İZMİR - Halil Şahin
İzmir'de sınıf öğretmenliği yapan Meryem Kurt, beş ay önce tanıştığı otizmli öğrencisinin hayatını değiştirdi. Kendisinden önce konuşmayan, okula gitmek istemeyen, arkadaşlarıyla kaynaşamayan Eren Alacaoğlu, öğretmeninin fedakarlıkları sayesinde başarılı bir öğrenciye dönüştü.
Kurt, eğitim öğretim yılı başında Ertuğrulgazi İlkokulundaki otistik çocuklar eğitim merkezi sınıfında görevlendirildi. Mesleğinde 21 yılı tamamlayan ve birçok dezavantajlı bölgede görev yapan Kurt, 10 yaşındaki atipik otizmli öğrencisi Eren Alacaoğlu ile burada tanıştı.
Okul açıldığında sınıfındaki tek öğrenci olan Alacaoğlu'nun okula gelmekte isteksiz, göz teması kurmayan, gürültüden ürken, sosyal uyumda sorun yaşayan bir çocuk olduğunu gözlemleyen Kurt, konuşmayan ve öz bakımını yapmayan Alacaoğlu'na faydalı olmak için harekete geçti.
Kurt, onunla iletişim kurabilmek için çeşitli makaleler okudu, araştırmalar yaptı. Akademik bilgiler ve materyallerin Alacaoğlu'yla iletişim kurmasını sağlamada yetersiz kaldığını fark eden Kurt, onun dikkatini çok sevdiği topla çekti.
Top oynamaktan büyük keyif alan Alacaoğlu'na her gün yeni top hediye eden Kurt, onun güvenini kazandı. Kurt, Alacaoğlu'na katkı sağlayacağını düşündüğü arkadaşlarından da destek isteyerek, flüt ve resim eğitimi verdirdi. Flüt eğitimi Alacaoğlu'nun doğru nefes almasını sağlayarak konuşmasını kolaylaştırdı, resim de sosyal uyumunu artırdı.
Daha sonra temel yaşam becerileri için çabalayan Kurt, sınıfta ceket giymek, tişört katlamak, mandalinanın kabuğunu soymak, ekmeğe reçel sürmek gibi eğitimlere ağırlık verdi. Ayrıca başka sınıflardaki öğrencileri kendi sınıfına davet ederek Alacaoğlu'yla oyun oynamalarını sağladı.
Teneffüsler ve hafta sonlarında da birlikte vakit geçiren öğretmen ve özel öğrencisi iyi birer arkadaş oldu. Alacaoğlu birinci dönem sonunda aldığı başarı dolu karnesiyle hem öğretmenini hem de annesini gururlandırdı.
"Top dediğinde ağladık"Meryem Kurt, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Eren Alacaoğlu'na verdiği emeklerinin kısa sürede karşılığını aldığını, ondaki gelişmelerin kendisini daha da motive ettiğini anlattı.
Eren'in konuşabilmesi için farklı bir yol denediğini belirten Kurt, şöyle konuştu:
"Konuşması için buna ihtiyaç duyması gerektiğini biliyordum. Top oynamak en sevdiği etkinlikti. Ben de onu pencerenin önüne getirerek dışarıda top oynayan arkadaşlarını izletmeye başladım. Onun da top oynamak istediğini biliyordum ama onun bu isteğini dile getirmesini istiyordum. Dışarıya çıkmak istediğini anlatmaya başlayana dek sabırla, usanmadan bekledim. Sonunda işe yaradı. O ilk kez 'top' dediğinde ben ve annesi ağladık. İlk kez bir kelime çıktı ondan. Eren bir 'top' dedi, benim içimde o kadar çok şey parladı ki. Hayata, çocuklara, mesleğe bakışım, kendi evlatlarıma, toplumdaki Eren gibi çocuklara bakışım değişti."
Kurt, Alacaoğlu'nun paten sürdüğü, masa tenisi oynadığını, voleybol, basketbol, futbol maçları yaptığını da kaydederek, "Eren için bu karne çok önemli. Eren'in karnesinde daha önce yapamayıp da benimle karşılaştıktan sonra neyi yapabildiği var. O karne aslında sadece Eren'in değil, benim de olduğunu biliyorum. O karne benim Eren'le tanıştıktan sonraki hayata bakış açımın belgesi." ifadelerini kullandı.
"İlk kez gurur duydum"Anne Şennur Alacaoğlu da evlerine yakın başka bir okula oğlunu yazdırmayı düşündüğünü ancak Meryem öğretmenle tanışıp yaptığı yarım saatlik görüşmenin fikirlerini değiştirdiğini söyledi.
"Meryem Öğretmenle hayatımız değişti" diyen Alacaoğlu, oğlunun okula istekli geldiğini, konuşmaya başladığını, çocuklarla kaynaştığını dile getirdi.
Anne Alacaoğlu, oğlunun bu sene aldığı karnenin farklı olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Her sene aldığımız karne çok bir şey ifade etmiyordu. Yapabildiği çok bir şey yoktu okulda. Bu sene okulda birçok şey yaptı. Geçen sene de bu okulda olmamıza rağmen bu sene herkes Eren'i tanıdı. Şimdiye kadarki karneleri çok önemsemedim, üzüldüğüm için saklamadım. Bu karneyi saklayacağım. Çünkü ben bu sene ilk defa çocuğumla gurur duymaya başladım."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com