Pakistan Cumhurbaşkanı Memnun Hüseyin, "Türkiye, TİKA ve Kızılay’ın yaptığı yardımlarla Pakistan halkının gönlünü fethetti" dedi.
Konuşmasına Pakistan halkının Kurtuluş Savaşı’ndaki fedakarlıklarından bahsederek başlayan Hüseyin, "Bizim ilişkilerimiz köklü ve çok derin, bunun sebebi ise ortak inancımız, dinimiz, kültürümüz ve çok eskiye dayanan uzun süreli bağlarımızın olmasıdır. Aramızdaki bu bağ gün geçtikçe daha da güçleniyor. Her iki ülkede yaşayan insanların genel bakışı böyledir. Bundan 100 sene önce Türkiye’nin kurtuluş mücadelesi verdiği dönemde Pakistan ve Hindistan’ın ayrılmadığı yıllarda, Pakistan henüz kurulmamışken Hindistan’da bir hareket başlamıştı. O harekete öncülük eden Muhammed Ali Cevher ve Şevket Ali beraberindekilerle bütün Hindistan’ı gezerek Türkiye’nin kurtuluşu için para ve yardım toplayarak göndermişler. O hareketin adı hilafet hareketiydi. Bizim kaynaklarımızda yazıldığına göre, Muhammed Ali’nin annesi, oğlum, gerekirse canlarınızı feda edin, hilafeti kurtarın demiş. Sonraki dönemlerde ve şu anda Türkiye’nin lideriyle olan ilişkilerimiz hala o günlerdeki gibi taze, sıcak ve derindir, bundan hiç şüphemiz yoktur. Aramızdaki ekonomik ilişkilere gelince, ticaret hacmimizin çok düşük oluşu karşısında hayretler içerisindeyim, ama son günlerde Pakistan’la Türkiye arasında serbest ticaret anlaşmasıyla ilgili bazı çalışmalar devam ediyor. Ben inanıyorum ki, serbest ticaret anlaşması imzalandığında aramızdaki ticaret hacmi çok yüksek seviyelere ulaşacaktır. Hem potansiyelimiz var, hem de buna çok önem veriyoruz, potansiyelimizi gerçeğe dönüştüreceğiz" diye konuştu.
"TÜRKİYE ZOR GÜNLERDE HEP YANIMIZDA OLDU"
Pakistan halkının, Türkiye ile Pakistan için tek millet, iki devlet ifadesini kullandığını ifade eden Hüseyin, "Türkiye, TİKA ve Kızılay aracılığıyla 2005 depremi ve 2010 sellerinde meydana gelen doğal afetler sonucu çok perişan bir hale düşen halkımıza büyük yardımlar ulaştırarak halkımızın gönüllerini fethetti. Türk Kızılay’ı ve TİKA sayesinde şu an Pakistan’da yaşayan her Pakistanlı zor günlerde Türk halkının gönderdikleri yardımları takdirle anıyor. TİKA, Pencap Eyaletinde Recep Tayyip Erdoğan adında modern bir hastane inşa ettirdi, günümüzde halkımız bu hastaneden yararlanıyor. Ayrıca, çok güzel bir kız okulu yaptırdılar, aynı şekilde Lahor Çocuk Hastanesi Kemik İliği Nakil Merkezi’nin renovasyon işlerini yaptırdılar. Saymakla bitmez yaptıkları, paha biçilemez yardımlar. Perişan ve felaketzede halkımızın hep yanında olarak gönülleri fethetmiş durumdalar. Bu iki kuruma ve Türkiye halkına şükranlarımızı sunarız.
Şunu da vurgulamak isterim ki, Türk halkı zor günlerde yardımda bulunarak bizleri ne kadar sevdiklerini göstermişlerdir. Ayrıca, Türkiye depremzedelere ve selzedelere çok sayıda ev yaptırarak büyük yardımlarda bulundu, halkımızın en ihtiyaç duyduğu anlarda Türkiye hep yanımızdaydı. Bizim buralarda halk arasında Türkiye’yle Pakistan tek millet, iki devlet olarak tanımlanıyor. Doğal olarak bizim ilişkilerimiz son derece gelişmiş ve gelişmeye de devam ediyor" dedi.
