Genel

Pakistan'daki protesto krizinin perde arkası

Pakistan'da siyasi partilerin, 8 Kasım'dan bu yana Feyzabad Köprüsü ve çevresindeki yolları birbirine bağlayan kavşakta başlattıkları oturma eylemi bugün geniş katılımlı protestolara dönüştü.

Pakistan'daki protesto krizinin perde arkası
26-11-2017 16:27

ANKARA (AA)- Pakistan'da aralarında "Tahrik-i Hatm-i Nübüvvet" (Son Peygamber Hareketi), "Tahrik Lebbeyk Ya Rasulullah" (Emrindeyiz Ya Rasulullah Hareketi) , Sünni Tahrik Pakistan (Pakistan Sünni Hareketi) bulunduğu siyasi partilerin, 8 Kasım'dan bu yana başkent İslamabad'ı Ravalpindi şehrine bağlayan Feyzabad Köprüsü ve çevresindeki yolları birbirine bağlayan kavşakta başlattıkları oturma eylemi bugün geniş katılımlı protestolara dönüştü.

Olayların fitilini, Başbakan Şahid Hakan Abbasi hükümetinin çıkardığı yeni Seçim Kanunu'nda milletvekili adaylarının imzaladığı metinde "Yemin ederim ki Hz. Muhammed son peygamberdir" ibaresinin "İnanıyorum ki Hz. Muhammed son peygamberdir" olarak değiştirilmesi ateşledi.

Hükümet değişikliği, "ifade hatası yapıldığı" gerekçesiyle iptal etse ve cümle, metindeki ilk haliyle kabul edilse de protestocular, dine hakaret edildiği gerekçesiyle eylemlerini sürdürdü.

Değişikliğin İslam inancının temel akidelerinden olan Hatm-i Nübüvvet (Hz. Muhammed'in son peygamber olduğu, ondan sonra başka bir peygamber gelmeyeceği) anlayışına bilinçli bir saldırı olduğunu savunan protestocular, değişikliğin sorumlusu olarak gördükleri Adalet Bakanı Zahid Hamid'in istifasını istedi.

Protestonun sonlandırılması için dini liderler çağrılar yaptı

Protestonun sonlandırılması için İslamabad Yüksek Mahkemesi ve Federal Yüksek Mahkemenin uyarılarının yanı sıra dini liderler çağrılar yaptı.

İslamabad Yüksek Mahkemesi, protestoyu yasa dışı ilan etti ve protestoyu sürdürmekte ısrar edenlerin "terör suçu" işlediğini belirtti. Mahkeme ayrıca eyleme müdahale etmeyen içişleri bakanını mahkemeye karşı gelmekle suçlayacağı uyarısında bulundu.

Hükümet, protestocularla birkaç tur müzakere etmeyi denediyse de sonuç alamadı.

Müdahaleye giden süreç

İlk olarak 5 Kasım'da İslamabad Başkent Yönetimi, Emrindeyiz Ya Rasulullah Hareketi (TLY) ve Pakistan Sünni Hareketini (ST) başkentte herhangi bir toplantı ve gösteri yürüyüşü organize etmemeleri konusunda uyardı.

Partilere İslamabad'daki Tören Meydanı'nı bu tür gösteri ve yürüyüşler için belirlenmiş bölge olduğu, burası dışında düzenlenecek her gösterinin yasa dışı olacağı bildirildi.

Partiler buna rağmen 8 Kasım'da İslamabad'ı Ravalpindi şehrine bağlayan karayolunu ulaşıma kapattılar. Ayrıca iki şehir arasında günde 100 bin kişinin kullandığı metro hattı da hizmet veremedi.

Artan tepkiler ve protestolar nedeniyle İslamabad Yüksek Mahkemesi, tartışmalı seçim kanundaki değişikliği askıya alarak hükümet ve diğer ilgili kurumlardan 14 gün içerisinde açıklama talep etti.

Temsilciler Meclisi 16 Kasım’da milletvekili beyanındaki Hatm-i Nübüvvet (Hz. Muhammed'in son peygamber olduğu, ondan sonra başka bir peygamber gelmeyeceği) yeminini orijinal haline dönüştüren değişikliği kabul etti. Aynı gün İslamabad Yüksek Mahkemesi, protestocuların dilekçesine verdiği yanıtta eylemin derhal sonlandırmasını, hukuki sürece saygı gösterilmesini istedi.

Bölgedeki cadde aydınlatılması kapatıldı

Hükümet 17 Kasım'da protestoculara bölgeyi boşaltmaları için "son uyarısını" yaptı fakat herhangi bir operasyon düzenlenmedi.

Hükümet 20 Kasım'da ülkedeki siyasi yelpazenin farklı noktalarındaki dini liderleri ve din alimlerinin desteğini alarak oturma eyleminin barışçı şekilde sonlandırmak üzere protestocularla müzakere talebinde bulundu fakat protesto liderleri ile hükümet temsilcileri arasında yapılan görüşmeden sonuç alınamadı.

İslamabad Yüksek Mahkemesi, 24 Kasım'da İçişleri Bakanı İkbal'i, mahkemenin kararına rağmen oturma eyleminin neden sonlandırılmadığının izahı için çağırdı.

Bu çağrının ardından İslamabad Başkent Yönetimi protestoculara "son uyarısını" yaptı. Emniyet güçleri protestoculara ait iaşeye el koyarken, bölgedeki cadde aydınlatılması kapatıldı.

150'den fazla gösterici gözaltına alındı

Protestoculara eylemi sonlandırmaları için tanınan nihai süre 25 Kasım Cumartesi saat 07.00'de doldu. Emniyet güçleri Feyzabad Köprüsü etrafında toplanan kalabalığa göz yaşartıcı gazla müdahale etti. 8 saat süren çatışmalarda en az 160 kişi yaralandı. 150'den fazla gösterici polis tarafından gözaltına alındı.

Polisin şiddetli müdahalesi kalabalığın öfkesinin büyümesine yol açarken, olaylar İslamabad dışında Karaçi, Lahore, Faysalabad ile Pencap, Sibdh ve Hayber Paktunkva eyaletlerindeki diğer şehirlere yayıldı.

Ülkede protestolar halen devam ediyor.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER