KARABÜK - AHMET ÖZLER
Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, anayasa değişikliğine ilişkin 16 Nisan'da yapılacak halk oylamasıyla ilgili, "Parlamenter sistemi demokratik ülkelerde olduğu gibi işletemedik, yerleştiremedik, darbeleri önleyemedik ve o nedenle yeni bir arayışa girdik." dedi.
Arslan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Hak-İş Başkanlar kurulu kararıyla anayasa değişikliğine destek kararı aldıklarını söyledi.
"Anayasa değişikliğine tam destek, geleceğimiz için evet" sloganıyla il il gezip neden "evet" dediklerini anlatmaya çalıştıklarını belirten Arslan, anayasa değişikliği konusunda vatandaşların bilgilendirilmesinin önemine işaret etti.
Güçlü bir şekilde, referandumdan "evet" çıkması için mücadele edeceklerini bildiren Arslan, "Bu anayasa değişikliği Türkiye için önemli. Biz, cumhuriyet tarihimizdeki en büyük değişim ve dönüşüm projesi olan bu anayasa değişikliğinin, ülkemiz açısından ne kadar hayati önemi bulunduğunu, ne kadar elzem olduğunu, 'olmazsa olmaz' olduğunu anlatmaya çalışacağız. Elbette 'hayır' diyenlere de saygı göstermek gerekiyor. 'Evet' di̇yenler kadar 'hayır' diyenlerin de hakları var ama onların 'hayır'larını da 'evet'e çevirmek için çaba sarf edeceğiz." diye konuştu.
"Türkiye'yi her zaman krize götürebilir"
Arslan, Türkiye'nin, yönetim ve hükümet krizleri nedeniyle birçok bedel ödediğine değindi.
"Darbelere sebebiyet veren aslında bu hükümet krizleridir. Hükümetlerin kurulmamasıdır. Darbelerin yapılması, muhtıraların verilmesi, adeta postmodern darbelerin dahi sebepleri, güçsüz koalisyon hükümetlerinin olmasıdır." diyen Arslan, ülkenin atılım, sıçrama yapacağı dönemlerde krizlerden dolayı kaybedildiğini bildirdi.
Arslan, 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in bir anayasa kitapçığı fırlatmasının, ülkeye 160 milyar dolara mal olduğunu, Türkiye'nin en az 10 yıl geriye gitmesine yol açtığını anlatarak, "Ama Sezer, maalesef cumhurbaşkanlığı makamını 5,5 ay daha işgal etti. Faturayı 3 parti, barajı aşamayarak ödedi. Sezer herhangi bir bedel ödemedi. Ondan herhangi bir hesap sorulmadı. Dolayısıyla sorumsuz ama yetkileri olan bir cumhurbaşkanlığı modeli Türkiye'yi her zaman krize götürebilir." değerlendirmesinde bulundu.
"Neden 'evet' dediğimizin farkındayız"
Ülke, insanlar ve sermayenin, sistemlerden, krizlerden dolayı heba edildiğini belirten Arslan, şöyle devam etti:
"O yüzden vatandaşlarımızın hepsine çağrı yapıyorum. Neden 'hayır' dediklerini lütfen iyi araştırsınlar. Biz neden 'evet' dediğimizin farkındayız. Buna yürekten inanıyorum. Ülkemi seviyorum, ülkem için 'evet' diyorum. Bu 18 maddenin değişikliği, ülke için, geleceğimiz için, ülkemizin bölgedeki gücünü ve etkinliğini artırabilmesi için önemli bir husustur. Bunu inanarak söylüyoruz. 'Hayır' diyenler lütfen endişelerine ve birtakım siyasi kaygılara kapılmaksızın, birtakım algıların etkisinde kalmaksızın araştırsınlar, sorsunlar. Hakikaten vicdan sahibi, ülkesini, milletini seven, bir kısım ön yargılardan uzak herkes, bu anayasa değişikliğine baktığı zaman, ülkesinin geleceği açısından, yaşadığımız tecrübeler, krizler ve ödediğimiz bedellerden sonra yeni krizlerin olmaması için buna ihtiyaç olduğunu görecektir."
Arslan, şunları kaydetti:
"Parlamenter sistemin gerçekten Türkiye'de olmadığını, var olan parlamenter sisteminse vesayet altında olduğu için Türkiye'nin sorunlarını çözemediğini, bu parlamenter sistemi demokratik ülkelerde olduğu gibi işletemediğimizi, yerleştiremediğimizi, darbeleri önleyemediğimizi ve o nedenle yeni bir arayışa girdiğimizi ifade etmek istiyorum. Bu arayış bir zorunluluktur, mecburiyettir. Ülkemiz, geleceğimiz ve bekamız için önemli bir fırsattır. Bu fırsatı değerlendirmemiz gerekiyor. En sıkıntılı, en olmadık dönemlerimizde, millet kendi iradesiyle bu sorunları, bu sıkıntıları aşmıştır. 16 Nisan'da milletimiz, bir şekilde sağduyu ve basiretle hareket edecek, anayasa değişikliğine destek verecek diye umut ediyorum."
dikGAZETE.com