İhlas Haber Ajansı ve TGRT Haber Ankara Temsilcisi Yaşar, Türkiye Gazetesi'ndeki köşesinde, "Yoksa şehir savaşlarını kaybedenlerin mi hırçınlığı bunlar", "Türkiye’yi kim kıskaca almak istiyor", "PYD hamlesi ile ne yapılmak isteniyor", "Türkiye’nin Suriye’deki kırmızı çizgileri değişti mi, "ABD, Suriye Demokratik gücü ile neyi hedefliyor", "ABD, Kasım seçimleri öncesinde niye harekete geçti", "Türkiye artık Suriye’de tek başına mı", "Oyunu bozacak hamleler hangileri" sorularına cevap aradı. Batuhan Yaşar'ın "Oyunu bozacak hamleler" başlıklı yazısının tamamı şöyle: "Kimse abartıldığını filan düşünmesin.. Son 1 yıl değil, 1 ay değil, son 10 günde olanlar: 1-Almanya Parlamentosunda alınan Ermeni soykırım kararı. 2-YPG armalı Amerikan askerleri. 3-PKK’nın elindeki İsveç/ABD yapımı anti tank füzesi. 4-Türkiye’ye Cerablus çalımı. 5-Fırat’ın batısına ABD yardımıyla geçirilen YPG’liler. 6-İngiltere Başbakanı Cameron’un, “Türkiye 3000 yılında bile AB’ye giremez” açıklaması 7-Rusya’nın ilişkileri germeye yönelik yeni hamleleri.
Bunlara en az 7 madde daha ekleyebiliriz. Türkiye’ye yönelik yeni bir kıskaç harekâtından bahsedilebilir mi? Fazlasıyla.. Aslında, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın fetih kutlamalarında, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Akar’ın da Efes 2016 tatbikatında kullandığı ifadeler bize önemli ipuçlarını veriyordu: Gelin isterseniz önce Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın cümlelerini hatırlayalım: “Rejim, DEAŞ ve PYD birbirini besleyen saç ayağı hâline dönüşmüştür. Biri olmadığında diğerinin ayakta kalması mümkün değildir. PYD denilen terör örgütü kullanılarak Türkiye’nin Orta Doğu ve Kuzey Afrika ile bağlarını kopartmak istiyorlar.” Genelkurmay Başkanı Orgeneral Akar isim vermedi ama sözleri direkt Washington’u hedef alıyordu: “Ancak unutulmamalıdır ki ittifaklar kurulurken verilen sözler, varılan mutabakatlar karşılıklı bir ahittir.”
Bu yazıda ağırlık konumuz Suriye.. Aslında Suriye ama hepsi birbiri ile bağlantılı. Ankara, Cerablus hattına odaklanmış durumda. Dün sosyal medyada döndürülen bir fotoğraf karesinin altında şöyle yazıyordu: “YPG, ABD’nin yardımıyla Fırat’ın batısında. Kırmızı çizgi aşıldı.” Bu aralar fotoğraf kareleriyle sonuca varmak yanlış olur. Birilerinin yeni bir “kaşıma” yaptığı da çok belli oluyor. Dediğimiz gibi Ankara konuyu çok yakından izliyor: - Fırat’ın batısı ile ilgili söylemde bir değişiklik yok. - Geri adım yok. Türkiye’nin görüşü net. - Fırat’ın batısı Türkiye’nin kırmızı çizgisi. - ABD, bir terör örgütünü başka bir terör örgütü ile yok etmeye çalışıyor. Bu konuda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın söyledikleri de önemliydi: Türkiye’nin konuyu kendi istihbarat ağları vasıtasıyla takip ettiğinin altını çizdi: “YPG, Münbiç’te daha çok lojistik bir güç teşkil edecek. Asıl gücü Araplar oluşturacak.
Suriye Demokratik Güçlerinin içinde 450 kadar YPG’li var. Ama 2.500 de Arap var. Toplam 3.000 kişi bu operasyonun içinde yer alıyor.” Suriye konusunda Türkiye için iki şey çok önemli: 1- Fırat’ın batısı 2- Halep hattının açık kalması Güvenilir kaynaklardan aldığımız bilgilere göre, çok şok ve beklenmedik şeyler olmuyor: - ABD, YPG’yi yani dolaylı yoldan PKK’yı Suriye’de kullanmaya devam ediyor. - Sevgili stratejik (bu saatten sonra stratejik demek ne kadar doğru olur bilmiyorum) müttefik ortağımız ABD ta 7 Nisan’dan beri, yani Çobanbey olayından sonra Ankara’ya verdiği sözlerin tam tersini yapıyor. Peki şimdi ne olacak? 1- Bu olanlar ışığında olaylar Türkiye için kötü bir noktaya mı gidiyor. 2- Türkiye tek başına mı kaldı.. Hemen cevapları verelim: 1- Kötü noktaya filan gittiği yok. 930 km sınırımızın olduğu bir yerde Türkiye’ye rağmen kısa vadede bir şeyler yapabilirsiniz ama orta ve uzun vadede nasıl sonuç alacaksınız? 2- Özellikle son bir senedir
ABD söylediklerinin 180 derece tersini yapıyor. Söz verilen, her türlü hazırlığın yapıldığı ortaklaşa gerçekleştirilecek olan Cerablus operasyonundan caymadı mı zaten. Kilis’e düşen roketlerin ardından NATO, o da yalandan birkaç açıklama dışında ne yaptı... Bu cevapların bazı alt başlıkları da var: - Türkiye en başından beri Suriye’de tek başınaydı. Değişen bir şey yok yani. - Vekâletler savaşı elbet bir gün sona erecek! - Araplarla YPG’yi bir araya getirme işi şimdilik yürüyor gibi görünebilir ama yarın ne olacak.. - Anlaşıldığı kadarıyla ABD, seçimlerin yapılacağı Kasım’a kadar Suriye ve Irak’ta bazı neticeler almaya çalışıyor. - Rakka, Membiç, Felluce ve Musul hamleleri bunu gösteriyor. Gözler bütün yaz daha dikkatli olarak bu 930 kilometrelik sınır üzerinde olacak. - Ankara’dan oyunu değiştirecek hamleler gelebilir.
- Türkiye’nin her zaman çareleri vardır. Ankara geçen 5 yıllık süreçte inisiyatif üreten hamleler yapmıştır. Yine yapar. Önemli olan bu hamlelerin hangi dozda olacağıdır. Her şeye göre çare de var plan da var... Nusaybin ve Şırnak da terörden temizlendi. Terörle mücadeleyi tek başına yürüttü ve kazandı. İşte terörle mücadeledeki bu başarı, vekâlet savaşlarını yürütenlerin hesaplarında hiç yoktu.. Türkiye kendi çarelerini zaten kendisi üretiyor."
dikGAZETE.com