Olay, 20 Haziran’da Adana-Mersin Otoyolu’nun Gültepe Mahallesi kısmındaki bir akaryakıt istasyonunda meydana geldi. Ön ve arka plakası farklı, beyaz renkli bir otomobilin içinde bulunan 2 kişi, akaryakıt istasyonundan 150 liralık yakıt alıp kayıplara karıştı. İhbar üzerine olay yerine gelen polis, otomobilin önündeki 01 BGV 05 plakanın peşine düştü.
Aracın, Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Rektörü Prof. Dr. Mustafa Kibar’ın basın danışmanı Meral Delen’e ait olduğu ortaya çıktı. Polis, kayıtlardaki cep telefonu numarasını aradığında Delen’in eşi Oğuzhan Delen’e ulaştı. Bağırsaklarındaki sorun nedeniyle ÇÜ Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi’nde ameliyat olan ve Genel Cerrahi Bölümü’nde yatan Oğuzhan Delen, arayan kişinin polis değil, ‘dolandırıcı’ olduğunu sandı.
Polis, gazeteci olan Delen’i zor da olsa ‘dolandırıcı’ olmadığına ikna etti ve onu eşiyle birlikte Sarıçam Polis Merkezi Amirliği’ne davet etti. Ancak ağır bir ameliyat geçirdiği ve vücudunda 35 dikiş yarası olduğu halde Delen, polis merkezine gidemedi. Bunun yerine Meral Delen, merkeze gidip araçlarının yaklaşık 7 günden bu yana Balcalı Hastanesi’ne ait açık otoparkta olduğunu anlattı. Polis, bu kez Oğuzhan Delen’i hasta yatağında kaldırıp da otoparka götürdü.
Olayda kullanılan aracın önündeki plakanın ait olduğu otomobil, hastanenin otoparkında olduğu, ancak ön plakasının çalındığı tespit edildi; gerekli tutanaklar tutuldu. Akaryakıt istasyonundan 150 lira yakıt alarak kayıplara karışan 2 şahsın kimlikleri, güvenlik kamerası kayıtlarından tespit edildi.
Polis, şimdi her yerde bu iki hırsızı ararken, Delen çifti ise olayın şokunu üzerinden atamadı. Hırsızların çaldıkları otomobil ve kendilerine ait plakayla yollarda olduğunu anlatan Meral Delen, “Hala cep telefonuma; ‘az önce x gişelerinden geçiş yaptınız’ tarzında mesajlar geliyor. Her gittikleri yerde de güvenlik kamerası görüntüleri mevcut. Çılgınlık yapa yapa gidiyorlar. Bilmiyorum. Bayram da geçti, artık teslim olurlar herhalde” dedi.
Zanlıların asıl niyetinin otomobili çalmak olduğunu anlatan Oğuzhan Delen de, “Aracımın aküsü boşaldığı için kapıları açamamışlar. Otomobili çalamayınca da sinirlenip, kaportaya yumruk atıp, kesici bir aletle çizmişler. Sonra da ön plakayı çalıp kaçmışlar. İlk defa böylesi bir olayla karşılaşıyorum. Adamlar çaldıkları otomobilin ön ve arkasına yine çalıntı iki farklı plaka takıp, akaryakıt istasyonundan yakıt alıyor sonra da ellerini kollarını sallayarak kaçıyorlar. Eğer arabanın aküsü sağlam olsaydı; otomobilimi çalıp tüm bu olayları yapacaklardı. Ya bu bir hırsızlık ve gasp olayı değil de bir terör olayı olsaydı? O zaman çok büyük bir vicdan azabı duyardım. Artık ne yapacağımızı bilmiyoruz. Akşam iş çıkışı aracımızı park edip, eve gideceğimiz zaman plakayı da mı söküp yanımızda götürüp, sabah geri mi takalım” diye konuştu.
Olayla ilgili soruşturma da sürüyor.
Fatih Keçe