İstanbul
Cumhurbaşkanlığı himayelerinde İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğünce düzenlenen Uluslararası Göç Filmleri Festivali kapsamında gerçekleştirilen "Live Talk" söyleşilerinin konuğu oyuncu Çağlar Ertuğrul oldu.
Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından desteklenen, Anadolu Ajansının global iletişim ortağı olduğu festivalin Instagram hesabı üzerinden yayınlanan etkinliğin moderatörlüğünü Efe Erdal üstlendi.
Ertuğrul, festival filmleri arasında yer alan "Kızım Gibi Kokuyorsun" filminin çekim süreci ve oyunculuk serüveninden bahsetti.
"Kamplardaki hayatı tam olarak bilemiyoruz"
Kendi canlandırdığı karakterin serüvenini de anlatan Ertuğrul, "İbrahim filmdeki diğer karakterlere bir nevi rehberlik yapıyor. Yapmak zorunda kalıyor aslında babaannesinin biraz ısrarıyla. Onlara yardım ederken aslında biraz da kendi insani yönlerini keşfediyor." dedi.
Ertuğrul, filmin bazı sahnelerinin mülteci kamplarında çekildiğini aktararak şunları söyledi:
"Biz Hatay'daki mülteci kamplarında çekim yaptık. Benim için de bir ilk oldu. Yani İbrahim'in de ilkti bu filmde, Çağlar için de ilk oldu. Aslında o bakımdan güzel bir tecrübe oldu. Güzel bir tecrübe diyorum ama tabii ki bu acı bir tecrübe bir yandan da. Mülteci kampları tabii ki bizim şehirliler olarak sadece haberlerde gördüğümüz tesisler. Oradaki hayatı tam olarak bilemiyoruz.
Bize yansıtıldığı kadarını biliyoruz. Şunu ben açıkça söylemek istiyorum; birçok konuda hükümeti severiz, eleştiririz ama şunu ben takdir etmek istiyorum, orada ben büyük devlet olgusunu gördüm. Savaştan kaçan insanlara bir sığınma olanağı sağlamış Türkiye. Bunu tamamen objektif bir şekilde söylüyorum."
"Kamplarda dünyaya gelen çocuklar başka bir dünyayı bilmiyor"
Kamplarda çok sayıda çocuğun bulunduğunu aktaran Ertuğrul, "Hem savaş zamanı kaçan çocuklar var hem de orada dünyaya gelen çocuklar var. Bizim filmimizde de gösterilen mültecilerin hepsi gerçek mülteci.
Bir iki tane yardımcı oyuncu vardı rol yapan ama çoğunluğu hep gerçek mülteciydi. Gerçek mülteci çocuklarıydı. Acımak zaten çok kolay bir duygu da, orada dünyaya gelen çocuklar başka bir dünyayı bilmiyor. Sadece oradaki hayatı biliyorlar. Yetişkinler bir şekilde hayatta kalabiliyor ama çocuklar için çok daha zor bu tecrübe." diye konuştu.
Çağlar Ertuğrul, dijital platformların yaygınlaşması konusuna ilişkin ise şunları ifade etti:
"Dijitale çok büyük yatırım var. Amerika'nın en büyük firmalarından Disney bile artık dijitale giriyor. Dünya çapında box office sayılarına baktığınız zaman herhalde ilk 10 filmden yedisi onların yapımıdır. Şimdi tam rakamları bilmiyorum.
Şunu ben araştırıyorum ve gözlemliyorum, Disney gibi sinemadan çok fazla getirisi olan bir şirket bile dijitale yöneliyorsa demek ki artık işler dijitale doğru gidiyor demektir. Zaten yıllardır Netflix gibi yapımlarla biz dijitali gördük ama Disney de artık orayı domine etmek istiyor. Zaten sinemayı domine eden bir şirket. Bu sinemanın geleceğini nasıl etkiler? Burada sinema salonlarına çok iş düşüyor."
Çevrim içi olarak 45 filmin ücretsiz gösterileceği, masterclass etkinlikleri, uzman isimlerle atölyeler, sinema profesyonelleri ve sektörel konuklarla, panellerle devam edecek festival, 21 Haziran'da düzenlenecek kapanış töreniyle sona erecek.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com