ANKARA
Darbe girişimi sırasında Etimesgut'daki Özel Hava Alay Komutanlığındaki olaylara ilişkin Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen 27 sanıklı davanın beşinci duruşması, Sincan Ceza ve İnfaz Kurumu yerleşkesindeki duruşma salonunda başladı.
Tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile sanık avukatlarının katıldığı duruşmada tutuklu sanıkların avukatları, müvekkillerinin tahliyelerine yönelik beyanda bulunmaya devam etti.
İddianamedeki, "olay gecesi FETÖ/PDY üyesi personelin birliğe çağrıldığı" iddialarını reddeden avukatlar, operasyonel görev nedeniyle Ankara dışında bulunan pilotlar haricindeki tüm pilotların o gece çağrıldığını öne sürdü.
Avukatlar, darbe girişimi gecesine ilişkin görevli tüm personel listesinin istenmesini talep etti.
Ayrıca, Özel Kuvvetler Komutanı Tümgeneral Zekai Aksakallı'nın duruşmada tanık olarak dinlenmesini isteyen avukatlar, müvekkilleri için tahliye talebinde bulundu.
"Nöbet listesinde isimleri olmayanlar nöbete kaldı"
Duruşmada daha sonra darbe girişimi sırasında derdest edilen Alay Komutanı Tatan'ın araç şoförü olan er Esat Cebecioğlu'nun, Giresun Ağır Ceza Mahkemesinde talimatla alınan ifadesi, Mahkeme Başkanı Zikrullah Özbağ tarafından okundu.
Buna göre Cebeciğlu, 20 Ocak'ta verdiği ifadede, darbe girişiminden önceki yaklaşık 3 aylık sürede Tatan'ın araç şoförlüğünü yaptığını, 15 Temmuz 2016'dan önce birlik içinde tuhaf durum görmediğini belirterek, "Ancak 14 Temmuz'da eğitimler bittikten, 'Paydos' denildikten sonra normalde nöbet listesinde isimleri olmayan Pilot Dursun Varlı Binbaşı, Halit Kabil Yarbay, Ümüt Arif Bağ Yarbay, Alay Komutan Yardımcısı Ahmet Balaban Albay ve santral görevlisi Süleyman Ektaş birlik içinde nöbete kaldılar. Yani ara vermeksizin birlikte kalmaya devam ettiler. Bu komutanlar mesai bitince genelde evlerine giderlerdi ancak nöbetçi olmadıkları halde nöbete kalarak, birlik içinde gezinmeye başladılar." beyanında bulundu.
"Şu anda darbe yapıldı"
Cebecioğlu, 15 Temmuz akşamı gece yarısına kadar benzinlik nöbetinin kendisine yazıldığını, bu sırada Halit Kabil'in emri üzerine birkaç erle onun yanına gittiğini bildirerek, "Bize 'Alay Komutanımız Ümit Tatan'ı güvenliğini sağlayarak, alaya getirin.' dedi. Bunu söylerken nöbetçi olmadıkları halde nöbete kalan komutanların hepsi yanındaydı. Hatta bu sırada Kabil, 'Şu anda darbe yapıldı. Erler mühimmatını alsın, mevzilere geçsin.' diye emir verdi. Normalde kimseye mühimmat verilmezdi. İlk defa o gece tüm askerlere mühimmat verildiğini gördüm. Alay Komutanımız Ümit Tatan'ı o gece evinden aldık." ifadelerini kullandı.
Alaya gelince Tatan'ın, kendisini karşılayanlarla hangar binasına doğru yürümeye başladığını ifade eden Cebecioğlu, sanıklardan Binbaşı Dursun Varlı'nın, bu sırada kendisi ve yanındaki muhafızın elinden silahlarını aldığını, kendilerinin de nizamiyeye geçtiğini anlattı.
Hangar ile nizamiye arasında 50 metreden kısa mesafe bulunduğunu, helikopterin çalıştığını duyduklarını, ardından "Beni alamazsınız. Kurtarın beni." şeklinde bağırış işitince yardım amacıyla hangara doğru koştuklarını bildiren Cebecioğlu ancak helikopterin havalanması nedeniyle Tatan'ı göremediklerini söyledi.
"Polis bile gelse sıkın"
Bu sırada Varlı'nın, "Birinci komutanın emriyle alay komutanımız tutuklandı." dediğini belirten Cebecioğlu, şunları kaydetti:
"Bu durumu anormal karşıladığımız için sebebini sorduk ancak Yarbay Ümüt Arif Bağ bizleri dövmeye çalışarak ve '... olun gidin' diyerek, koğuşlara gitmemizi emretti. Koğuştan tekrar nöbetlere gitmemiz için emir geldi. Dursun Varlı Binbaşı, tahminen 8-10 er ve diğer rütbelileri sıraya dizdi. Bize, 'Darbe çıktı. Çok dikkatli olacağız. Polis bile gelse sıkın.' dedi. Bu, kendi kanaatim ama öyle askerler vardı ki inanın, polis bile gelse kurşun sıkacaklardı."
Cebecioğlu, o gece tüm komutanların birliğe geldiğini, Özel Kuvvetlerden gelen timin müdahalesiyle darbe teşebbüsünün sonlandırıldığını ifade etti.
İddianamedeki sanıklara ilişkin, "Tanıdığım komutanlar, öncesinde çok iyilerdi, herkese iyi davranırlardı ancak darbe teşebbüsünün olduğu gün karşımızda bambaşka komutan ve insanlar vardı. Tamamıyla değişmiş ve acımasız halleri hala gözlerimin önünde." diyen Cebecioğlu, derdest edilen Tatan'ın tekrar Alay'a geldiğinde bileklerinde iple sıkılmış gibi kırmızı izler gördüğünü anlattı.
Mahkeme heyeti, beyanın okunmasının ardından duruşmaya ara verdi.
dikGAZETE.com