Otizm nedeniyle eğitim hayatında birçok engelle karşılaşmasına rağmen yılmayan, üniversite eğitiminin ardından yüksek lisansa başlayan Buğra Çankır, piyano eşlik öğretmenliği yaptığı sınıfında öğrencilerine ilham kaynağı oluyor.
"Üstün yetenekli otizmli piyanist" olarak anılan 24 yaşındaki Çankır, İskenderun Teknik Üniversitesi (İSTE) Mustafa Yazıcı Devlet Konservatuvarını bitirdikten sonra Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Konservatuvarında yüksek lisans yapmaya başladı.
Ailesinin desteğiyle 10 yaşında müzik yeteneği keşfedilen, 2004 yılında Kaliforniya Üniversitesi San Francisco Genetik Araştırma Merkezi tarafından yapılan testle, "Perfect Pitch" (Mutlak Kulak) olarak adlandırılan ve "doğadaki tüm sesleri herhangi bir referansa ihtiyaç duymadan nota olarak tanımlayabilme" şeklinde açıklanan yeteneğe sahip olduğu tescillenen Çankır, "ilkokul bile okuyamaz" denilirken azmiyle bugünlere kadar geldi.
Eğitimine devam etmesinin yanı sıra mezun olduğu konservatuvarda piyano eşlik dersleri vermeye başlayan Çankır, çoğu kendi yaş grubundaki öğrencilerine yeteneğini ve çalışkanlığını aktarmak için çalışıyor.
"Engeller var, güçlükleri aşarsanız yapabilirsiniz"
Baba Kemal Çankır, Buğra'nın, eğitim çıtasını mümkün olduğu kadar en yukarılara kadar taşımaya çalıştığını söyledi.
Buğra'nın Afyon Kocatepe Üniversitesinde tezli yüksek lisans yaptığını ve böyle bir çalışmanın Türkiye'de bir ilk olduğunu belirten Çankır, "Buğra'nın yüksek lisans eğitimi için yaklaşık 700 kilometre uzaklıktaki Afyonkarahisar'a gidiyoruz. Daha sonra tekrar İskenderun'a dönüyoruz.
Buradaki konservatuvar derslerine devam ediyor. Çok yorucu oluyor ama hepsi için değiyor." diye konuştu.
Çankır, oğlunun öğrencilere "daha güzelini ve daha iyisini yapabilirsiniz" mesajını vermeye çalıştığını dile getirerek, "Buğra diğerlerine yol açıcı ve yol gösterici konumunda yer alıyor. Engelliyiz ama imkansız değil bu başarılar.
Buğra, 'engeller var, güçlükleri aşarsanız yapabilirsiniz' diyor. Buğra, Türkiye'de bir idol oldu. Her aldığımız yeni yolda oğlumuzla gurur duyuyoruz. Buğra'nın akademik hayatın içerisinde kalmış olması da bizim için son derece önemli." dedi.
"Kalıcı kadro almak istiyor"
Kemal Çankır, oğlu Buğra ile gurur duyduğunu anlatarak, şöyle devam etti:
"O bizim hayatımızı güzelleştirdi. Oğlum sayesinde Cumhurbaşkanımızla ve bakanlarımızla tanıştım. Ben oğlumla gurur duyuyorum. Yapmış olduğu işe saygı duyuyorum. İnanıyorum ki Buğra ileride sayılı piyano eşlikçilerinden bir tanesi olacak. Okuldaki öğrencilerle Buğra arasında güzel bir bağ oluştu.
Buğra öğrencilerinden daha fazla çalışır. Öğrencilerine daha iyisini verebilmek için çok çalışıyor. Kendini geliştirmek adına 2 yıldan bu yana Macaristan'da uluslararası hocalardan piyano eşliği konusunda dersler alıyor. Her geçen gün Buğra üzerine katarak devam ediyor."
Çankır, İSTE Rektörü Prof. Dr. Türkay Dereli'nin kendilerine her zaman destek olduğunu belirterek, oğlunun bu sayede 3 yıldır konservatuvarda spesifik ve uzmanlık gerektiren bir dersin öğretim görevlisi olarak görev yaptığını anlattı.
"Öğrencileriyle gayet güzel bir iletişim içinde ders veriyor"
İSTE Mustafa Yazıcı Devlet Konservatuvarı Dr. Öğretim Üyesi Şehrinaz Gündüz ise Buğra'yı hiçbir zaman "farklı" olarak görmediğini dile getirdi.
Buğra'nın birçok ulusal ve uluslararası konsere katıldığını anımsatan Gündüz, "Buğra'yla konuşmalarımızı, çalarak ifade ediyoruz. Öğrencileriyle gayet güzel bir iletişim içinde ders veriyor. Gerekli yerlerde öğrencilerle konserlere çıkıyor.
Öğrencilerimize çok sıcak davranıyor. Kalbinde kötülük olmayan, her zaman iyi niyetle yaklaşan, hal ve hareketleriyle öğrencileri mutlu eden biri. Sınavlarımızı birlikte yapıyoruz." ifadelerini kullandı.
Kaynak: AA
.
dikGAZETE.com