Trabzonspor’un orta saha oyuncusu Özer Hurmacı, şampiyonluk şanslarına ilişkin, "Bu sene geçen yıla göre işimiz daha kolay diyebilirim" ifadesini kullandı.
Takımın Hollanda’da kamp yaptığı otelde basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Özer Hurmacı, 1.5 sezon Trabzonspor’da kiralık oynadığını belirterek, “Şu anda bonservisim Trabzonspor’da. İkisi arasında fark yok. Sonuçta ben Trabzonsporluyum. Formayı giyemediğim dönemde de Trabzonsporluydum, bundan sonra da öyle olacağım. Buradan ayrıldıktan sonra da Trabzonsporlu kalacağım. Bu formayı giyip giymemekle ilgili değildir. Formayı giydiğimde, geçmiş 1.5 sezonda yeteneğimle aşık olduğum renkler kavuştuğu zaman neler yapabileceğimi herkese gösterdim. Göstermeye devam edeceğim. Şimdi kafam da daha rahat olacak. Bonservis mevzusu vardı. O nihayet ortadan kalktı. Amacımız var. Bir yola çıktık. Bu yolda devam edeceğiz. Bu yolda istediğim ve istediğimiz hedeflere ulaşmadan da vazgeçmeyeceğim. İnşallah bunu da hep birlikte göreceğiz” dedi.
“1.5 SEZONDA 4 HOCA İLE ÇALIŞMAK MANTIKLI DEĞİL”
Trabzonspor’da görev yaptığı son 1.5 yıl içinde 4 hocayla çalıştığını belirten Özer Hurmacı, “Mustafa hoca ile 2 hafta, Hami hoca ile başarılı dönem geçirdik, sonra Vahid hoca ve Ersun hoca geldi. 1.5 yılda 4 hocayla çalışmak daha önceki kariyerime baktığımda hiç mantıklı gelmiyor bana. Bir hocanın felsefesini, karakterini alıp takıma yerleştirene kadar dikiş tutmuyor, başka bir şeyler oluyor, tekrar kaos yaşanıyor. Trabzonspor’un iyiliğini istiyorsak bundan bir an önce vazgeçmemiz gerekiyor. Kendi değerlerimizden biri hoca oldu. Öncelikle yapmamız gereken şey, hocaya zaman vermek. Şehir ve taraftar olarak ona zaman vermememiz gerekiyor. Küçük bir olayda sürekli bir değişikliğe gidip kendi kendimizi kaosa sürüklemememiz gerekiyor. İnanıyorum ki başarılı olacağız” diye konuştu.
“İZ BIRAKAN YABANCILARA İHTİYACIMIZ VAR”
Özer, bordo-mavili takımın kendi kendine yeterken yurt dışından oyuncu alır hale geldiğini vurgulayarak, “Trabzonspor nasıl Trabzonspor olmuş diye araştırırsak onu öğrenmiş oluruz. Şu an bunu anlatmaya belki vakit yetmez. Önce kendimize değer vermemiz gerekiyor. İnanılmaz potansiyele sahibiz şehir olarak. Şenol hocam, ‘Brezilya sahilleriyle Trabzon sahillerini ortak birleştiren nokta var’ diyerek bu bölgenin futbol potansiyeline vurgu yaptı. Yetenekli oyuncuların çıktığı bir bölgeyiz Karadeniz bölgesi olarak. Bunun farkına varıp değerlerimizi bulup çıkarmamız gerekiyor. Geçen 1.5 sene içinden altyapıyla birçok kez maça çıktım. Gerçekten orada da kalite var. Ama oyuncularımızda da eksik görüyorum. Bunları inşallah bir rayına oturtabilirsek oradan da bir fayda sağlayabiliriz. Önce kendimize değer vermemiz gerekiyor. Birçok yerden transfer yapıyoruz. Çok kişi geliyor. Daha da çok gelecek. Ama önemli olan gelmeleri değil iz bırakmaları. Kendini sevdirenler, kalbimizde yer edecektir. Benim küçüklüğümde de iz bırakanlar kendini bu kulübe ve şehre sevdirenler olmuştur. Böyle iz bırakan yabancı oyunculara ihtiyacımız var” açıklamasını yaptı.
“ŞAMPİYONLUK YOLUNDA BU SENE İŞİMİZ DAHA KOLAY”
Bordo-mavili oyuncu, ’Trabzonspor şampiyon olur mu’ sorusu üzerine, şunları söyledi:
“Şampiyon oluruz. Geçen seneki toplantımı hatırlarsanız, o zaman daha zordu durum. Şu an daha kolay. Taşlar yerine oturmaya başladı. Takım arkadaşlarımla saha içinde anlaşan bir gurubuz. Şampiyon oluruz, olabiliriz. Buna önce kendim inanıyorum. Bu sene o şampiyonluk kupası için oynayabiliriz. Takım arkadaşlarıma fazlasıyla güveniyorum. Hangi mevkilere transfer yapılacağı konusunda bir cevap veremem. O benim haddimi aşar. Ben sadece biliyorum ki, bu takımda o potansiyel var. Benim üzerime düşen göre, önce kendi görevimi en iyi şekilde yapabilmek, kendi limitimi zorlamak, sonra diğer arkadaşlarımı buna teşvik etmek. Takım ruhunun oluşması, takımdaki arkadaşlığın, sahiplenmenin büyümesi için, kulübü sahiplenmenin büyümesi için, yabancı oyunculara kulübümüzün büyüklüğünü anlatarak, taraftarın ve halkın beklentisini anlatarak katkıda bulunabiliriz. Ben kendi adıma bu görevleri üstlendim ve bunları yapmaya da devam edeceğim. Bu sene geçen yıla göre işimiz daha kolay diyebilirim. Çünkü birçok arkadaşımız benim gibi düşünüyor. Gerçekten yetenekli, burayı sahiplenmiş buraya bir şeyler katmak isteyen, yarışı ve heyecanı yaşamak isteyen oyuncular var.”
