Dünya

Pakistan'da 2019'a Keşmir ve siyasi yargılamalar damga vurdu

Pakistan'da 2019'a, Keşmir'de yaşanan gelişmeler ve eski siyasetçilerin yargılandığı davalar damgasını vurdu.

Pakistan'da 2019'a Keşmir ve siyasi yargılamalar damga vurdu
25-12-2019 14:22
İslamabad

Pakistan'da 2019, Keşmir sorunu nedeniyle dünyanın da gözünü bölgeye çevirdiği ve konuya müdahil olmak için adımlar attığı yıl oldu.

Hindistan ile Pakistan arasında 1947'den beri süren Keşmir gerginliği, Başbakan İmran Han'ın Ağustos 2018'de Başbakan olmasıyla yeni bir boyut kazandı. Han'ın diyalog çağrılarına karşılık vermeyen Hindistan, şubatta kendi kontrolündeki Cammu Keşmir'in Pulvama kentinde yaşanan intihar saldırısıyla sarsıldı.

Saldırıda 40 güvenlik görevlisi hayatını kaybetti. Hindistan, saldırıyı düzenleyenlerin Pakistan'dan geldiğini ve bu ülkenin terör örgütleri için "güvenli liman" olduğunu öne sürdü.

Hindistan, bu iddiaları yalanlayan Pakistan'ın Balakot kentinde terör kamplarının bulunduğunu iddia ettiği bir bölgeyi 26 Şubat'ta savaş uçaklarıyla vurdu. Pakistan ise bir gün sonra Hindistan'daki bazı noktaları vurarak karşılık verdi.

İki ülkeyi savaşın eşiğine getiren saldırılarda Pakistan, bir Hint savaş uçağını düşürdü ve pilotunu yakaladı. Pilotu serbest bırakacağını açıklayan Pakistan hükümeti, gerilimi azaltmak adına diyalog çağrılarını yinelese de Hindistan'daki seçimler öncesi iktidar partisi ve Başbakan Narendra Modi'nin kullandığı Pakistan karşıtı savaş söylemleri tansiyonu daha da yükseltti.

Cammu Keşmir'in özel statüsü kaldırıldı

İki ülke arasında gerilimi tırmandıran ikinci olay ise ağustosta Hindistan'ın kontrolü altındaki Cammu Keşmir'in özel statüsünü kaldırmasıyla yaşandı.

Birleşmiş Milletler (BM) kararlarına göre Keşmir'in tartışmalı yapısı ve demografik dağılımının korunduğu iki anayasa maddesi Hindistan anayasasından çıkarıldı. Böylece Cammu Keşmir, doğrudan başkentten yönetilen "Birlik Toprağı" statüsüne alındı.

Hindistan bu kararın ardından yaşanacak protestoları engellemek için Cammu Keşmir'de sokağa çıkma yasağı ilan etti, iletişim kısıtlamaları uyguladı.

Pakistan ise tartışmalı bölge kabul edilen Cammu Keşmir'de Hindistan'ın tek taraflı karar alamayacağını savunurken Keşmirlilerin dünyanın gözü önünde toplama kampı benzeri bir ortamda yaşamaya zorlandığını söylüyor.

Konuyu BM Genel Kuruluna taşıyan Pakistan Başbakanı Han, "Keşmir'e kendi kaderini tayin etme hakkını siz verdiniz. Şimdi bu kararınızın ardında durmuyorsunuz." ifadeleriyle BM'nin Hindistan karşısında adım atmasını istedi.

Pakistan'ın Keşmir konusundaki duruşuna dünyadan ilk destek Türkiye, Çin ve Malezya'dan gelirken Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) gibi ülkeler ise destek açıklamasında bulunmadığı gibi Hindistan yanlısı kararlar aldı.

3 bini aşkın saldırı gerçekleşti

Keşmir'in statüsü konusunda anlaşamayan iki nükleer güç arasında çatışmalar ve gerginlik, Keşmir'i ikiye bölen Kontrol Hattı çevresinde yoğunlaştı.

Pakistan Dışişleri Bakanlığı verilerine göre bu yıl hattın Hindistan tarafından Pakistan tarafına 3 binin üzerinde taciz ve hedef gözeterek atış gerçekleştirildi.

Hindistan bunun yanı sıra bölgeye balistik füzeler yerleştirerek test atışları yaptı. Pakistan, Hindistan'ın hat üzerindeki bazı noktalarda tel örgüleri kaldırdığını da açıkladı.

Pakistan ve Hindistan arasında anlaşma sağlanan tek konu: Kartarpur Koridoru

İki ülke arasında gerginliğin tırmandığı günlerde, ortaklaşa yapılan Kartarpur Koridoru da hayata geçirildi.

Hint vatandaşı Sihlerin Pakistan'a vizesiz girerek Sihizmin en önemli tapınağında hac yapmalarını sağlayan koridor, iki ülkenin ortak çalışması sonucu 10 aylık sürede tamamlandı.

Pakistan, Sihizmin kurucusu Baba Nanak'ın doğum gününe yetişen koridor dışında çevre düzenlemesi yaparak, Gurdvara Darbar Sahib tapınağını dünyanın en büyük Sih tapınağı haline getirdi.

Tapınağın açılışına katılan eski Hindistan Başbakanı Manmohan Singh ile Başbakan Modi, ülke basınına yaptığı açıklamada koridor açılışından dolayı Pakistan'a ve Han'a teşekkür etti.

