin icaplarıyla beraber insana saygı çerçevesinde yürümelidir." değerlendirmesini yaptı.
Birçok meseleyi karakolların sırtından almaya çalıştıklarına dikkati çeken Soylu, "Düzensiz göçmen sayımız çok. Karakolların düzensiz göçmenlerle uğraşmasını kabul etmiyorum, doğru da bulmuyorum. Kurduğumuz Göç İdaresi Genel Müdürlüğü var. Alınır doğru oraya götürülür, gerekli raporlar tutulur, gereği yerine getirilir." dedi.
Karakol amirlerine seslenen Soylu, karakolun kapısından girenleri döndürmemeleri, "Şuraya müracaat et" dememeleri gerektiğini dile getirdi.
"Her ne yapıyorsanız hukukun içinde kalmanızdır"Süleyman Soylu, şöyle devam etti:
"Sizlerden beklentimiz, mesleğinizi yeniden öğrenmeniz değildir. İsteğimiz, arzumuz, günceli takip etmeniz, yeni gelişmelerden ve meslekteki yeni yaklaşımlardan haberdar olmanız, mesleki farkındalığınızı her zaman üst seviyede tutmanızdır. Belki de en önemlisi, her ne yapıyorsanız hukukun içinde kalmanızdır. Hem yapılan iş ve işlemlerde hem de insanlarla diyaloglarımızda hukuku, insan haklarını, insana saygıyı öne almamız lazım. Bu hem mesleki açıdan sizleri korur hem de vatandaşımızın memnuniyetini, size olan güvenini en üst seviyeye çıkarır.
Mesleğinizin belki de en önemli rehberlerinden biri, empati alışkanlığını geliştirmektir. Sizler hakim veya savcı değilsiniz. Sizler, adaletin sağlıklı şekilde tecelli etmesi için gerekli ortamı hazırlayan, suçluyu yakalayıp adalete teslim eden, mazlumu korumakla, mazlumun şikayetini sağlıklı şekilde yapabilmesini sağlamakla yükümlü insanlarsınız. Bu teşkilat, bu sorumluluğu 173 yıldır hakkıyla taşımıştır, bundan sonra da inanıyorum ki yüzyıllar boyunca hakkıyla taşıyacaktır."
Programa, İçişleri Bakan Yardımcısı Muhterem İnce, Emniyet Genel Müdürü Celal Uzunkaya ve diğer ilgililer katıldı.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com