En verimli olduğu mevkiyle ilgili bir soruyu da yanıtlayan Özer Hurmacı, “Sahada olduğum sürece elimden gelen her şeyi ortaya koymaya çalışıyorum. Zaman zaman kanatlarda, zaman zaman orta sahada oynamak da kolayıma geliyor. Takımın durumuna bağlı. 28 yaşıma geldim. Bazı yönlerimi geliştirdim, geliştirmeye de devam edeceğim. Nerede bana ihtiyaç varsa orada oynayacağım ve takıma katkı sağlamaya devam edeceğim” dedi.
“AKRABALARIMI MAÇA GETİREMİYORUM”
Taraftarların takıma destek olması gerektiğinin altını çizen Özer, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Çabuk küsen bir şehir olduk. Çabuk küsen kişiler olduk. Ailemde de bunu gözlemliyorum. Kendi akrabalarımı stada getirmekte güçlük çekiyorum. Bilet parasını da ben veriyorum ama adam gelmek istemiyor. ‘Küstüm’ diyor. Niye küstün? Trabzonspor’a küsülür mü? Küsülmez. Sonuçta bunlar sevdiğin renkler senin. Gelirsin 1. dakikadan 90. dakikaya kadar desteğini verirsin, maçı kazanırız. Mutlu şekilde evine gidersin. Ben küçükken takımımı desteklemeye, küsmüş biri olarak değil, takımını desteklemeye giden bir taraftar olarak gidiyordum. Taraftarımıza bir şey de diyemiyorum ama tek isteğim, orası ne kadar dolu olursa o kadar iyi olur. İçeride 17 maçımız var. 17 maçta stadı tıklım tıklım doldurursak bu maçların 16’sını belki yüzde 90 kazanacağız. Şampiyonluk yolundan bahsediyoruz ama ne yapıyoruz buna ulaşmak için? 17 maçın 16 tanesini kazanırız içeride tribünlerimiz dolu olsa. Rakibi baskı altına alsak. Başka takımlar seyirci desteğini kullanıyor. Bizim de kullanmamız gerekiyor. Bizim taraftarımız diğerlerine göre 5 kat daha bağlı takımına. Şampiyonluk gelmeden de seviyor. Önce bir olmamız lazım. Bunu hissettirmemiz lazım. Avni Aker’e gelen her takımın onu hissetmesi lazım."
“AVRUPA’DA ŞANSSIZ KURALAR ÇEKTİK”
Avrupa kupalarında şansız kuralar çektiklerini dile getiren Özer, "Gruplardan da çıkıyoruz. Ama bir kere Napoli, bir kere de Juventus çıktı. İki tane güçlü takım çıktı. Tecrübesizlik diyemeyiz. Sonuçta istikrarımız var. Bu da devam ediyor. Almanya’da araba almak için galeriye girdiğimde, Trabzonspor’da oynadığımı söyledim ve satıcı ‘Trabzonspor’u tanıyorum, onlar her sezon Avrupa liginde oynuyor’ dedi. Gurur verici bir durum bu. Her sene oynuyoruz, gruptan da çıkıyoruz. Bu istikrarımızı devam ettirmemiz gerekiyor. Belki öyle güçlü takımlarla bu yıl finalde veya yarı finalde karşılaşabiliriz. Her sene kura çekiminde böyle şanssız olmayabiliriz” dedi.
“SAFLARI SIK TUTALIM, ARAMIZA KİMSE GİRMESİN”
Hollanda kampında kendilerini yalnız bırakmayan gurbetçilere de teşekkür eden Özer, “Takımını görmeye geliyorlar, içleri kıpır kıpır oluyor. Kendim de yaşadım zamanında. Trabzonspor kampına gittiğimde oradan biri benim kafamı okşasın diye bekliyordum, mutlulukla dönüyordum. Burada bizi yalnız bırakmadıkları için teşekkür ediyorum. Şehirle futbolcu arasındaki bağı oluşturmamız gerekiyor. Bize önce sahada destek versinler istiyorum. Bu anlamda da inşallah büyük bir birlik olmamızı istiyorum. Safları sık tutalım bu sene. Girmesin araya kimse. Kıblemizden şaşmayalım istiyorum" diye konuştu.
(İHA)