"İKİ ÜLKENİN BAYRAĞININ AY YILDIZLI OLMASI ALLAH’IN BİR LÜTFU"
İki ülkenin bayrağının da ay yıldızlı olmasının tesadüf olmadığını Allah’ın bir lütfu olduğunu belirten Pakistan Cumhurbaşkanı Memnun Hüseyin,
"Biz ayın İslam’ın sembolü olarak bizi tanıttığını düşünüyor, yıldızınsa parlaklığın ve gelişmenin sembolü olduğuna inanıyoruz. Ay yıldızın Türkiye ve Pakistan bayraklarında yer almasını da ilişkilerimizin gelişmesinde Allah’ın rızası olarak görüyorum" ifadelerini kaydetti.
Konuşmasının devamında dünya var oldukça iki ülke arasındaki güçlü ilişkilerin de devam edeceğini söyleyen Hüseyin, "Türkiye çok büyük bir ülke, Türk milleti de çok şanslı bir millet. Allah Türk halkına öyle güzel bir ülke vermiş ki, dağları, denizleri, gölleri, eşsiz güzelliklerle dolu yerleri var. Türk halkı çok çalışkan ve çok vefalı. Böyle bir milletin bizimle aynı inancı paylaşması, kardeşimiz ve derin dostumuz olması bizim için onur verici bir durum. Ben Türkiye’yle Pakistan arasındaki dostluğun bütün dünyaya örnek olabileceğine inanan biriyim. Bizim aramızda öyle bir bağ var ki, ifade edebilmek için kelimeler yeterli değildir. Bu bağ anlatılamaz, ancak hissederek anlaşılabilir. Benim buradan Türk halkına iletmek istediğim mesajım şu; Bizim aramızda güçlü bir ilişki var, ileride daha da yakınlaşarak ve birbirimize destek olarak dünyanın her yerinde omuz omuza yürüyeceğiz. Allah göstermesin, zor günlerimizde de hep olduğu gibi birbirimize sahip çıkacağız, yardım edeceğiz. Ben inanıyorum ki, dünya var oldukça Türkiye’yle Pakistan arasındaki güçlü bağlar devam ederek diğer ülkelere örnek teşkil edecek" şeklinde konuştu.
(İHA)
Konuşmasına Pakistan halkının Kurtuluş Savaşı’ndaki fedakarlıklarından bahsederek başlayan Hüseyin, "Bizim ilişkilerimiz köklü ve çok derin, bunun sebebi ise ortak inancımız, dinimiz, kültürümüz ve çok eskiye dayanan uzun süreli bağlarımızın olmasıdır. Aramızdaki bu bağ gün geçtikçe daha da güçleniyor. Her iki ülkede yaşayan insanların genel bakışı böyledir. Bundan 100 sene önce Türkiye’nin kurtuluş mücadelesi verdiği dönemde Pakistan ve Hindistan’ın ayrılmadığı yıllarda, Pakistan henüz kurulmamışken Hindistan’da bir hareket başlamıştı. O harekete öncülük eden Muhammed Ali Cevher ve Şevket Ali beraberindekilerle bütün Hindistan’ı gezerek Türkiye’nin kurtuluşu için para ve yardım toplayarak göndermişler. O hareketin adı hilafet hareketiydi. Bizim kaynaklarımızda yazıldığına göre, Muhammed Ali’nin annesi, oğlum, gerekirse canlarınızı feda edin, hilafeti kurtarın demiş. Sonraki dönemlerde ve şu anda Türkiye’nin lideriyle olan ilişkilerimiz hala o günlerdeki gibi taze, sıcak ve derindir, bundan hiç şüphemiz yoktur. Aramızdaki ekonomik ilişkilere gelince, ticaret hacmimizin çok düşük oluşu karşısında hayretler içerisindeyim, ama son günlerde Pakistan’la Türkiye arasında serbest ticaret anlaşmasıyla ilgili bazı çalışmalar devam ediyor. Ben inanıyorum ki, serbest ticaret anlaşması imzalandığında aramızdaki ticaret hacmi çok yüksek seviyelere ulaşacaktır. Hem potansiyelimiz var, hem de buna çok önem veriyoruz, potansiyelimizi gerçeğe dönüştüreceğiz" diye konuştu.
