ANKARA
Patoloji Dernekleri Federasyonu ve Ankara Patoloji Derneği iş birliği ile gerçekleştirilen 28. Ulusal Patoloji Kongresi'nin ardından AA muhabirine açıklama yapan Prof. Dr. Serpil Dizbay Sak, patoloji uzmanlarının işinin doku ve hücreleri inceleyerek hastalıkları tanımak ve hastanın tedavisini yönlendirmek olduğunu söyledi.
Patoloji laboratuvarlarında incelenen olguların büyük bir kısmının kanser ya da kanser kuşkusu bulunan olgular olduğunu ifade eden Sak, dünyada ve Türkiye'de kanser hastalığının ve kansere bağlı ölümlerin sayısı arttığını vurguladı.
Kanserin, Türkiye'de ve dünyada ölüm nedenleri arasında ikinci sırada yer aldığının altını çizen Sak, "Küresel olarak yaklaşık her 6 ölümden biri, ülkemizde ise her 5 ölümden biri kansere bağlıdır. Kanserden ölümlerin yaklaşık üçte biri başlıca beş davranışsal ve beslenme ile ilgili risk faktöründen kaynaklanır. Bunlar tütün kullanımı, yüksek beden kütle endeksi, meyve ve sebzeyi az tüketme, yetersiz fiziksel aktivite ve alkol kullanımıdır." diye konuştu.
Sütün kullanımının tek başına kanser için en önemli risk faktörü olduğunu, kanser ölümlerinin yaklaşık yüzde 20'sinden sorumlu olduğunu belirten Prof. Dr. Sak, kanser artış hızında dünya nüfusunun süregelen artışı, yaşlanma ve kanser yapan ajanlara daha çok maruz kalınması gibi nedenlerle artış öngörüldüğünü ifade etti.
"Kanser tanı ve tedavisinde patolojinin önemi büyük"Kanserin hızlı artışı kanser tanısında ve tedavisinde yeni yolların aranmasını gerekli kıldığını dile getiren Sak, patologların bu aşamada devreye girdiğini söyledi.
Federasyon Başkanı Sak, şunları kaydetti:
"Patologlar geleneksel olarak ışık mikroskobu ile yaptıkları kanser tanısında, artık daha ayrıntılı ve hasta tedavisine yön verecek yeni yöntemleri kullanmaktadır. Hedefe yönelik tedavi veya kişiselleştirilmiş tedavi adı verilen tedavilerin verilebilmesi için hastalardan alınan biyopsiler üzerinde yapılan patolojik incelemelerde hastadaki kanserin hangi tedavilere yanıt vereceğini önceden tespit edebilen belirteçler araştırılmaktadır.
Meme kanserinde patologlar tarafından yapılan östrojen ve progesteron reseptörü testleri, HER2 incelemeleri meme kanseri hastalarının alacakları tedavinin belirlenmesinde en önemli aşamayı oluşturur. Akciğer kanserinde de yeni kullanıma giren tedavi yöntemlerinin hastaya yararlı olup olmayacağını saptamak için yeni tanı alan tüm akciğer kanseri olgularında EGFR, ALK1 ve ROS genlerindeki değişikliklerin saptanması gerekir. Bu incelemeler patoloji laboratuvarlarında yapılmaktadır."
Muhabir: Yeşim Sert Karaaslan
Kaynak: AA
dikGAZETE.com