HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, özyönetim talebinin "siyasal, demokratik çözüm deklarasyonu" olduğunu öne sürdü.
HDP Grup Toplantısında konuşan Eş Genel Başkan Yüksekdağ, sokağa çıkma yasaklarını eleştirerek, "Siyasi iktidar kendi halkına, yurttaşlarına karşı dilinde nefret söylemi ve şiddet dışında hiçbir ilişki biçimini tanımıyor. Bugün kendi yurttaşları ile arasında kurduğu yapıcı bir siyasi ilişkiden söz etmek mümkün değil. Öz yönetim talebini, iddiasını, iradesini dile getiren 7 ilçedeki halklarımız canlı hedef haline getiriliyor. Bugün halka boyun eğdirmenin, sivil siyasetin tam tersi olan şiddet ve militarizm politikalarının zirve yaptığı bir tarihsel süreç yaşıyoruz” dedi.Yüksekdağ, Demokratik Toplum Kongresinde siyasi çözüm deklarasyonu açıkladıklarını iddia ederek, “Deklarasyon daha açıklanmadan, hepimizin üzerine linç saldırısı başladı. Çünkü kurduğumuz cümlenin içinde çözüm geçiyor. Bu siyasi iktidar karşısında içinde çözüm geçen, siyaset geçen cümle kurduğunda, doğrudan saldırıların hedefi haline geliyorsun. Geçtiğimiz hafta ilan ettiğimiz siyasal, demokratik çözüm deklarasyonu, Türkiye’de konuşabilmenin önünü açma; silahların değil, siyasetin konuşabilmesinin sağlayabilmek için ortaya koyduğumuz iradedir. Halkların Demokratik Partisi’nin üstlendiği görev işte bunu yapmaktır. Çözüm perspektifi koymaktır” dedi.
Yüksekdağ, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun HDP ile olan randevusunun iptaline ilişkin ise, "Sudan bahaneler olmadı çaydan, çöpten bahaneler. Çaydan, sudan bahanelerle görüşmeyi ortadan kaldırdılar. Tam bir siyasi ciddiyetsizlik ve aymazlık örneği. Çaydan, sudan bahanelerle, çerden çöpten bahanelerle partili arkadaşlarımızı hedef haline getirerek kendi sorumsuzluğunuza bahane üretmeyeceksiniz. Açıklanmayan gerçek gerekçeyi söyleyeyim. Çünkü başbakanın, hükümetin bir görüşme yapacak kadar siyasi iradesi kalmamıştır" dedi.