"TÜRKİYE ZOR GÜNLERDE HEP YANIMIZDA OLDU"
Pakistan halkının, Türkiye ile Pakistan için tek millet, iki devlet ifadesini kullandığını ifade eden Hüseyin, "Türkiye, TİKA ve Kızılay aracılığıyla 2005 depremi ve 2010 sellerinde meydana gelen doğal afetler sonucu çok perişan bir hale düşen halkımıza büyük yardımlar ulaştırarak halkımızın gönüllerini fethetti. Türk Kızılay’ı ve TİKA sayesinde şu an Pakistan’da yaşayan her Pakistanlı zor günlerde Türk halkının gönderdikleri yardımları takdirle anıyor. TİKA, Pencap Eyaletinde Recep Tayyip Erdoğan adında modern bir hastane inşa ettirdi, günümüzde halkımız bu hastaneden yararlanıyor. Ayrıca, çok güzel bir kız okulu yaptırdılar, aynı şekilde Lahor Çocuk Hastanesi Kemik İliği Nakil Merkezi’nin renovasyon işlerini yaptırdılar. Saymakla bitmez yaptıkları, paha biçilemez yardımlar. Perişan ve felaketzede halkımızın hep yanında olarak gönülleri fethetmiş durumdalar. Bu iki kuruma ve Türkiye halkına şükranlarımızı sunarız.
Şunu da vurgulamak isterim ki, Türk halkı zor günlerde yardımda bulunarak bizleri ne kadar sevdiklerini göstermişlerdir. Ayrıca, Türkiye depremzedelere ve selzedelere çok sayıda ev yaptırarak büyük yardımlarda bulundu, halkımızın en ihtiyaç duyduğu anlarda Türkiye hep yanımızdaydı. Bizim buralarda halk arasında Türkiye’yle Pakistan tek millet, iki devlet olarak tanımlanıyor. Doğal olarak bizim ilişkilerimiz son derece gelişmiş ve gelişmeye de devam ediyor" dedi.
"İKİ ÜLKENİN BAYRAĞININ AY YILDIZLI OLMASI ALLAH’IN BİR LÜTFU"
İki ülkenin bayrağının da ay yıldızlı olmasının tesadüf olmadığını Allah’ın bir lütfu olduğunu belirten Pakistan Cumhurbaşkanı Memnun Hüseyin,
"Biz ayın İslam’ın sembolü olarak bizi tanıttığını düşünüyor, yıldızınsa parlaklığın ve gelişmenin sembolü olduğuna inanıyoruz. Ay yıldızın Türkiye ve Pakistan bayraklarında yer almasını da ilişkilerimizin gelişmesinde Allah’ın rızası olarak görüyorum" ifadelerini kaydetti.
Konuşmasının devamında dünya var oldukça iki ülke arasındaki güçlü ilişkilerin de devam edeceğini söyleyen Hüseyin, "Türkiye çok büyük bir ülke, Türk milleti de çok şanslı bir millet. Allah Türk halkına öyle güzel bir ülke vermiş ki, dağları, denizleri, gölleri, eşsiz güzelliklerle dolu yerleri var. Türk halkı çok çalışkan ve çok vefalı. Böyle bir milletin bizimle aynı inancı paylaşması, kardeşimiz ve derin dostumuz olması bizim için onur verici bir durum. Ben Türkiye’yle Pakistan arasındaki dostluğun bütün dünyaya örnek olabileceğine inanan biriyim. Bizim aramızda öyle bir bağ var ki, ifade edebilmek için kelimeler yeterli değildir. Bu bağ anlatılamaz, ancak hissederek anlaşılabilir. Benim buradan Türk halkına iletmek istediğim mesajım şu; Bizim aramızda güçlü bir ilişki var, ileride daha da yakınlaşarak ve birbirimize destek olarak dünyanın her yerinde omuz omuza yürüyeceğiz. Allah göstermesin, zor günlerimizde de hep olduğu gibi birbirimize sahip çıkacağız, yardım edeceğiz. Ben inanıyorum ki, dünya var oldukça Türkiye’yle Pakistan arasındaki güçlü bağlar devam ederek diğer ülkelere örnek teşkil edecek" şeklinde konuştu.
(İHA)