Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Nabi Avcı, Ankara’da yaşanan terör olayının en ince ayrıntısına kadar araştırıldığını belirterek, "Eleştiriliyor ama paylaşılacak bilgi var paylaşılmayacak bilgi var" dedi.
Eskişehir’de bir otelde sabah kahvaltısında mobilyacı esnafı ile bir araya gelen Bakan Avcı, Ankara’da yaşanan patlama ile ilgili konuştu. Son günlerde yapılan çalışmaların kamuoyu ile paylaşılmamasına yönelik çıkan söylentilere değinen Avcı, “Etrafımız çok karışık. Türkiye’nin istikrarlı bir hükümete ihtiyacı var. Ankara’daki olayı gördünüz. Öyle bir yerde öyle bir zaman seçiyor ki bütün Türkiye’de fay hatları harekete geçsin. Orada bulunan insanların kompozisyonuna baktığınız zaman 81 vilayetten gelen insanlar var. Her etnik gruptan, her meslek grubundan, her mezhep gurubundan insanlar var. Öyle bir yerde eylem yapıyor ki, bütün Türkiye’de en ufak hücrelerine kadar bu konu hissedilsin. Çok iyi planlanmış, hesaplanmış bir operasyon gerçekleştiriyor. Bu tür operasyonlar üç beş maceraperestin kendi kafasına göre yapacağı eylemler değil. Bunlar yabancı istihbarat örgütlerinin araya perdeler koyarak müdahil oldukları operasyonlardır. Çok şükür devlet bu işin önünde kim var, arkasında, yanında ve önünde kim var, arkasının arkasında kim var buna bakıyor. Bunlar tek basamak çalışmaz. Tetikçi vardır, tetikçinin arkasında kurgucu vardır, kurgucunun arkasında kuklacı vardır, kuklacının arkasında senaryocu vardır. İşi asıl planlayan o kadar arkadadır ki, tetikçi onu kullananları bilmez bile. Kimin hesabından kimin ne yaptığını bilmezler. Öyle yollardan bu tetikçiler yönlendirilir ki, o kendi kafasına göre bir ideoloji yönelik eylem yaptığını düşünürken, aslında başlarının amellerine hizmet etmektedir. Ama devlet bunu bilir, bunu araştırmak zorundadır, bilmek zorundadır. Bunu bulduktan sonrada çıkıp bağırmaz. Gereğini yapar. İnşallah Türk Devleti bunu yapacak güçte. Bu iş en ince ayrıntısına kadar araştırılıyor” diye konuştu.
“PAYLAŞILACAK BİLGİ VAR, PAYLAŞILMAYACAK BİLGİ VAR”
Yapılan çalışmaların operasyonun güvenliği için açıklamasının doğru olmayacağını belirten Avcı, konuşmasına şöyle devam etti:
“Bunu konu hakkında şimdi ‘Neden bu konu hakkında her şey kamuoyundan yansıtılmıyor” deniliyor. Size karşı perdeli bir operasyon yapılmış. Üç, dört basamak adam kendini gizlemiş, devlet çıkıp, ’onu aldık, şunu buradan aldık, şöyle yaptık’ diyerek bunlar kamuoyunda paylaşılacak şeyler mi? Operasyonun selameti için, güvenliğin devamı için bütün bunların sessizce yapılması gerekir. Bundan dolayı devletin bu konuyu ulu orta konuşmamasını bir zaaf değil, tam tersi işin tabiatının bunu gerektirdiğini böyle yapması gerektiğini bilmemiz gerekir. Bugünlerde bu çok eleştiriliyor ama paylaşılacak bilgi var paylaşılmayacak bilgi var. Bundan sonra operasyonun selameti için birçok şeyi paylaşmamak zorundasın. Haber alma özgürlüğü ayrı bir şey. Herkesin haber alma özgürlüğü var. Olaylarda yakınlarını kaybedenler olayın nasıl olduğunu öğrenmek isterler. Ama devletin ilgili birimleri hergün ortaya çıkıp şunu yaptık, bu böyle oldu, şu şöyle oldu diyerek bunlar söylenmez. Operasyon güvenliği için de söylenmez. Tedbirini alırsın. Yapanı bulduğun zaman mahkemede zaten hesabını görürsün. Arkadaki kukla ile de sen devlet olarak ayrıca hesaplaşırsın. Ulu ortada söylemezsin.”
