Dünya

Pakistan Dışişleri Bakanı'ndan BM Genel Sekreteri'ne Keşmir mektubu

Pakistan Dışişleri Bakanı Kureyşi, BM Genel Sekreteri Guterres'e yazdığı mektupta, Hindistan'ın Cammu Keşmir'in özel statüsünü kaldırmasının ve bölgeyi ikiye bölüp Birlik Toprağı statüsüne indirmesinin 5 farklı BM kararına aykırı olduğunu bildirdi.

Pakistan Dışişleri Bakanı'ndan BM Genel Sekreteri'ne Keşmir mektubu
19-11-2019 00:27
İslamabad

Pakistan Dışişleri Bakanı Şah Mahmud Kureyşi, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres'e hitaben yazdığı mektupta, Hindistan'ın Cammu Keşmir'in özel statüsünü kaldırmasının ve bölgeyi ikiye bölüp Birlik Toprağı statüsüne indirmesinin 5 farklı BM kararına aykırı olduğunu bildirdi.

Pakistan Dışişleri Bakanlığınca paylaşılan mektubun, Kureyşi'nin 1, 6, 13 ve 26 Ağustos ile 16 Eylül'de Guterres'e yazdığı mektupların devamı olduğu bilgisine yer verildi.

Mektubunda Guterres'e Hindistan kontrolündeki Cammu Keşmir ve Keşmir'i ikiye bölen Kontrol Hattı'nda artan ateşkes ihlallerine ilişkin gelişmeleri paylaşan Kureyşi, Hindistan'ın Cammu Keşmir kararının 5 BM kararına aykırı olduğunu belirtti.

Cammu Keşmir'in ikiye bölünerek Birlik Toprağı statüsüne getirilmesinin 1948-1957 arasında alınan BM Güvenlik Konseyi (BMGK) kararına aykırı olduğuna işaret eden Kureyşi, "Uluslararası kurallara göre boş ve geçersiz olan bu kararlar hiçbir şekilde Hindistan kontrolündeki Cammu Keşmir'in kendi kaderini kendi belirleme hakkını ortadan kaldıramaz." ifadesini kullandı.

Hindistan'ın 5 Ağustos'ta başlattığı abluka ve iletişim kısıtlamalarını "Demir Perde" olarak nitelendiren Kureyşi, Hint hükümetinin Cammu Keşmir'de hayatın normal olduğuna yönelik iddialarının ise yine Hint siyasetçiler ve medya tarafından yalanlandığına dikkati çekti.

Özellikle Hint askeri yetkililerinin Pakistan karşıtı açıklamalarının saldırgan nitelikte olduğunu belirten Kureyşi mektubunda, şu değerlendirmelere yer verdi:

"Bu açıklamaları Hindistan Genelkurmay Başkanı Bipin Rawat'ın Pakistan'da terör kamplarını vurduklarına dair açıklamalar izledi. Hindistan'dan bu noktaların koordinatlarını istediysek de bir cevap alamadık. Aslında vurdukları yerler sivillerin yaşadığı yerlerdi ve bu hareket açık bir ateşkes ihlaliydi. Hindistan'ın yalanını kanıtlamak için İslamabad'daki yabancı diplomatları ve basını vurulan noktaya götürdük. Hint büyükelçiliğine de davet götürdük ama onlar gelmemeyi tercih ettiler."

"BMGK'yi aktif olmaya çağırıyorum"

Hindistan'ın söz konusu saldırısının dikkatleri Cammu Keşmir'den başka yöne çekmek ve Pakistan'ı suçlamak için yapıldığını kaydeden Kureyşi, BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliğinin, Cammu Keşmir'deki durumu seyahat, toplantı ve yürüyüş ile sağlık ve eğitim hakkından yararlanmanın önlenmesi gibi nedenlerle "Son derece endişe verici" olarak açıkladığını da hatırlattı.

Cammu Keşmir'deki siyasi liderlerin de tutuklu olduğunu belirten Kureyşi mektubunu, "Uluslararası kamuoyunun gözü ve kulağı olan BM'nin Hindistan ve Pakistan'daki askeri gözlem grubunun yetki ve kapasitesinin güçlendirilmesi talebimizi yineliyorum. Bu yalnızca güven artırıcı bir önlem olmayacak aynı zamanda BMGK'nin de zamanında ve doğru bilgi edinmesini sağlayacaktır. BMGK'yi de konuyu aktif şekilde ele almaya ve bölgedeki barışı ve güvenliği tehdit eden gelişmelere karşı acil şekilde karşılık vermeye çağırıyorum." ifadeleriyle tamamladı.

Cammu Keşmir'in özel statüsünün kaldırılması

Hindistan, anayasanın yarım asırdan uzun süredir Cammu Keşmir'e ayrıcalık tanıyan 370'inci maddesini 5 Ağustos'ta iptal ederek bölgenin özel statülü yapısını ortadan kaldırmış ve eyaleti ikiye bölmüştü.

Eyalet, 31 Ekim'de resmi olarak merkeze bağlı Cammu Keşmir ve Ladakh, "Birlik Toprağı" statüsünde iki bölgeye ayrılmıştı.

Kararın ardından Hint güvenlik güçleri, Cammu Keşmir'de asayiş operasyonlarını ve halk üzerindeki baskıları yoğunlaştırmış, bölgedeki tüm yerel partilerin yöneticileri ve üyeleri gözaltına alınmıştı.

İngiltere'den bağımsızlığın kazanıldığı 1947'den bu yana Cammu Keşmir, kendi yasalarını çıkarabilen ayrıcalıklı konumdaydı. Bu özel statü, yabancıların bölgeye yerleşmesine ve mülk edinmesine izin vermeyen vatandaşlık yasasını da içeriyordu.

Kaynak: AA

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER