OYAK Genel Müdürü Süleyman Savaş Erdem, ülke ekonomisini ileriye taşıyacak hamleler yapmak, ekonominin tüm aktörlerinin ortak sorumluluğu olduğunu belirterek, "2020 planlarımızda geriye doğru sapma yok. Önümüzdeki dönemde hem mevcut faaliyet alanlarımızda hem de adım atacağımız yeni alanlarda yatırımlarımızı sürdüreceğiz." dedi.
Savaş Erdem, basın mensuplarıyla bir araya geldiği toplantıda, şirketin gelecek dönem hedeflerini ve yatırım planlarını paylaştı.
OYAK'ın son dört yılda konsolide net varlıklarını yüzde 129 artırarak 118,3 milyar liraya yükselttiğini anlatan Erdem, 100'den fazla grup şirketiyle 23 ülkede faaliyet gösterdiklerini, 32 bini aşkın çalışan ve 430 bine yakın üyelerinin bulunduğunu söyledi.
Erdem, OYAK'ın Türkiye'nin kısmen ya da tümüyle dışa bağımlı olduğu alanlara yatırım yaptığına işaret ederek, "Dışa bağımlılığın azalmasına sunduğumuz katkının yanı sıra yerelleştirme projeleriyle de ekonomiye güç ve direnç kazandırmayı amaçlıyoruz. OYAK, yaptığı yeni yatırımlarla Türkiye'nin her yıl yaklaşık 650 milyon dolardan fazla döviz ödemek zorunda kaldığı ürünlerin yurt içinde üretilmesine, hatta ihracatına imkan sağlayacak." diye konuştu.
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla ortaya çıkan ekonomik güçlüklerin etkilerini aşmaya yönelik çalışmalar yürüttüklerinden bahseden Erdem, şunları kaydetti:
"Ülke ekonomisini ileriye taşıyacak hamleler yapmak, ekonominin tüm aktörlerinin ortak sorumluluğudur. Yatırımlarda kararlılık zamanı olduğunu düşünüyorum. Dünya zor bir dönemden geçiyor ancak zor olduğu kadar pek çok açıdan öğretici de bir deneyim. Pandemi sonrasında Türkiye'nin önünde büyük fırsatlar bulabileceğine inanıyorum. 2019'da tüm güçlüklere rağmen son derece başarılı bir grafik çizdik. Türkiye'nin toplam ihracatının yüzde 2,7'sini gerçekleştirdik. 2020 planlarımızda geriye doğru sapma yok. Önümüzdeki dönemde hem mevcut faaliyet alanlarımızda hem de adım atacağımız yeni alanlarda yatırımlarımızı sürdüreceğiz. Ülkeye yabancı sermaye girişini artırma ve yerli üretimi güçlendirme doğrultusunda çalışmaya devam edeceğiz."
"Hekimhan dışa bağımlılığı yıllık 350 milyon dolar azaltacak"Savaş Erdem, 2019'da maden metalürji faaliyet alanı için 1,4 milyar dolarlık yatırım kararı aldıklarını anımsatarak, bu yatırıma ek olarak galvaniz hattı ve Ar-Ge merkezinde de faaliyete başladıklarını söyledi.
Geçen yıl ayrıca zırh çeliği üreticisi Finlandiyalı Miilux OY'un çoğunluk hissesinin de sahibi olduklarını belirten Erdem, "Bu kapsamda Türkiye'nin en büyük yerlileştirme projelerinden birine imza atan OYAK, şirketin Finlandiya ve Polonya'daki tesislerine ek olarak Türkiye'de fabrika kurma kararı aldı. Türkiye'nin yıllık 17-20 bin ton arasında olan zırh çeliği ihtiyacının tamamını karşılamak için kurulan bu tesis sayesinde, zırh çeliği ithalatı sıfırlanacak. Aynı zamanda Türkiye için yeni ve önemli bir ihracat kalemi oluşturulacak." dedi.
Erdem, dışa bağımlılığın azaltılmasına dönük bir diğer büyük yatırımın ise Türkiye'nin 6,2 milyon ton pelet ihtiyacının 3 milyon tonunu tek başına karşılayan Hekimhan'a yapılacağını aktararak, şunları ifade etti:
"Malatya'da 55 ayda tamamlanması hedeflenen Hekimhan Zenginleştirme ve Peletleme Tesisi'nin dışa bağımlılığı yıllık 350 milyon dolar azaltması öngörülüyor. Yeni kaynak yaratma hedefiyle kurulacak olan tesis, 750 milyon dolar yatırımla hayata geçecek. Yatırım, Japon JFE Steel ortaklığıyla gerçekleşecek. Öte yandan Continental Carboun'un hakim şirketi Tayvanlı International CSRC Investment Holdings Co. Ltd. iş birliğiyle İskenderun'da karbon siyahı üreteceğiz. Türkiye'nin yıllık 220 bin tonluk karbon siyahı ihtiyacını kendi üretimiyle karşılayacak olan tesis 300 milyon dolarlık ithalatı engelleyecek."
"OYAK Port ihracat üssü olacak"Savaş Erdem, otomotiv odaklı Ro-Ro limanı inşaatı için de harekete geçtiklerini, bu çerçevede Nippon Yusen Kaisha (NYK Line) ortaklığıyla 110 milyon dolarlık OYAK Port yatırımının temelini 2019'da attıklarını anımsattı.
OYAK Port'un gelecek yılın başında faaliyete geçmesinin planlandığını ve tamamlandığında dünyanın sayılı limanlarından olacağını vurgulayan Erdem, otomotiv sektöründe artan ihracat hacminin ortaya çıkardığı talebi karşılayacağını ve bir ihracat üssü olarak hizmet vereceğini ifade etti.
Erdem, bu yılın başında halka açık 5 şirketi OYAK Çimento Fabrikaları AŞ adı altında birleştirdiklerine de değinerek, "Bu birleşmeyle iç pazardaki liderliğimizi pekiştirdik. Şimdi global oyuncu olmak için fırsatları değerlendiriyoruz. Çimentoda önümüzdeki 5 yılda dünyanın ilk 5'ine girmeyi hedefliyoruz ve bu amaçla Afrika'yı büyüme alanı olarak seçtik. Fildişi Sahili'nde üretime başlarken, Kamerun'da üretime hazırlanıyoruz." şeklinde konuştu.
OYAK olarak farklı sektörlerdeki fırsatları da değerlendirdiklerini aktaran Erdem, akaryakıt ve madeni yağ dağıtım sektöründe TOTAL Oil Türkiye ve M Oil'i tüm operasyonlarıyla satın aldıklarını hatırlattı.
Erdem, otomotiv alanında ise OYAK Renault'un 20 yıldır binek otomobil üretiminde liderliği elinde bulundurduğuna işaret ederek, "Otomotiv satışı ve satış sonrası hizmetleri sunan Grup Şirketi MAİS de pandemi sürecine rağmen bu yılın ilk yarısında 49 bin 43 satış adediyle yüzde 19,3'lük pazar payı elde etmeyi başardı ve Renault markası binek otomobil liderliğini korudu." dedi.
"Mahsullerimizi akıllı lojistik yöntemleriyle son tüketiciye ulaştırmaya hazırlanıyoruz"Savaş Erdem, OYAK'ın gelecek vizyonunun önemli alanlarından birinin de tarım ve hayvancılık olduğunu dile getirdi.
Hem çiftçinin hem de ülke ekonomisinin kazandığı bir sistem kurmak için yatırım yaptıklarını, akıllı tarım teknolojilerinin Türkiye'de yerleşmesi amacıyla çalışmalarını sürdürdüklerini anlatan Erdem, "Tohumdan sofraya kadar uzanan değer zincirinin güvenilirliğini temin edecek bir yapı tesis etmek amacıyla şimdi de blockchain teknolojisine yatırım yaptık. Bu yatırımla akıllı seralarda üretilen ve iyi tarım uygulamalarıyla 7-24 kayıt altına alınan mahsulleri, akıllı lojistik yöntemleriyle son tüketiciye ulaştırmaya hazırlanıyoruz." ifadelerini kullandı.
Erdem, tamamen dijitalleşmiş süreçlerle tarımsal verimi artırmayı hedeflediklerini vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"OYAK Türkiye'ye değer katan atılımlar gerçekleştirmeye devam edecek. Temsil ettiğimiz üyelerimizin sorumluluğunu taşıdığımızı belirtmek istiyorum. Son 4 yılda üye sayımız OYAK tarihinde olmayan bir artışla 305 binden yaklaşık 430 bine çıktı. Üyelerimize karşı sorumluluğumuzun katbekat arttığının farkındayız. Bütün yaşanan zorluklara, sıkıntılara, var olan olumsuz şartlara rağmen, önümüzdeki yıllarda da arzu edilen seviyelerde özsermaye karlılığı sağlayacağımızı umuyoruz. Ülkemizin ihtiyacı olan alanlara yatırım yaparken üyelerimizin refahını artırma gayesiyle çalışıyoruz."
"Enerji alanında yeni bir görüşmemiz yok"Konuşmasının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Savaş Erdem, açıkladıkları mevcutlar dışında enerji alanında şu an için yeni bir görüşmelerinin olmadığını, önem verdikleri bu alanda gelecek yıllarda önemli fırsatlar gördüklerini ifade etti.
TOTAL'i büyütmek için başka satın alma görüşmelerinin bulunmadığını aktaran Erdem, bu sektörün potansiyeline inandıklarını, özellikle dağıtım kanalları olarak değerlendirdiklerinde sektörle alakalı başka oyun planlarının olduğunu söyledi.
Erdem, elektrikli araç konusunda bir yatırım planlayıp planlamadıklarına ilişkin bir soruya, "Elektrikli araçlar konusunu yakından takip etmekteyiz. Fransız ortağımızın bu konuda önemli yatırımları bulunmaktadır. Bursa fabrikamızda özellikle elektrikli araçlarla ilgili bir yatırım söz konusu değil ancak, alüminyum blokun üretilmesi için yaklaşık 2 yıl önce birlikte aldığımız bir kararla önemli bir yatırım başlattık. Yaklaşık 100-150 milyon avro civarında. Bir müddet sonra oradaki alüminyum motor bloklarının Avrupa’ya ihracatını Bursa’daki fabrikamızdan gerçekleştireceğiz. " şeklinde yanıt verdi.
OYAK olarak hem Ereğli'de hem de İskenderun’da özel endüstri bölgesi ilanı başvurusu yaptıklarını anlatan Erdem, "Şüphesiz, bölgede bulunan yerel yönetimlerin bu konuda bazı tepkileri, bazı düşünceleri olmuş olabilir. Yerel yönetimler bizim için önemli. Hiçbir yerel yönetimle bu konuda polemik yaşamak isteğinde değiliz. " diye konuştu.
Erdem, özel endüstri bölgelerinin yatırımın önünde birçok engeli ortadan kaldıran, yatırımı teşvik eden bir uygulama olduğuna dikkati çekerek, şunları ifade etti:
"Ereğli Demir Çelik Fabrikaları Ereğli için önemli. İskenderun Demir Çelik Fabrikaları bölge için önemli. Bu iki fabrikamızda 12 binden fazla kişi istihdam ediyoruz. Bu fabrikalar Türkiye’nin ihracatına ciddi anlamda katkıda bulunuyor. Özel endüstri bölgesi ilan edilmesi durumunda yatırım daha da kolaylaşacak, istihdamda artış olacak. Bölge ekonomisine de katkı sağlayacak. Biz sadece o bölgede 9,5 milyon ton çelik üretiyoruz. Ülkemizin bu alanda ciddi anlamda ek kapasiteye ihtiyacı var. Bunları ancak yatırımla hayata geçirebiliriz."
"Pandemi sürecinde çalışanlarımız en ufak bir hak kaybı yaşamadı"Erdem, pandemi sürecinde faaliyette bulundukları hiçbir sektörde istihdam azaltmadıklarını vurgulayarak, "Hatta bazı sektörlerimizde artış oldu. Ancak bu artıştan daha da önemlisi bu süre içerisinde çalışanlarımız en ufak bir hak kaybı yaşamadı. Buna ek olarak mavi yaka olsun, beyaz yaka olsun bütün çalışanlarımızın önce sağlığını önceliklendirerek, onların huzurunu, mutluluğunu önceleyerek süreci ciddi başarılı yürüttüğümüzü söyleyebilirim." dedi.
Şu ana kadar gerçekleşen ve gelecek 3 yılda sonuçlanacak yatırımların toplam 5 milyar dolar civarında bulunduğu bilgisini veren Erdem, yatırım kararlarının alınması ve üyelerle iletişim konusundaki bir soru karşısında da şu değerlendirmelerde bulundu:
"Biz üyelerimize çok önem veriyoruz. Üyelerimizle iletişimimiz hemen hemen hiçbir kurumda olmadığı kadar net ve sıkı. Süreç bazen eleştirileri de beraberinde getirebiliyor ancak 60 yıllık bir emeklilik fonu, şimdiye kadar bu başarılar herhalde tesadüf eseri değildir. Her yatırımımızın arkasında ekiplerimizin hummalı çalışmaları var. Şunu çok açık ifade edebilirim; hiçbir yatırım kararımız kurumsal yönetim ilkelerimiz ve teamüllerimiz çerçevesinde kolayca hayata geçirilmiyor. Alanında uzman profesyonellerimiz tarafından aylar süren fizibilite çalışmaları ve süreçten sonra yetkili kurulların onaylarıyla hayata geçiriliyor. Nemamızın düşük olduğunu kabul etmiyoruz. Bu yıl yüzde 20,5 nema verdik. Yüzde 11 enflasyonun olduğu bir ortamda bizim için çok büyük başarı. Temettü noktasında, enflasyon en önemli göstergelerden biri. Son dört yıldan beri, daha önceki yıllarda olduğu gibi, enflasyonun çok üstünde, üyelerimizin büyük bir yüzdesini memnun ediyoruz."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com