Çevre-Hayat

Osmanlı saraylarını süsleyen 'sim sırma' yeni nesil tasarımlarla geleceğe aktarılıyor

Osmanlı saraylarında zarafet ve estetiğin simgesi olarak görülen, padişahların bindallı kaftanlarında kullandığı "sim sırma" işlemeler, yeni nesil tasarımlarla ustalarının ellerinde ilmek ilmek işlenerek geleceğe aktarılıyor.

Osmanlı saraylarını süsleyen 'sim sırma' yeni nesil tasarımlarla geleceğe aktarılıyor
21-01-2021 14:51
Kahramanmaraş

Kahramanmaraş'ta Osmanlı padişahlarından Çelebi Mehmet'in eşi Emine Hatun ve Fatih Sultan Mehmet'in eşi Sitti Mükrime Hatun'un çeyizleri arasında bulunan, halk arasında "Maraş işi" olarak da bilinen yörenin coğrafi işaretli ürünü, geleneksel el sanatı "sim sırma" işlemeciliği, yeni nesil tasarımlarla geleceğe taşınıyor.

Geçmişte evlilik hazırlığı yapan genç kızlar tarafından zarafet ve estetiğin simgesi olarak görülen ve çeyizlerde kullanılan "sim sırma"nın yaşatılması için çalışmalar yürütülüyor.

"Sim sırma" işlemeciliği, Kahramanmaraş Olgunlaşma Enstitüsü ustalarının geliştirdiği yeni nesil tasarımlarla gelecek nesillere aktarılıyor.

Dekorasyondan giyime, çeyizlerden türbe örtülerine, Kur'an-ı Kerim kaplarından bindallı kaftanlara kadar birçok alanda kullanılan "sim sırma", günümüzde çanta, ayakkabı, kravat, avize, broş, hediye kutusu, ayna ve süs eşyalarına da işlenerek kullanılıyor.

Genellikle bitki motiflerinin stilize edilmesiyle oluşan "sim sırma"da gül, lale ve karanfil sık kullanılan motifler arasında yer alıyor.

Kahramanmaraş Olgunlaşma Enstitüsü Müdürü Mutlu Arslantürk, AA muhabirine, "sim sırma" işlemeciliğinin kent için önemli bir yere sahip olduğunu, enstitünün de olmazsa olmazları arasında yer aldığını söyledi.

Aslantürk, Maraş işinin kadim bir tarihe sahip olduğunu ifade ederek, kentin coğrafi işaretli ürünü, geleneksel el sanatı "sim sırma"yı gelecek nesillere aktarabilmek için çeşitli çalışmalar yaptıklarını belirtti.

Tarihte Maraş işinin birçok materyallere işlendiğini ifade eden Arslantürk, "Biz burada bugüne kadar yapılmışlara ilaveten işin orijinalindeki deri ve keçe üzerinde uygulamaların örneklerini dünya ve bölge halkına göstermek istedik. Bu anlamda doğal deri ve keçe üzerine uygulamalar yaptık. Bunları kullanılabilir objelere dönüştürdük. Çok daha fazla günlük hayatın içerisine almaya çalıştık." dedi.

Arslantürk, Maraş işini ayakkabı ve çanta gibi birçok materyalde denediklerini dile getirerek, bu geleneği geleceğe taşımak adına araştırma ve gelişme çalışmalarını sürdüklerini vurguladı.

"Maraş işi"nin günlük yaşama aktarılması hedefleniyor

Bölgedeki kadınların içinde bulundukları durumu ve yaşanmışlıkları nakışla kumaşa yansıttığını belirten Arslantürk, şunları kaydetti:

"Bu yaklaşımla oluşturulmuş asırlık deseni bugün biz tekrar günlük hayatta kullanılan materyallerin üstünde kullanarak bu bölgede yaşayan halkımıza hatırlatmak istiyoruz. Çalışmalarımızla, Maraş işini günlük hayatın içinde objelerin üzerinde kullanıp insanlarla daha fazla yakınlaştırmak istiyoruz. Maraş işi ürünler günlük hayatın içinde az kullanılmaya başlandı. Biz de bu sanatı günlük hayatın içinde kullanılan objelere ekleyerek, işleme ile bölgenin insanını biraz daha yakınlaştırmaya çalışıyoruz."

Arslantürk, bu alanda değerli ve nadir uygulanmış tasarımlara yöneldiklerini aktararak, "Ayakkabılarda, ajandalarda daha önce üzerinde işleme görmeye alışık olmadığımız bir takım objelerin üzerinde bu sanatı uygulayarak halkın günlük hayatının içine yeniden girmesine yardımcı olmaya çalışıyoruz." ifadelerini kullandı.

Kaynak: AA

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER