Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Ilgın Şeker Fabrikası 38. Dönem Pancar Alım Kampanyası Açılış Töreni'nde yaptığı konuşmada, fabrikanın tarıma dayalı sanayinin en önemli yatırımlarından biri olduğunu söyledi.
Çiftçinin alın teri ve emeği ile ürettiği pancarı teslim alıp, işlemeye devam eden bu fabrikanın 2019'da yılı kampanya açılışını yapmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Pakdemirli, bu fabrikaların ülke ekonomisine büyük katkı sunduğunu vurguladı.
Pakdemirli, şeker kotalarında yapılan düzenleme ile nişasta bazlı şeker kotasının 2018'de yüzde 10'dan yüzde 5'e düşürüldüğünü anımsatarak, bu yıl ise bu oranın yüzde 2,5'e indirildiğini ifade etti.
"Pancar çiftçimizin refahını istikrarlı bir şekilde koruyoruz"Böylelikle çiftçinin ilave 1,5 milyon ton pancarı kota kapsamında üretmesinin sağlandığına dikkati çeken Pakdemirli, şöyle devam etti:
"Yaptığımız bu düzenleme doğrultusunda, ülkemizde pancar üretimi artmakta, 2019 yılında bir önceki yıla göre pancar üretiminde, yüzde 11'lik bir artış beklenmektedir. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından, 2019-2020 pazarlama yılı için şeker kotaları, 2 milyon 700 bin ton olarak belirlendi. Bu kotanın, 2 milyon 632 bin 500 tonu, pancardan şeker üreten fabrikalarımıza tahsis edildi. Sayın Cumhurbaşkanımız, pancar alım fiyatları ile ilgili müjdeyi de 1 Eylül'de Konya'da açıkladı. 2018'de tonu 235 lira olan pancar alım fiyatı, yaklaşık yüzde 28 artırılarak 2019'da 300 liraya yükseltildi. Şeker Kanunu gereğince uygulanan kota sistemi ile üretimi sınırlandırmıyor, arz ve talep dengesini tesis ederek ülke ihtiyaçlarına göre sektörü planlıyoruz. Böylece üretimde dalgalanmaların önüne geçerek, pancar çiftçimizin refahını istikrarlı bir şekilde koruyoruz."
Pakdemirli, uyguladıkları sözleşmeli model ile hem şeker fabrikasının hem de çiftçilerin hak ve sorumluluklarını güvence altına aldıklarını vurguladı.
Şeker pancarı sektörünün planlı üretimin, sözleşmeli tarımın ve üretici örgütlenmesinin örnek bir modeli olduğunu ifade eden Pakdemirli, en büyük amaçlarının bu üretim modelinin kesintiye uğratmadan daha da geliştirmek ve sürdürülebilir kılmak olduğunu kaydetti.
Pakdemirli, geçen yıl şeker sektöründe önemli bir değişimin yaşandığını hatırlatarak, Şeker Kurumu ve Şeker Kurulu kapatılarak, görevlerinin Bakanlığa verildiğini anımsattı.
Şeker sektörünün, sevk ve idaresinin aslına rücu ederek Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından yürütüldüğünü ifade eden Pakdemirli, şunları kaydetti:
"Bu görev değişimi ile üretimden tüketime kadar şekerin planlanması, izlenmesi ve denetimi 81 ilde teşkilatı olan bir Bakanlığın çatısı altında daha güçlü bir mekanizma ile yürütülmektedir. Pancar şekeri satışlarında Cumhuriyet tarihimizin rekoru kırıldı. 2018-2019 pazarlama yılında yurt içi tüketim amacıyla 2 milyon 455 bin 402 ton pancar şekeri satıldı. Toplam pancar şekeri satışında, bir önceki pazarlama yılına göre 333 bin 980 ton ile yüzde 14 artış sağlandı. Buna karşılık 2001-2002 yıllarında, 460 bin ton olarak gerçekleşen nişasta bazlı şeker satışı, 2018-2019 yıllarında, yüzde 71 azalarak 135 bin tona geriledi."