Siyasetçilere karşı açılan davalardan idam çıktı

Ülke gündemine damgasını vuran diğer olaylar ise siyaset cephesinde yaşandı. Aralarında geçmişte cumhurbaşkanlığı ve başbakanlık yapan onlarca siyasetçi, haklarında açılan yolsuzluk, rüşvet ve vatana ihanet davalarından hakim karşısına çıktı.

Özellikle eski Başbakan Navaz Şerif, 3 davadan yargılanırken bunların ilkinden 7 yıl, ikincisinden ise 10 yıl hapis cezası alarak cezaevine girdi.

Üçüncü davadan tutuksuz yargılanırken rahatsızlanan Şerif'e tedavi görmesi için cezaevinden 8 hafta izin verildi. Şerif halen Londra'da tedavi görüyor.

Şerif'in kardeşleri, kızı ve oğullarının yanı sıra eski Cumhurbaşkanı Asıf Ali Zerdari de yolsuzluk suçlamasıyla karşı karşıya kaldı. Zerdari, 2 ay tutuklu yargılandıktan sonra rahatsızlığı nedeniyle serbest bırakıldı.

Yılın son günlerinde eski Cumhurbaşkanı Pervez Müşerref'e verilen idam cezası ise ülke gündemine adeta damgasını vurdu.

Darbeyle yönetime geldiği 1999'dan sonra Cumhurbaşkanı seçilen ve 2007'de görev süresinin uzatılması talebine gelen tepkiler sonrası anayasayı askıya alıp kendini yeniden Cumhurbaşkanı ilan eden Müşerref, 6 yıldır yargılandığı vatana ihanet davasından suçlu bulundu ve idama mahkum edildi.

Davanın sonucu kadar dava süreci ve mahkemenin gerekçeli kararındaki idamın şekli bölümü de kamuoyunda çokça tartışıldı.

Tedavisi nedeniyle 3 yıldır Dubai'de yaşayan Müşerref, savunma yapamadığını dolayısıyla adil yargılanmadığını söylüyor. Müşerref'in destekçileri de eski Cumhurbaşkanı kadar o dönem kendisine destek verenlerin de yargılanması gerektiğini söylüyor.

Mahkemenin gerekçeli kararında yer alan "Müşerref, İslamabad'ın merkezinde idam edilsin, idam edilmeden ölürse cenazesi asılsın ve 3 gün bekletilsin." ifadeleri ise ordudan siyasete her kanattan tepki çekti.

FETÖ okulları Türkiye'ye devredildi

Pakistan'da 2019'un ilk günleri, FETÖ'yle mücadelenin sonuç verdiği günler oldu. Anayasa Mahkemesinin 2018'in son haftasında aldığı ülkede bulunan FETÖ'yle iltisaklı 26 okulun, Türkiye Maarif Vakfına (TMV) devri kararı, 2019'un ilk günlerinde uygulanmaya başlandı.

TMV, ocak sonunda ülkenin dört bir yanında bulunan 26 okulu teslim aldı. Anayasa Mahkemesinin FETÖ'yü terör örgütü olarak tanıma kararı İçişleri Bakanlığınca duyuruldu. Bakanlık, 1 Mart'ta FETÖ'nün Pakistan'daki yapılanması Pak-Türk Uluslararası Çağ Eğitim Vakfını terör örgütleri listesine aldı.

Böylelikle Pakistan, FETÖ'yü terör örgütü olarak tanıyan ilk ülke oldu.

Ekonomik darboğazdan kredilerle kurtuldu

Ağustos 2018'de göreve gelen Han hükümeti, özellikle borç ödemeleri ve cari açıkta yaşadığı sıkıntıları çözmek için uluslararası kuruluşların ve Arap ülkelerinin kapısını çaldı.

Suudi Arabistan ve BAE'den ödemesi ertelenmiş ve taksitlendirilmiş 3 milyar dolarlık petrol temin eden Pakistan, toplamda 6 milyar dolarlık kredi aldı.

Bu kredilerle ekonomik alanda bazı reformları hayata geçirmeye başlayan Pakistan'ın kredi taleplerine Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Asya Kalkınma Bankasından (ADB) olumlu yanıt geldi.

Özellikle IMF, tavsiye ettiği uygulamaların hayata geçtiğini açıklarken ADB de IMF'nin görüşlerine dayanarak kredi ve destek vereceğini duyurdu.

Ancak muhalefet kredi anlaşmalarına sert tepki gösterdi. Ülkede başlayan protestolar haftalarca sürerken başkent İslamabad'da 2 hafta boyunca oturma eylemi yapıldı.

Tren faciasında 75 kişi hayatını kaybetti

Ülkede 2019'da yaşanan salgın hastalıklar, kazalar ve doğal afetler yüzlerce can aldı. Son bir yılda çocuk felci 104, dang humması ise 95 can aldı.

Mirpur kenti eylül ayında 5,6 büyüklüğündeki depremle sallandı. Olayda 40 kişi öldü, 850 kişi de yaralandı.

Pakistan'ı yasa boğan başka bir facia da 31 Ekim'de Pencap'ın Liyakatpur kentinde yaşandı. Karaçi'den Peşaver'e giden Tezgam ekspresinin üç vagonunun alev alması sonucu 75 kişi hayatını kaybetti.

Yangına sebep olarak yolcuların bir kısmının vagonlarda küçük tüplerle yemek yapması gösterildi.

Kaynak: AA

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER