İSTANBUL - HİLAL UŞTUK
Türkiye'de caz müziğinin yaygınlaşmasına önemli katkılarda bulunan caz sanatçısı İlham Gencer, AA muhabirine yaptığı açıklamada, müzik sevgisinin 5-6 yaşlarındayken oluştuğunu, evdeki konsol piyanoda müziğe başladığını söyledi.
Ünlü sanatçı, annesinin piyano bilgisinin fazla olmadığını dile getirerek, "(Annem) Beni bir hocaya, dershaneye götürmüştü. Ben metotlara giremiyordum. Benim müzikte anarşist bir ruhum var. Zaten caz müzisyenlerinin hepsi bir nevi anarşisttir. Çünkü caz müziğinde kalıp yoktur. Nasıl Türk sanat müziğinde taksim varsa caz müziğinde de herkes spontane olarak şarkıyı yorumlar." diye konuştu.
Hayatının müzik olduğunu ve müziği çok sevdiğini vurgulayan Gencer, "Hiçbir gün tatil yapmadım. 16 yaşından beri profesyonel çalışıyorum. Bir gün tatil yapsam, benim çalıştığım yerdeki personel para kazanamazdı." ifadelerini kullandı.
Gencer, güne müzikle başladığını anlatarak, şöyle devam etti:
"Sabah kalktıktan sonra yine yatağa girerim. Malazgirt marşıyla 20 dakika yatakta hareket yaparım. Sonra aynı marşla, ayakta 20 dakika daha yaparım. Ondan sonra, ses çıkartmayan elektrikli piyanoyla antrenman yaparım. 3 yalı parasına aldığım meşhur piyanoyla yapmıyorum. Çünkü aşağıdan yukarıdan şikayet alırım onunla yapsam. Antrenman yapınca güzel bir ses çıkmıyor. Şikayet gelirse evden atılırız. Ne olur, ne olmaz. O da 40 dakika sürer. Yani 40 dakika spor, 40 dakika piyano."
"Piyanomu açık artırmada satmayı düşünüyorum"
Evindeki piyanosunu o dönemde 3 yalı fiyatına aldığını aktaran Gencer, "Evdeki meşhur Steinway kuyruklu piyanoyu 1953'te 30 bin liraya aldım. Hesabını yapın. Matematiğimin nasıl zayıf olduğu da buradan ortaya çıkıyor. Üç yalı alsaydım bugün kirada oturmayacaktım. Hiç üzgün de değilim. Para, pul mühim değil." değerlendirmesinde bulundu.
Gencer, piyanosunu artık satmayı düşündüğünü dile getirerek, şöyle konuştu:
"Bir açık artırmada, inşallah yapacağım bu işi. Çünkü yaşım geldi artık. 'Uçmaya' yakınım. Çok sağlıklıyım. Bunu da spora ve sigara içmemeye borçluyum. Hepsini (arkadaşları) yavaş yavaş 'uçurdum' ama bakmadılar kendilerine. Çoğu da arkadaşlarım, nur içinde yatsınlar. Kendilerine baksalardı da daha sağlıklı yaşasalardı, Türkiye'ye daha büyük hizmetleri dokunacaktı. Eksik kaldı..."
Kirada oturduğu için sık sık ev değiştirdiğini kaydeden Gencer, "Önce kapıyı ölçerim, kapıdan piyanom girer mi diye. Sonra balkona Türk bayrağını asarım. Bayrağa da aşığım. Önce bayrağımı asarım, sonra piyanom taşınır. Sonra da ev eşyası. Sistem budur." diye konuştu.
dikGAZETE.com