"Kamu, sektörün yüzde 34'üne hakimdir"Pakdemirli, 2018'de özelleştirilen 10 şeker fabrikasının kesintisiz olarak faaliyetlerine devam ettiğini belirterek, " Kamuya ait TÜRKŞEKER AŞ, Ilgın Şeker Fabrikası'nın da içerisinde olduğu 15 şeker fabrikası ile faaliyetine devam etmekte olup, sektörün yüzde 34'üne hakimdir. Kamu yanında şeker üretiminde en büyük pay, yüzde 37 ile pancar ekicileri kooperatiflerine ait fabrikalardadır. Bu veriler dikkate alındığında, başka hiçbir üründe olmayan düzeyde üretimin çiftçi kooperatiflerince yapıldığı ve kamunun şeker üretimine güçlü bir şekilde devam ettiği görülmektedir." diye konuştu.
"Pancar çiftçisi ve şeker fabrikaları birbirlerinin tamamlayıcısı"Pancar ve şeker üretiminin sürdürülmesinde kararlı olduklarının altını çizen Pakdemirli, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şunu da biliyoruz ki pancar çiftçisi ve şeker fabrikaları birbirlerinin tamamlayıcısı konumundadırlar. Biri olmadan diğeri de olamaz. Çiftçilerimizin münavebeye uyarak toprak ve su kaynaklarımızı koruyacak şekilde üretim yapmaları, fabrikalarımızın ise verimlilik ilkesi çerçevesinde faaliyette bulunup, çiftçilerimizin alın terinin karşılığını vermeleri büyük önem arz etmektedir."
Pakdemirli, şimdiye kadarki tarımsal desteğin yüzde 5'ini Konya’ya verdiklerini belirterek, kente son 17 yılda 8,4 milyar lira hibe verildiğini anımsattı.
"Jeotermal Enerji ile Isıtmalı İhtisas Organize Sanayi Bölgesi kuracağız"Ilgın'a müjdelerle geldiğini kaydeden Pakdemirli, şunları kaydetti:
"Hamdolsun heybemiz dolu geldik. Ilgın ilçemizde, jeotermal kaynakların değerlendirilmesi amacıyla bir çalışma yapılması talimatını verdim. Bu çalışma sonucunda, yeterli sıcaklık ve debide jeotermal enerji kaynağı bulduğumuz takdirde, Tarıma Dayalı Jeotermal Enerji ile Isıtmalı İhtisas Organize Sanayi Bölgesi kuracağız inşallah. Bu alanda, her biri minimum 25 dekar olan, jeotermal enerji ile ileri teknolojik toprak seralar, sebze kurutma tesisleri kurulacak. Beni heyecanlandıran asıl kısım bu yatırım sayesinde bin 200 vatandaşımız inşallah, iş ve aş sahibi olacak. Bu projemizi hayata geçirmek için düğmeye bastığımızın müjdesini vermek istiyorum."
Pakdemirli, ilçede 1970'te işletmeye açılan Ilgın Atlantı Sulaması'nın borulu şebekeye çevrilmesinde son aşamaya gelindiğini belirterek, "2020 yılında inşaat ihalesini yapmayı planlıyoruz. Sulama tesisini tamamladığımızda 171 bin 590 dekarlık arazide ekonomiye yıllık 65 milyon lira katkı sağlayacak." ifadelerini kullandı.
11 milyon fidan toprakla buluşacakGelecek aylarda düzenlenecek çok önemli iki etkinliğin bilgisini de paylaşan Pakdemirli, "İki önemli etkinlik yapacağız. Bunlardan birincisi 81 ilimizde yapacağımız, 11 milyon fidan dikim merasimi ve diğeri ise Tarım Şurası'dır. Bakanlık olarak, 'Daha yeşil bir Türkiye için' sloganıyla, 11 Kasım saat 11.11'de, 81 ilde yapacağımız etkinlik ile 11 milyon fidanı, genç yaşlı el ele toprakla buluşturacağız." diye konuştu.
Pakdemirli, üretici dostu bir bakanlık olduklarının altını çizerek, şunları kaydetti:
"Bakanlık olarak hububat, bakliyat, pancar, mısır, fındık, kuru üzüm, çeltik desteklemeleri alım noktasında maliyetlerine göre fiyat verdik. Çiftçimizin mutluluğunu ve refahını hep ön planda tuttuk. Hasat öncesinde alım fiyatlarını açıklayarak, piyasa dalgalanmalarının önüne geçtik. Her zaman söylüyorum, çiftçi bizim baş tacımız."
Konuşmaların ardından Bakan Pakdemirli, kampanya döneminin ilk ürününü getiren 10 çiftçiye ödül verdi.
Yapılan duanın ardından fabrikanın pancar alım kampanyası başlatıldı.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com