(İHA)
Eskişehir’de bir otelde sabah kahvaltısında mobilyacı esnafı ile bir araya gelen Bakan Avcı, Ankara’da yaşanan patlama ile ilgili konuştu. Son günlerde yapılan çalışmaların kamuoyu ile paylaşılmamasına yönelik çıkan söylentilere değinen Avcı, “Etrafımız çok karışık. Türkiye’nin istikrarlı bir hükümete ihtiyacı var. Ankara’daki olayı gördünüz. Öyle bir yerde öyle bir zaman seçiyor ki bütün Türkiye’de fay hatları harekete geçsin. Orada bulunan insanların kompozisyonuna baktığınız zaman 81 vilayetten gelen insanlar var. Her etnik gruptan, her meslek grubundan, her mezhep gurubundan insanlar var. Öyle bir yerde eylem yapıyor ki, bütün Türkiye’de en ufak hücrelerine kadar bu konu hissedilsin. Çok iyi planlanmış, hesaplanmış bir operasyon gerçekleştiriyor. Bu tür operasyonlar üç beş maceraperestin kendi kafasına göre yapacağı eylemler değil. Bunlar yabancı istihbarat örgütlerinin araya perdeler koyarak müdahil oldukları operasyonlardır. Çok şükür devlet bu işin önünde kim var, arkasında, yanında ve önünde kim var, arkasının arkasında kim var buna bakıyor. Bunlar tek basamak çalışmaz. Tetikçi vardır, tetikçinin arkasında kurgucu vardır, kurgucunun arkasında kuklacı vardır, kuklacının arkasında senaryocu vardır. İşi asıl planlayan o kadar arkadadır ki, tetikçi onu kullananları bilmez bile. Kimin hesabından kimin ne yaptığını bilmezler. Öyle yollardan bu tetikçiler yönlendirilir ki, o kendi kafasına göre bir ideoloji yönelik eylem yaptığını düşünürken, aslında başlarının amellerine hizmet etmektedir. Ama devlet bunu bilir, bunu araştırmak zorundadır, bilmek zorundadır. Bunu bulduktan sonrada çıkıp bağırmaz. Gereğini yapar. İnşallah Türk Devleti bunu yapacak güçte. Bu iş en ince ayrıntısına kadar araştırılıyor” diye konuştu.
“PAYLAŞILACAK BİLGİ VAR, PAYLAŞILMAYACAK BİLGİ VAR”
Yapılan çalışmaların operasyonun güvenliği için açıklamasının doğru olmayacağını belirten Avcı, konuşmasına şöyle devam etti:
“Bunu konu hakkında şimdi ‘Neden bu konu hakkında her şey kamuoyundan yansıtılmıyor” deniliyor. Size karşı perdeli bir operasyon yapılmış. Üç, dört basamak adam kendini gizlemiş, devlet çıkıp, ’onu aldık, şunu buradan aldık, şöyle yaptık’ diyerek bunlar kamuoyunda paylaşılacak şeyler mi? Operasyonun selameti için, güvenliğin devamı için bütün bunların sessizce yapılması gerekir. Bundan dolayı devletin bu konuyu ulu orta konuşmamasını bir zaaf değil, tam tersi işin tabiatının bunu gerektirdiğini böyle yapması gerektiğini bilmemiz gerekir. Bugünlerde bu çok eleştiriliyor ama paylaşılacak bilgi var paylaşılmayacak bilgi var. Bundan sonra operasyonun selameti için birçok şeyi paylaşmamak zorundasın. Haber alma özgürlüğü ayrı bir şey. Herkesin haber alma özgürlüğü var. Olaylarda yakınlarını kaybedenler olayın nasıl olduğunu öğrenmek isterler. Ama devletin ilgili birimleri hergün ortaya çıkıp şunu yaptık, bu böyle oldu, şu şöyle oldu diyerek bunlar söylenmez. Operasyon güvenliği için de söylenmez. Tedbirini alırsın. Yapanı bulduğun zaman mahkemede zaten hesabını görürsün. Arkadaki kukla ile de sen devlet olarak ayrıca hesaplaşırsın. Ulu ortada söylemezsin.”
(İHA)